Kemal Okutan: Yerel Demokrasi Örnekleri

Yazarlar

Yazdığım son yazıda Türk yöneticilerinin yerel demokrasiye neden karşı olduklarını genel olarak değerlendirmiştim.Bu yazıyı okuyan değerli sürgündeki vekilimiz Lezgin Botan bir sesli mesaj gönderdi. Vekilimizin sesli mesajı bilgi yüklüydü ve benim bu bilgilerin yol göstericiliğinde aynı konuda yeni bir yazı yazmamı da teşvik etti. Lezgin vekilimize teşekkür ediyorum.Evet gerçekten dünya devletlerine baktığımızda ekonomik olarak da en güçlü ülkeler yerelde demokrasiyi başarılı bir şekilde uyguluyan devletlerdir. Ve bunlardan bazıları günümüzde dünya siyasetini belirleyen ve yön veren devletlerdir.Bakınız Rusya’da reel sosyalizm yıkıldıktan sonra, Sovyetler Birliği’nden birçok devlet kansız, kavgasız ayrıldı. Rusya da çökmüş bir ekonomiden, tükenmiş siyasi bir rejimden sonra kısa sürede toparlandı ve bugün ekonomik, siyasi, askeri olarak dünya siyasetini belirler hale geldi.Rusya federatif rejimle yönetiliyor. Rusya federasyonu 98 federal bölgeden oluşuyor. Bu 98 federal bölge dışında Rusya’da Osetya, Ahbazya gibi özerk yapılar da bulunmaktadır. Ayrıca Kırım, Dombas gibi yakın dönemde işgal ettiği yarı bağımsız devletleri de yönetimi altında bulunduruyor.Hindistan ise 100’e yakın ferderal bölgeden oluşmaktadır. Bugün dünyanın en güçlü ülkelerinden biridir.Çin 60’ın üzerinde federal bölgeye ayrılmıştır. Bugün ekonomik olarak dünya süper güçleriyle yarışır hale gelmiştir.Almanya 16 eyaletten oluşuyor. 2.Dünya Savaşı’nda her metre karesine tonlarca bomba düşmüş, bütün teknik kadrolarınıı savaşta kaybetmiş ve ekonomik olarak çökmüşken 10 yılda toparlanmış yeniden dünya süper güçlerine yetişmiştir. Almanya Avrupa Birliği’nin motor gücüdür. Almanya bütün gücünü ve enerjisini herbirinin hukümeti, parlementosu, vergisi olan bu 16 eyaletten almaktadır. Yani güçlülüğünü yerel demokrasisinden almaktadır.İtalya 17 eyaletten oluşuyor. Güçlü ekonomisiyle hem dünyanın hem de Avrupa Birliği’nin önemli ekonomik gücü olarak zenginler kulubünde yerini almıştır.Günümüzde dünyanın ekonomisini, siyasetini yönlendiren en önemli güçlerin başında ise ABD gelmektedir. ABD ise üniter bir tek devlet değil, 50 devletten oluşmaktadır.

Adı üstünde Amerika Birleşik Devletleri. Bakınız ismine Amerika Devleti denmiyor, Amerika Birleşik Devletleri deniyor. ABD’de her eyalet ayrı bir devlet gibidir. Her eyaletin yasaları farklı, uygulamaları farklıdır.ABD örneği bize federasyonun bölünme olmadığını tam tersine bölünmüş olanların birleştirilmesi olduğunu göstermektedir. 50 devlet bir federal yapı etrafında birleşerek güçlü bir dünya devleti oluşturmuşlardır.Türk yöneticiler genellikle üniter devlet modeli olarak Fransa’yı örnek olarak vermektedirler. Ama Fransa da, Türkiye gibi tekçi ve merkezi hükümetin herşeyi belirlediği militarist bir devlet değildir. Örneğin Korsika ayrı bir bölgedir. Polis gücü, bayrağı olan, anadilde eğitim yapan parlementosuyla özerk bir yapıya sahiptir.Yine dünyanın en etkili devletlerinin başında gelen İngiltere birçok bölgeden oluşmuştur. Galler, İskoçya, İrlanda, Galiçya gibi yarı bağımsız devletlerden oluşuyor. Ve İngiltere dünyanın patronlarının başında gelmektedir.İsviçre örneği ise dünyada federal-kanton sistemini en başarılı şekilde uygulayan en eski federasyondur. 400 yıla yakın bir zamandır kanton sistemini uygulayan İsviçe 26 kantondan oluşmaktadır. Her kantonun resmi dili farklıdır. 26 ayrı devlet birleşmiş ve konfederal sisteme kavuşmuştur.İsviçre’de her ay en az birkez referandum yapılmakta, halkın görüşü sorularak politika oluşturulmaktadır.İsviçre azgari ücretin en yüksek, ulusal gelirden pay alma oranının en yüksek olduğu ülkedir. Refah ülkesi olan İsviçre mevcut dünya ortalamasının üzerinde demokratik bir işleyişe şahitir. Dünyada en gelişkin yerel demokrasiye sahip ülke İsviçre’dir…(İleride bir yazıda sadece İsviçre örneğini ayrıntılı olarak değerlendireceğim.)Türkiye’yi bir cümleyle anlatmak gerekirse; Arap, Fars gerici yönetimleriyle birlikte tekçi, inkarcı, asimilasyoncu, hırsızlık ve yolsuzluğun kol gezdiği, bir gün Rusya’ya diğer birgün ABD’ye yamanan oligarşik, tipik bir Ortadoğu diktatörlüğüdür.Kürtler ise tarihte medeniyeti Mezopotamya’dan dünyaya armağan etmiş bir halktır. Çok ağır bedeller ödemiş ve ödemektedir.

Dileğim ve umudum odur ki Kürt halkı Rojava özerk yönetim modeli olarak kanton sistemini oturtsun,  dünya ilerici insanlığına en modern ve en gelişkin kanton sistemi örnegini hediye etsin.

İlginizi Çekebilir

Temel Demirer: Ezilenlerin Tiyatrosu Diz Çökmez
Halil Dalkılıç: Şerê Ûkraynayê, ewlehiya Amerîkayê, F16, mirina kurdan…

Öne Çıkanlar