Sincan Cezaevi Kampüsünde görülen Kobani Davası duruşmasında HÜDA PAR avukatı Musab Tetik, HDP MYK üyelerine ve Ayla Akat Ata’ya “katil” deyince, HDP’Liler tepki gösterdi ve salonda gerginlik yaşandı.
IŞİD’in Rojava’nın Kobani kentine yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protestolar nedeniyle dönemin Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ile Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 18’i tutuklu 108 kişinin yargılandığı Kobani Davasının 26’ncı duruşmasının 2’nci oturumu, Sincan Cezaevi Kampüsünde devam etti.
Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi heyeti tarafından görülen davanın duruşmasına Yeşil Sol Parti Milletvekili Ali Bozan’ın yanı sıra HDP’liler, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar ve çok sayıda izleyici katıldı.
Sincan Cezaevinde tutulan siyasetçilerin bir kısmı duruşmada hazır bulunurken, farklı cezaevlerinde tutulan tutuklu siyasetçiler ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.
Kimlik tespitinin ardından dosyaya eklenen evrakların okunmasıyla başlayan duruşmada dava avukatları, mütalaaya karşı savunma yapabilmek için süre talebinde bulundu.
“Gelin, gerçekten bir yargılama yapalım”
Söz alan avukat Veysi Eski, mütalaanın kopyala-yapıştır bir şekilde hazırlandığını belirterek, “Gelin, gerçekten bir yargılama yapalım. Herkes eteğindeki taşları döksün. Bırakın biz de müvekkillerimiz de bu incelemelerimizi yapalım. Alelade bir askeri yargılama gibi ‘Size 2 ay süre verdim’ diyemezsiniz. Bu yargılamayı gelin hep birlikte adil yargılanma şartlarına getirelim” beyanında bulundu.
Verilen öğle arasının ardından beyanlarda bulunan Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in müdafii Arın Gül Yeniaras, müvekkiliyle ilgili evraklara ulaşmakta sorunlar yaşadığını söyledi.
“İddianame ispat araçlarından yoksundur” diyen Yeniaras, dosyada müvekkili hakkında somut delil olmadığını belirterek, “İddia makamı dosyayı okumamış” diye konuştu. Yeniaras son olarak tevsii tahkikat talebinde bulundu.
Mütalaa yinelendi
Sonrasında söz verilen iddia makamı, verdiği esas hakkındaki mütalaayı tekrar ederken, tutuklu siyasetçilerin tutukluluk hallerinin ve hakkında adli kontrol kararı bulunan siyasetçilerin mevcut hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.
İddia makamı siyasetçiler ve avukatların tevsii tahkikat ve savunmalar için süre taleplerinin reddine karar verilmesini talep etti.
AİHM kararlarına uyun
İddia makamının mütalaasına karşı söz alan önceki dönem HDP MYK Üyesi Nazmi Gür, mütalaada karmaşıklık olduğunu söyledi.
Gür, “Bir davayla bu ülkeyi Avrupa Konseyi’nden atılma eşiğine getirdiniz. Belki de bu ülke kendini attırmak istiyor. İktidarın böyle bir stratejileri olabilir. Kavala ve Demirtaş dosyaları yönünden bu ülke atılma eşiğine geldi. Biz adalet istiyoruz. Hiç olmazsa kendi hukukunuza uyun. Mahkemenin, AİHM Demirtaş ve Yüksekdağ kararlarına uymasını ve bütün arkadaşlarımın tahliyelerine karar vermesini talep ediyorum” ifadelerini kullandı.
Önceki dönem HDP MYK Üyesi İsmail Şengül ise gizli ve açık tanık ifadeleri nedeniyle tutukluluk hallerinin devamına dair kararlar verildiğini söyledi.
“Ben HÜDA PAR önünde saldırıya uğradım”
Sonrasında söz alan eski HDP’li vekil Ayla Akat Ata, dört yılda dört defa gözaltına alındığını ve 3 defa tutuklandığını söyledi.
O dönem sosyal medyadaki yaptığı ve yargılanmaya konu olan paylaşımlarının “suç unsuru” olmadığını belirten Ata, şöyle devam etti:
“Kaldı ki 2018 yılında parti MYK’sı ifadeye çağrıldı, benim ifademe bile başvurulmadı. Savcı bey mütalaada ‘Kimse olayların durmasını engellemek için herhangi bir faaliyette bulunmamıştır’ diyor. Ben HÜDA PAR önünde saldırıya uğradım. Bir dahaki sefere bırakmayız’ diye tweet attılar. O tweetleri atanları niye yargılamıyorsunuz? 6-8 Ekim olayları için bir şiddet çağrısı varsa o hesaplarda var. Açık söylüyorlar. Ben de bakanlıkları arıyorum bu durum üzerine. Efkan Ala’yı aradığımda, ‘28 Mart’ı aşan durumlar var sokaklarda. Bu bizim tabanımız değil’ dedim ama anlaşılmadı. Ben saldırı sonrası basına demeç bile vermedim, çünkü Batman vekiliydim. Kargaşa yaratmak istemedim. Ne yapabilirim başka? Meclis’te araştırma önergesi verdim, suç duyurusunda bulundum. Şimdi ise ‘Hiçbir şey yapmadılar’ deniliyor. Gün geldi ben Genel Merkezin tweetini paylaştığım için tutuklandım. MYK bile değildim. Kolluktan savcıya getirilirken başka bir dosyadan Ulaş’ın beyanları dosyaya eklendi.
Ulaş’ın beyanı nedir? ‘KCK bünyesinde Kadın çalışmaları yürütüyor’ diyor. Ben Kürt bir kadın olarak kadın aktivizmi yapamayacak mıyım? Ben kadın çalışmasına fiilen 2000 yılında başladım. Hepsinin de yasallığı vardı. Bütün çalışmalarımızı denetim ve gözetim altında yaptık. 8 Mart’ta batıda sokağa çıkan bir kadın 2911’den yargılanırken, ben Kürdistan’da sokağa çıktığım için üyelik ya da propagandadan yargılanıyorum. Kürt kadını olarak yaptığım her faaliyet örgütsel faaliyet mi oluyor? İtirafçılara inanmayı tercih ettiniz. Büyük bir komplonun sorumlusu olarak siyasetçiler tutuluyor.”
Tutuklama müzekkeresinde “kaçma şüphesi” gerekçesinin olmadığını hatırlatan Akat Ata, buna karşın tutukluluk devam yönündeki kararlarda kaçma şüphesi gerekçesinin olduğunu söyledi.
Akat Ata, “Ailelerimizle bir merhaba edebilmek için bile sizden izin istiyoruz. Bu ceza 94 yaşındaki annelerimize de veriliyor. Bir de onların ahı var bu dosyada” dedi ve tahliye talebinde bulundu.
HÜDA PAR avukatı HDP’lilere “katil” ithamında bulundu
Daha sonra tutukluluk durumuna dair Kürtçe beyanda bulunan önceki dönem HDP MYK Üyesi Zeynep Ölbeci, tüm tutuklu siyasetçiler için tahliye talebinde bulundu.
Ardından siyasetçilerin beyanlarına karşın söz alan HÜDA PAR avukatı Musab Tetik, HDP MYK’sına ve Ayla Akat Ata’ya “katil” dedi.
Bunun üzerine HDP’li siyasetçiler ve avukatları tepki gösterdi. Tetik’in cübbesiz bir biçimde beyanda bulunduğu belirtildi.
Buna karşın konuşan Veysi Eski, “Mahkeme heyeti cübbe konusunda her seferinde bizi uyarıyor ama karşımızdaki kişiye hiç müdahale etmiyorsunuz. Tarafsızlığınızı yitiriyorsunuz. Savunmanın sınırının katılan tarafından çizildiği bir yargılama olabilir mi? Mesleğinize saygınız bu kadar mı sayın başkan? Ayan beyan ortada siz tarafsınız” dedi.
“HÜDA PAR iktidar ortağı oldu diye gelip bize bağıramaz”
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ise “Burada hiç kimse bizi tehdit edemez. HÜDA PAR iktidar ortağı oldu diye gelip bize bağırıp çağıramaz. Bir kişi gelmiş siyaseten aldığı güçle söylemediğimiz sözleri bize söylüyor. Siz de bu tehdide ortak oldunuz” ifadelerini kullandı.
Konuşma sırasında mahkeme başkanı Tuncel’in mikrofonunu kapattı. Mikrofonu kapatılan Tuncel, “Bu davanın sonucunu belli ediyorsunuz” sözleriyle tepki gösterdi.
“3 yıl boyunca kendimi katil olarak hissetmedim”
Ardıdan söz alan Ayla Akat Ata da, “Ben bu dosyada yargılandığım 3 yıl boyunca kendimi katil olarak hissetmedim. Ben bir düşünce suçlusu, kadın aktivist, feministim. Şiddet bugün bitse bir tek oy alamayacak siyasi partiler var. Son seçim bile bununla kazanıldı. Meslektaşım gençtir. Siirt’te olaylara tanıklık etmiş. Bir biliyor on bilmiyor ama mahkeme heyeti gereken uyarıyı yapmalıydı” dedi.
Avukat Kenan Maçoğlu da, Kobani Mali Dosyasında sorgusu yapılan tüm sanıkların tahliye edildiklerini hatırlatırken, “O dosyada aynı deliller, aynı tanıklar mevcut fakat hala siz gizli tanık ifadeleri üzerinden tutuk devam kararları oluşturuyorsunuz” dedi ve tutuklu tüm siyasetçiler hakkında tahliye talebinde bulundu.
Beyanların ardından ara kararın hazırlanması için duruşmaya ara verildi.
/rûdaw/