Kılıçdaroğlu: Değil altılı masa, Türkiye’nin aydınlığa çıkması için gerekirse 16’lı masa kuracağım

GündemPolitika

Kılıçdaroğlu: ”Değil altılı masa, Türkiye’nin aydınlığa çıkması için gerekirse 16’lı masa kuracağım” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında “Değil 6’lı masa Türkiye’nin aydınlığa çıkması için gerekirse 16’lı masa kuracağım” dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada başta asgari ücret olmak üzere birçok konuda açıklamalarda bulundu.

‘Değil 6’lı masa Türkiye’nin açığa çıkması için gerekirse 16’lı masa kuracağım’

“En zor koşullarda Türkiye’yi aydınlığa çıkarmak bizim görevimizdir” diyen Kılıçdaroğlu şunları söyledi; ”

“Bunlar vatandaştan oy ama talimatı dışardan alıyorlar. Benimle ilgili sahte videolar hazırladılar, çıktılar itiraf ettiler, montaj diye. Ne oldu bu videolar. Sahte video hazırlayana sahtekar denir. Sahtekardan da Cumhurbaşkanı olmaz. Hiçbirimizin, hiçbir CHP’linin umutsuzluğa kapılma hakkı yoktur. En zor koşullarda Türkiye’yi aydınlığa çıkarmak bizim görevimizdir. Değil 6’lı masa Türkiye’nin aydınlığa çıkması için gerekirse 16’lı masa kuracağım. Bu Duyunu Umumiye kabinesini mutlaka göndereceğiz”

‘Beni şaşırtan Türk-İş Başkanı’nın asgari ücrete hiç itiraz etmemesi’

CHP Lideri yeni asgari ücrete ilişkin olarak, “Asgari ücret açıklandı. 11 bin 402 lira oldu. Bu rakam makul bir rakam mı? Beni şaşırtan Türk İş Başkanının buna hiç itiraz etmemesi. İşçinin hak ve hukukunu aramak ilk önce sendikanın görevidir. Sendika iradesini Saray’a ipotek etmişse, sendika olmaktan çıkar…Türk-İş’in yaptığı açıklama var, bekar bir çalışanın yaşama maliyeti 13 bin 439 TL. Siz buna itiraz etmeyeceksiniz. İşçinin hakkını korumak sendikanın görevidir. 15 bin lira civarında bir rakam verirsiniz. İşçinin hakkını savunmak yine bize düştü” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada ayrıca şu ifadelere yer verdi;

Yeni Şafak Gazetesi’ne tepki

“Bir gazete nasıl olur da 3 milyona yakın reklam verir Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı seçilmesin diye. Yeni Şafak’tan söz ediyorum. Hani etik, ahlaki değerler. Facebook hesaplarından 3 milyona yakın para harcıyor, benim seçilmemem için harcıyor. 3 milyon lira parayı nereden buldun sen? Kim verdi sana. Hazine ve Maliye Bakanı’na çağrı yapıyorum. Dürüst bir insansan parayı nereden buldu, inceleyeceksin. Dava açacağım. Yeni Şafak gazetesinin ne mal olduğunu da tüm Türkiye’nin bilmesini istiyorum. Bu kadar ahlaksızlık olur mu? Geçen hafta kalemini satan demiştim. Belki öyle bir ifade kullanmasam da olurdu. İradesini Saray’a ipotek eden vara eleştirmek en doğal hakkım”

Can Atalay çağrısı

“Tutuklu bir arkadaşımız var Can Atalay. Seçimi kazandı. Mazbatasını da aldı, ama parlamentoya gelip yemin edemiyor. Anayasaya meclis içtüzüğüne aykırı demokrasiye aykırı. Meclis Başkanına çağrı yaptım. Sayın Kurtulmuş, asıl sorumlu sensin. Onu oradan çıkaracaksın gelecek yemin edecek. Kim haksızlığa uğradıysa hep yanında olacağız. Çünkü biz Cumhuriyet Halk Partiliyiz. Cumhuriyeti kuran demokrasiyi getiren partiyiz”

Sınır diye bir şey yok

“Milyonlarca Suriyeli, yetmedi Afganlar geldi. Sınır diye bir şey kalmadı. Kapı diye bir şey yok, sınır diye bir şey yok. Avrupa size para verelim bunları orada tutun, sıkıntıyı siz çekin dediler….() İşte beka sorunu budur. Kilis’e, Hatay’a gidin, belediye başkanı, esnaf diye şikayet ediyor. Elin oğlu rahat etsin diye bütün sıkıntı bizim başımıza yıkıldı…

Bugün Dünya Mülteciler Günü. Beyler rahat etsin diye bütün sıkıntıyı çekiyoruz. Suriye’de kan gövdeyi götürürken kılınız kıpırdamadı hepiniz sarayda oturuyordunuz. Niye kan dökülürken sesiniz çıkmıyordu. Hani medeni ülkelerdiniz. Sırtıma yükü vuracaksın elime dolar vereceksin. Erdoğan bunu yaptı. Beka sorunu budur. Demografik yapımız değişiyor. Bunların milliyetçilikle falan alakası yok. Erdoğan bütün milliyetçiliği ayaklar altına diyordu. Türkçe dahi bilmeyen kişiye vatandaşlık veriyorsunuz para için bu kişi oy kullanıyor. Bütün dünya bize gülüyor. Bu ülkenin ihanet edenler kurtulması lazım.”

‘Tükürdüğünü nasıl yalayacak?’

“Seçimler bitti. Uyuşturucu baronları zaten rahat. Ama bir de tefeciler var, uluslararası tefeciler var. Onlar Türkiye’ye para vermiyorlar faiz düşük diyorlar. Faizi yükselteceksin diyorlar. Erdoğan faizi nasıl yükseltecek? Tükürdüğünü nasıl yalayacak? Dediler ki kolay sen yapma Maliye Bakanı bulalım. Merkez Bankası’na da birini getiririz Amerika’dan. Yerel seçimlere kadar ufak ufak artırın. Koskoca Merkez Bankası’nda bu işleri bilen birisini bulamadınız mı? Erdoğan’a oy veren vatandaşlarıma sesleniyorum. Dünyada hangi devlet dolar bazında yüzde 40 faiz verir? Verecekler göreceksiniz. Bu beka sorunudur.”

 

/euronews/

İlginizi Çekebilir

Uçar: Partimizin içine oynamaya, gücümüzü kırmaya çalışanlar bilsin ki buradan onlara ekmek çıkmaz
Emekli emniyet müdürüne çocuğa cinsel istismardan 13.5 yıl hapis

Öne Çıkanlar