Kemal Okutan: İnsan hakları ve hukuk

Yazarlar

Hukuk ile yasa aynı şey değildir. Dolayısıyla hukuk devleti ile yasa devleti de aynı değildir.

Dünyanın en despotik devletleri yasa devletidirler. Ama hukuk devleti değiller.

Örnek verecek olursak; İran, Afganistan, Pakistan, Arabistan yasa devletidirler. Hukuk devleti ile alakaları yoktur. Saddam’ın Irak’ı, Musolli’nin İtalya’sı, Hitler’in Almanya’sı da yasa devletiydiler. Bu yasa devletlerinin tümünde yasa var ama hukukun esamesi yoktu.

Yasa devletleri yasakçıdır, hukuk devletleri özgürlükçüdür. Bu kadar açık ve nettir.

Yasa devletlerinde devlet halka karşı korunur, hukuk devletlerinde devletin gücüne  ve diger güç odaklarına  karşı halk korunur.

Yani yasa devletlerinde az özgürlük çok devlet, hukuk devletlerinde az devlet, çok özgürlük temel vazgeçilmez ilkedir.

Hukuk ve insan hakları egemenlerin insanlığa bahşettiği bir iyilik ve lütuf değildır. Tam tersine insanlığın onbinlerce yıllık mücadelesinin sonucu egemenlerden kopardığı haklardır.

Bunları bazıları küçümseyebilir. Bu bazıları  kendilerinin de içinde bulundukları insanlık mücadelesinin gücünü bilmiyenlerdir,kendilerine de haksızlık etmektedirler.

İnsanlığın hukuk ve insan hakları mücadelesinin en önemli somut kazanımlarından birisi de demokratik hak ve özgürlükleri güvence altına alan uluslararası(ulusal üstü) sözleşmelerdir.

Bu sözleşmelerinin başında da BM İNSAN HAKLARI BILDIRGESİ gelmektedir.

Paris Şartı, Agit süreci, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Cenevre Savaş Sözleşmesi de bunlardan bazılarıdır.

Gönül isterdi ki hukukçu arkadaşlar bu konularda bizleri aydınlatıcı yazılar yazsınlar. Onlar yazmayınca iş benim gibi hukukçu olmayanlara düşüyor.

Gelelim konumuza.

BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi 10 Aralık 1948 yılında BM genel kurulu tarafından kabul edilmiştir. Türkiye bildirgeye olumlu oy vermiş ve 27 mayıs 1949 yılında resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Arkadaşlar, TC anayasasının 90.maddesine göre usülüne göre kabul edilen uluslararası sözleşmeler ile kabul edilen hukuk ilkeleri iç yasaların üzerindedir. Uluslararası sözlesmeler ile iç hukuk çelistiğinde uluslararası sozleşme hükümleri uygulanır.

Ama Türkiye’de bu güne kadar imzalanan ve kabul edilen uluslararsı sözleşme ve hukuk kuralları uygulanmamıştır. Yani anayasanın 90.maddesi uygulanmadı/uygulanmıyor.

Gerçi şimdi anayasa ve yasalar tümüyle rafa kaldırılmış durumda ama biz yine hatırlatmaya devam edeceğiz.

BM insan hakları evrensel bildirgesinin başlangıç bolümünun sadece bir fıkrasını hatırlatarak bitireyim.

“İnsanın zulme ve baskıya karşı son çare olarak ayaklanmak zorunda kalmaması için insan haklarının hukuk düzeniyle korunması bir zorululuktur…”

 

 

 

 

İlginizi Çekebilir

Temel Demirer: Anın Yazarı; Adalet Ağaoğlu
Sibel Özbudun: Felaket Eşiği Mi, Ötesi Mi?!

Öne Çıkanlar