Bir siyasal parti uğruna mücadele ettiği sistemin prototiplerini kurumlarında yaratarak pratikte bu sistemin demokratik olduğunu halka gösterebilir. Ve siyasal parti ancak bu şekilde halkı inandırarak seçimlerde başarılı olabilir.
Ancak yurtsever-demokratik bir parti Türkiye gibi katı-despotik bir rejime sahip olan bir ülkenin sadece seçimle değişip dönüşmeyeceğini de bilir. Dolayısıyla seçim ve sandığın rolünü abartmaz, bütün mücadele biçimlerinin önüne seçim ve parlamentoyu koymaz. Bununla beraber, mevcut sistemi teşhir için, seçimlere katılmaktan ve parlamentoda temsil yetkisini bir araç olarak kullanmaktan da geri durmaz. Seçimlerin halkın çıkarına uygun olmayacağını öngördüğünde de boykot, seçimlere katılmama ve parlamentodan çekilmeyi de bilir.Böyle bir parti için seçim ve sandık bir propaganda aracı ve sistemi teşhir platformudur.
Demokratik-yurtsever bir parti radikal demokrasinin tüm yöntem ve pratiklerini devreye sokarak özlem duyduğu sistem için mücadele eder. Şimdi bu kısa girişten sonra HDP’ye seçim deklarasyon önerimi sunmak istiyorum. HDP’YE SEÇİM DEKLARASYONU ÖNERİMDİR. 1) Mevcut anayasa yasaklar anayasasıdır. Biz HDP olarak bu anayasayı tümden red ediyoruz ve bir özgürlükler anayasası için mücadele edeceğimizi beyan ediyoruz. Savunduğumuz anayasada herhangi bir halkın ismine vurgu yapılmayacak, bir bütün olarak Anadolu ve Mezopotamya halklarının, inançlarının anayasası olacaktır. Bu sayede demokratik bir ulus yaratılacaktır2) Türkiye’nin tarihiyle yüzleşmesi için mücadele edeceğiz. Geçmişte yaşanan Ermeni, Rum, Asuri, Êzidi, Çerkes vb. katliam ve soykırımlarla ilgili yüzleşme, kabul ve özeleştirinin yapılmasının yanısıra katliamlardan doğan insani, hukuki tüm hakların iade edilmesi için gerekli olan adımları atacağız.
3) Ayasofya ve benzeri camiye çevrilen inanç yerlerinin aslına çevrilmesi için çaba harcayacağız.
4) Irkçılığın yasaklanması için girişimlerde bulunacağız. Irkçılık yapanların ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırılması için çaba göstereceğiz. Azınlık haklarının gözümüz gibi korunması için hareket edeceğiz.
5) Milletvekillerinin maaş almasını ortadan kaldırıp oturum başı belli bir ücret sisteminin getirilmesi için girişimlerde bulunacağız. Senatonun geri getirilmesi için çalışacağız. Senatörler tamamen teknik kadrolardan olacak şekilde ve her bölgeden eşitçe 3 senatörün seçilmesini savunacağız. Senatörler bütün zamanını yasama faaliyetlerine ayıracak ve maaşlı olacaklardır. 6) Türkiye’de 5 dilin resmi dil olması için çaba gösterilecektir. Bunlar Türkçe, Kürtçe, Lazca, Arapça ve Çerkezce dilleridir. 7)Türkiye 7 bölgeye ayrılarak her bölgenin bir parlamentosu ve hükümeti olacak ve o bölge valisiyle birlikte bölge halkı tarafından seçimle işbaşına getirilecektir. Diğer illerin valilikleri ortadan kaldırılacaktır, kaymakamlıklar feshedilerek görev ve sorumlulukları belediye başkanlıklarına devredilecektir. Bölge gelirlerinin %60’ı bölge için kullanılacak olup %40’ı merkezi hükümete aktarılacaktır. 8) Polis teşkilatı içişleri bakanlığından alınarak belediyelere bağlanacaktır. Kurulacak insan hakları üniversitesini bitirmeyen kimse polis olamayacaktır. 9)Avrupa Birliği’nin üyelik için talep ettiği değişiklik ve önerilerini ama’sız, fakat’sız yerine getirerek Avrupa Birliği’ne giriş için gerekli olan çalışmaları yapacağız. 10)Kadınların eşlerinden ayrıldığı günden itibaren en az bir emekli maaşı kadar maaşa bağlanmasını savunacağız. Kadın katliamlarının cezalarını ağırlaştırılmış müebbet olması için tüm gücümüzü kullanacağız. 11)Toprak reformu için elimizden geleni yapacağız. 12)Ayrımsız bir genel af için çalışacağız. 13)Fabrika yönetimine işçiler ortak olacaktır. Fabrika patronlarının vergileri ağırlaştırılacak, alınan vergiler sosyal devletin gereği olarak kullanılacaktır. 14)Demokratik ülkelerde bir bilim heyetinin araştırma yaparak benzer öneriler geliştirmesi yararlı olacaktır. Yukarıda sunduğum öneriler bir çerçevedir. Bu önerilerin içi doldurularak geliştirilebilir; tartışılabilir. Saygılar sunarım.