🔴 Meclis Başkanı Kurtulmuş, “Siyasetin devreye girebilmesi için silahların bırakıldığının çok açık şekilde görülmesi, sahada teyit edilmesi gerekiyor. Ben yaz bitmeden bu sürecin tamamlanacağını ümit ediyorum.” dedi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Gabar Dağı’nda düzenlenen törenin ardından Habertürk canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Gabar Dağı’ndaki petrol kuyularında günlük 81 bin varil üretim yapıldığının ve bölgenin çok kaliteli petrol kaynağına sahip olduğunun altını çizen Kurtulmuş, ”açılacak yeni kuyularla ortaya çıkacak zenginliğin daha güçlü bir Türkiye hedefine ulaşılmasına vesile olacağını” vurguladı.
Bazı kesimlerde, bölgede petrol çıkarılmasıyla ilgili soru işaretlerinin olduğunun aktarılması üzerine Kurtulmuş, Türkiye’nin bu tür hamlelerinden rahatsızlık ve memnuniyetsizlik duyan bir takım çevrelerin olduğunu ve bu konuda yapılan kara propagandanın da hızlı bir şekilde yayıldığını belirterek, Gabar’da kuyudan çıkartılan bir damacana petrolü Ankara’ya götüreceğini söyledi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Terörsüz Türkiye” süreciyle ilgili Meclis’te bir komisyon kurulmasına yönelik önerisine ilişkin Kurtulmuş, gelinen noktada silahların bırakılmasının önemine değindi.
”Silahların bırakılmasının uzun bir süre almayacağını” ifade eden Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Farklı yerlerde teslimlerin nasıl olacağına ilişkin zannediyorum farklı modaliteler ortaya konulacak. Terör örgütünün silah bıraktığı, kamuoyu tarafından da bütünüyle görüldükten sonra bunun siyaseten müzakeresi süreci başlayacak. İşte tam da TBMM’nin devreye gireceği yer burasıdır. Konunun ne olduğu, nasıl gelişeceği, nereye doğru evrileceği de siyasi olarak tartışılması gereken bir süreç olacak. Tabii ki burada siyasetin merkezi olan TBMM adrestir. Burada bir modalite ile komisyonun nasıl olacağı, konuşarak, partilerle tartışarak bir yol buluruz.”
“Kürtlerin onurunu, Türklerin de gururunu koruyacak bir süreci gerçekleştirmemiz lazım”
Kurtulmuş, “Terörsüz Türkiye” sürecinin sadece siyasi ve hukuki bir düzenleme meselesi olmadığının aynı zamanda bir toplumsal mutabakat süreci de olduğunun altını çizdi.
Kurtulmuş, “Kürtlerin onurunu, Türklerin de gururunu koruyacak bir süreci gerçekleştirmemiz lazım. Bu neyi gerektiriyor? Bütün siyasi görüşlerin bu sürece dahil olmasını, yapıcı bir fonksiyon icra etmelerini gerektiriyor. Milletimiz süreci çok yakinen izliyor ve bu sürecin berhava olmasına kim vesile olursa, onu da çok kötü bir şekilde tarihe not eder, Allah muhafaza böyle bir sürecin olmaması için de… İşin hukuki, siyasi kısmının ötesinde bir de toplumsal psikoloji kısmı var. Bu toplumsal psikoloji kısmının da çok iyi yönetilmesi, 40 yıl süren bu çatışma ortamının artık sadece çatışmasızlık değil tam manasıyla bir barış ve kardeşlik ortamına dönüştürülmesi için bütün siyasi görüşlere görev düşüyor.” değerlendirmesinde bulundu.
/Ajans/