Dünyada 3. Dünya Savaşı yaşıyor. Ama bu savaş 1. ve 2. dünya savaşları gibi çeşitli bloklara bölünmüş ve bu bloklaşmış ülkelerin karşı karşıya gelerek çatışması gibi olmuyor. Daha çok uluslararasılaşmış tekel ve kartellerin çıkarlarını koruma temelinde ve daha çok ticari mantık çerçevesinde yürüyor.
Artık bir yerleri askeri olarak işgal ederek oraları sömürme ve emeklerine, varlıklarına el koyma devri kapandı.Türkiye’yi yönetenler ise hala kendilerini 1920’lerde Cumhuriyetin kuruluş sürecindeki koşullarda yaşıyorlarmış gibi hissediyor. Değişen dünya koşullarına bakmadan kaba askeri güçle büyük devlet olacaklarinı sanıyorlar. Oysa dünya eski dünya değil, Türkiye de Osmalı değil. Osmalı olmadığı gibi Cumhiriyetin kuruluş sürecindeki lehine olan gelişmeler de yok artık.O dönem 1917 devriminin batıya yönelme korkusu batının Anadoluyu terketme ve sosyalizme karşı tampon bir devlet kurulmasının önünü açmasına yol açtı. Yani Türkiye’nin stratejik önemi 1920’lerdeki gibi kalmadı. Ama hala Türkiye’yi yönetenler 1920’lerin kafasıyla iç ve dış politikayı yürütüyor.AKP’ilk yıllarda kıllıcını sallayıp Osmanlıyı yeniden kuracağını zannediyordu ve o hayalle politika yapıyordu. Ama Türkiye’nin Osmanlıyı kurma hayali kısa zamanda çöktü ve yere çakıldı.Bırakalım Osmanlı hayalini Ortadoğu’nun etkin gücü olmak istemenin yolu da insan hakları ve demokrasiden geçmektedir. Eğer Ortadoğu’da etkin güç olmak istiyorsanız çağdaş, laik, demokratik, adalet ve eşitliğe dayalı bir sisteme sahip olmalısınız.Demokratik bir sistemi kurmanın yolu ise Kürtlerle barıştan geçmektedir. Çünkü Kürtler Ortadoğu’nun en dinamik gücüdür, demokrasi mücadelesinin motorudur. Barış ise Türkiye’de demokrasinin anahtarıdır. Çünkü Türkiye’de Kürtlerle barış olmadan demokrasi de olmaz. Kürtlere sırtını çeviren kim olursa olsun baş aşağı gider ve sonunda Demirel, Ecevit, Mesut Yılmaz gibi esamesi bile okunmaz. Dikkat edilirse AKP ‘nin baş aşağı gidişi de barış süreçlerini bitirip savaş politikasına dönmesi sonrasinda başlamıştır.Bu eski,klasik, çift kutuplu dünyanın kafasını bırakın. Dünya başka bir dünya. Siz de başka bir Türkiye olun.Demokrasi güçleri de ekonomi çöker sistem de değişir gibi bir havaya girmemelidir. Ekonominin çöküşü sonrası siz eğer güç ve irade olamazsanız bunlamın altında yine sizler ve tüm ezilenler kalır, bunalımın faturası size çıkarılır.
Çünkü sizin yapmanız gereken toplumsal mühalefete öncülüğü egemen güçlerin başka bir kliği yapar.
