Kontenjan ve atamalar artsın, Kürtçe’ye yasaklar son bulsun

GenelGündem

Kürt Dili Ve Edebiyatı Kontenjanlarının Tamamı Doldu. MED-DER Yönetim Kurulu Üyesi Dilan Güvenç, Bunun Nedeninin Kürt Halkının Ana Dilde Eğitim Ve Kürtçe’nin Resmi Dil Olması Talebi Olduğunu Söyledi.

Kürt kentlerinde bulunan 5 üniversitenin Kürt Dili ve Edebiyatı bölümlerindeki kontenjanların tamamı doldu. Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) tercih sonuçlarının açıklanmasıyla kontenjanlardaki durum da açığa çıktı. Mardin, Bingöl, Dersim, Muş ve son olarak Diyarbakır’da açılan Kürtçe lisans bölümlerinin tamamında kontenjanlar doldu. Kontenjanlara göre toplamda 196 öğrenci Kürt Dili ve Edebiyatı bölümlerine girmiş oldu. Bu bölümü bitiren öğrenciler, Kürtçe öğretmeni olarak görev yapıyor.

Kürtçenin Kurmanci ve Zazaki lehçelerinin olduğu lisans bölümlerinin dolmasına ilişkin Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği (MED-DER) Yönetim Kurulu Üyesi Dilan Güvenç Evrensel’den Dilan Temiz’e  konuştu.

 

Kontenjanların ve atamaların artmasını gerektiğini belirten Güvenç, ancak bunun yeterli olmadığı ve Kürtçenin önündeki tüm engellerin kaldırılması gerektiği değerlendirmesinde bulundu.

Güvenç, “Evet bütün kontenjanlar doldu, bunun sebebi, Kürt halkının talebi şu; ana dilde eğitim talebi, Kürtçe’nin resmi dil olması talebi. Bu yüzden de her alanda varlıklarını sürdürmeyi, göstermeyi hedefliyorlar” şeklinde konuştu.

“YASAKLARLA, ENGELLERLE DİL YOK EDİLEMEZ”

Kürtlerin öncelikli olarak ana dil eğitiminden yoksun kalmasının ortaya çıkardığı birçok sorun olduğuna dikkat çeken Dilan Güvenç, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan günümüze değin asimilasyon politikaları uygulanıyor. Bu asimilasyon politikalarına rağmen Kürtler dillerinde, kültürlerinde ısrar ediyor. Son dönemlerdeki yasaklamalar da şunu gösteriyor aslında; yasaklamalarla bir dil yok edilemez, engellemelerle bir dil yok edilemez” dedi.

“ATAMALAR YAPILMIYOR”

Güvenç, Türkiye’de 20 milyondan fazla Kürt yaşamasına rağmen Kürtçe öğretmenlerinin atamalarının son derece sınırlı olduğuna da dikkati çekti. 2022 yılında sadece 3, 2020 yılında ise 1 Kürtçe öğretmeni atandı. 2024 yılı için ise sadece 10 kontenjan ayrıldı. Güvenç, bu durumun Kürtçe’ye verilen değeri açıkça gösterdiğini ifade etti: “Kontenjan açmak yetmez. Kontenjanlar artmalı ama öğretmen atamalarının artması gerekiyor.”

“KÜRTÇE KENDİ KONTROLLERİNDE OLSUN İSTİYORLAR”

Kürt halkının taleplerini ve gerçeği yasaklarla değiştiremeyeceklerini ifade eden Güvenç, devletin bu konuda samimi olması gerektiğini söyledi. “Yasaklamalar, engellemeler ya da yol üzerindeki Kürtçe kelimelerden rahatsız olanların samimiyetini ne akademide ne de kamusal alanda görmemiz mümkün değil” diyen Güvenç, “Sadece üniversitenin bir bölümünde, yaşayan diller etrafında veya açtıkları bir kanalda sınırladıkları bir alanda Kürtçe varlığını gösterebilsin ve kendi kontrollerinde olsun istiyorlar” değerlendirmesinde bulundu.

Bu politikalardan vazgeçilmesi gerektiğini vurgulayan Güvenç şöyle konuştu: “Bunlar sürdükçe Kürt sorunu da derinleşecek. Bu yüzden toplumsal barışın en önemli unsurlarından biri halkların dillerinin ve kimliklerin tanınmasıdır. Kürt halkının talebi, Kürtçe’nin resmi dil ve eğitim dili olması talebidir. Kürtçe’nin önünün açılması için ortak bir programa ihtiyaç duyuyoruz. Yalnızca kontenjan açmak gerçekçi ve yeterli değil.”

İlginizi Çekebilir

Düğünde Kürtçe şarkı söyleyen müzisyenlere ceza
Moskova Borsasında tüm işlemler durduruldu

Öne Çıkanlar