Kenan Azizoğlu: Beni tanıdınız mı -2

Yazarlar

(Yazı İki)

Merhaba hüzünlü, sevinçli okur. Bugün bir yazi daha geldi önünüze…

Tanıyoruz, tanıyoruz ” Sen Susam’sın” seslerini duyuyorum.

Yoo, vallahi de ben ‘Susam’ degilim, üstelik ‘susam mağduru’ biriyim.

Bu ‘susam’ başıma iş açtı…

Kendini anlattığı yetmezmiş gibi,  ‘yazın’ deyip duruyor. Başımın etini yedi anlayacağınız.

‘Susam’ bu dinlememezlik edilmez.

Mecbur, anlatacağım.

Efsaneyim ben, tarihin derinliklerinden gelen, tarihe iz bırakanım ben…

Öyle tekdüze değilim, rengarengim ben…

Zevke, sefaya dalan değilim, emek vermeden bir yerlere gelen düzenbaz hiç değilim…gözüne perde inen, hiç düşünmeyen, her şeyi güzel gören kör değilim ben. Bir çokları gibi, gördüklerini sorgulamayan, önemsemeyen, düşünmeyen, düşünmedikçe unutan biri de değilim ben…

Umudunu yitirenlerden, yaptıkları şeyleri küçük gören ve emeklerinin boşa gittiğine inanlardan değilim. ‘Mahfolduk, bittik’ deyip felaket tellallığı yapan inançsızlardan değilim.

Zorluklar karşısında yılan, etrafımızda hiç kimse yok, yalnızız diye sızlanan, milyonların aynı amaç için uğraştığını unutan, sadece kendisini düşünenlerden değilim ben.

Araştırmayan sorgulamayan, ilk söylenene inanan, panik, umutsuzluk yayan dedikoducu hiç değilim. Kendinden başka hiç kimseyi önemsemeyen, en çok bilen, Xançepeklilerin dediği gibi, “ben bana hayran, ben bana qurban ” olanlardan da değilim

Tanıdınız mı beni?

Ben Anka Kuşu’yum, küllerinden doğan…Ben Halil Adanır’ım gazete dağıtımcısı, arabanın içinde yakıldım.

Ben Lokman Gündüz’üm gazete dağıtırken öldürülen. Ben Cengiz Altun, Hafiz Akdemir’im haber yaptığım için kalleşçe arkadan vurulan… bir başbakanın talimatıyla hakikatın peşinde koşan gazetenin binasının bombalanmasında ateşler içinde yanan Ersin Yıldız’ım ben…

Ben cezaevine atılan, sürgüne gönderilen, her gün ölüm tehlikesi alan, tehdit edilen, evi basılan basın emekçisiyim…

Ben bugün Diyarbakır’da rehin alınan Remziye Temel, Mehmet Ali Ertaş, Aziz Oruç’um…

Ben bugün İzmir’de gözaltına alınan gazeteci- yazar İnci Hekimoğlu’yum…

Ben Anka Kuşu’yum; her defasında küllerimden yeniden doğarım. En çokta Kürdistan coğrafyasında…

*

Hakikatin izinde koşan, bu uğurda canını veren, bedel ödeyen isimsiz kahramanlara saygı ve minnet ile…

İlginizi Çekebilir

Uğur Güney Subaşı: Raşit ağabey demokrasimizi gördün mü!
Kemal Okutan: Süryani Katliamı ve Rol Model

Öne Çıkanlar