LA Times’ın yapay zeka kullanımı: Köşe yazılarının sonu mu geliyor?

GündemTeknoloji
🔴 Los Angeles Times’ın (LA Times) web sitesindeki yeni bir özellik, bir yapay zeka asistanı aracılığıyla analiz yapabiliyor, köşe yazısı yazabiliyor…

Az önce okuduğunuz aydınlatıcı köşe yazısına (op-ed) karşıt bir görüş mü okumak istiyorsunuz? Normalde, farklı bir siyasi eğilime sahip başka bir yayın bulmanız ve aynı konuda bir köşe yazısı aramanız gerekirdi.

Los Angeles Times’ın (LA Times) web sitesindeki yeni bir özellik, bir yapay zeka asistanı aracılığıyla gazetecilerin çalışmalarını hızlıca çürüten fikir sunduğu için bu günler geride kalmış olabilir.

Köşe yazılarının geleceği bu mu, yoksa retoriğin bile yerini tamamen makinelere bıraktığı paralel bir evrene mi girdik?

LA Times’ın op-ed bölümünde, San Francisco’daki California Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde hukuk profesörü olan Joan C. Williams’ın bir makalesi yer alıyor. Williams yazısında, Demokratların Donald Trump’ın 2024 başkanlık seçimlerindeki zaferini anlayabilmeleri için siyasetin kültürel yönünü anlamaları gerektiğini savunuyor.

“Demokratların, Trump’ın işçi sınıfıyla bağlantı kurma konusundaki kültürel yetkinliğine rakip olması gerekiyor ki bu da ilericilerin değişiklik yapmasını gerektirecek,” diyen Williams, solun, sağın Amerikan seçmeninin geniş bir kesimine yönelik argümanlarının insani yönünü görmekte başarısız olduğunu belirtiyor.

Bu, Williams’ın akademik perspektifinden konuşan, anlayışlı ve iyi araştırılmış bir yazı. Tam da bir op-ed bölümünden bekleyeceğiniz türden.

Yeni olan şey ise “Insights” bölümü. Buna tıkladığınızda LA Times’ın size “tüm bakış açılarını sunmak için içerik üzerinde yapay zeka tarafından oluşturulan bir analiz” sunduğu sayfanın en altına yönlendiriliyorsunuz.

Insights’ta Williams’ın yazısının “genel olarak merkez sol bakış açısıyla uyumlu” olduğu söyleniyor ve Williams’ın görüşlerinin bir özeti veriliyor. En ilginci ise, karşıt görüşlerin yer aldığı bir bölüm.

Burada Williams Demokratların kültürel teorileri birleştirmeye odaklanması gerektiğini düşünürken, James Carville gibi stratejistlerin “Demokratları kültürel dikkat dağıtıcı unsurlardan kaçınmaya ve yalnızca ekonomik mesajlara odaklanmaya çağırdığı, diğerlerinin ise kültürel konuların uzlaşmaz olduğu önermesini reddederek Biden dönemindeki üretim ve ücret artışındaki başarılara işaret ettiği” belirtiliyor.

Bu son noktada yapay zeka (AI), “iklim eylemi veya LGBTQ+ hakları gibi konularda taviz vermenin Demokrat tabanın moralini bozma ve aşırı sağ söylemlere zemin kaybetme riski taşıdığını” savunuyor.

Bu ilginç bir nokta gibi görünse de Williams’ın kapsayıcı mesajlar konusunda Demokratların “tam LGBTQ+ hakları vizyonlarını terk etmediklerini, ancak daha geniş bir yelpazedeki insanlarla etkileşim kurmak için taktiklerini değiştirdiklerini” belirttiği kendi yazısıyla doğrudan tezat oluşturuyor.

Yapay zeka’nın Williams’ın argümanını tam olarak kavrayıp kavramadığı tartışmaya açık, ancak en önemlisi, köşe yazarlarına konularıyla ilgili otorite hissi vermekten uzaklaşması. Birçoklarına göre bu, LA Times’ın sahibi Patrick Soon-Shiong’un Trump yönetimini yatıştırma hamlesinin bir parçası.

Soon-Shiong gazeteyi 2018 yılında satın aldı ve geçen yıl Kamala Harris’i başkanlık için resmi olarak desteklememe kararı aldı. Tıp yatırımcısı, “Sadece tek bir tarafa sahip olursanız, bu sadece bir yankı odası olur,” dedi.

Gazetenin bugünkü köşe yazılarına bakıldığında, yapay zekanın daha fazla karşıt görüşe yer verdiği görülüyor.

LA Times köşe yazarı Jackie Calmes , Hannah Arendt’in Nazi Almanya’sına bakışıyla mevcut Trump yönetimi arasındaki paralellikler üzerine bir yazı kaleme aldı.

AI Insights, Calmes’in yazısının “merkez sol” olduğunu ve “Trump’ın eylemlerinin normları çiğnemekle birlikte, Hitler rejiminin sistematik şiddetinden ve ideolojik tutarlılığından yoksun olduğunu” belirtiyor.

Benzer şekilde, LA Times muhabiri LZ Granderson da Trump yönetiminin LGBTQ+ ikonografisini ve eğitimini devlet kurumlarından kaldırmasını Amerikan olmayan kapsayıcılık ve açıklık ideallerine doğru endişe verici bir kayma olarak eleştiren “merkez sol” bir yazı kaleme aldı.

Bu görüşün aksine, yapay zekanın öne sürdürdüğü fikir, “Project 2025’in arkasındaki gruplar da dahil olmak üzere muhafazakar savunucular, LGBTQ+ görünürlük politikalarının ‘toksik normalleşmeyi’ teşvik ettiğini ve geleneksel aile değerleriyle çatıştığını iddia ediyor.”

LA Times’ın köşe yazarları hâlâ büyük ölçüde sol eğilimli olsa da, yeni yapay zeka özelliği bir tartışmanın her iki tarafını da platform haline getirmek için tasarlandı. Tam da Soon-Shiong’un istediği gibi.

Gazete sahibi Harris’in desteklenmesini engellediğinde, op-ed editörü Mariel Garza da dahil olmak üzere araştıran ve yazan altı kişiden üçü protesto amacıyla istifa etmişti. Diğer üç kişi de o tarihten bu yana gazeteden ayrılmış olup, son olarak Carla Hall, 30 Mart’ta yayınlanan ve konuyu ele alırken tanıştığı evsizlerle ilgili son op-ed yazısını yazdıktan sonra gazeteden ayrılmıştır.

Soon-Shiong’un kararı, gazetenin bir başkan adayını desteklemeyeceğine karar veren Washington Post’un sahibi Jeff Bezos tarafından da yansıtıldı.

Geçtiğimiz ay, 1984 yılından bu yana Washington Post için çalışan Ruth Marcus, gazetenin Bezos’u eleştiren bir köşe yazısını yayınlamayı reddetmesi üzerine çıkan tartışmanın ardından görevinden ayrıldı.

Bezos’un, gazetenin köşe yazılarının artık bireysel yazarların düşünceleri için serbest bir alan olmayacağını açıklamasının ardından Post’tan ayrılan son isim oldu. Bunun yerine iki spesifik temaya odaklanılacaktı: “Kişisel özgürlükler ve serbest piyasalar”.

Soon-Shiong ve Bezos arasında, milyarderlerin sahip olduğu ABD medya dünyasından Trump yönetimine yakınlaşma yönünde açık bir hareket var. Bu, Bezos’un kurduğu Amazon da dahil olmak üzere, büyük teknoloji ve sosyal medya sahipleri tarafından görülen bir modeli devam ettiriyor.

Endişe verici bir şekilde, yapay zeka takıntılı sahiplerin gazetecilerin çalışmalarına yönelik alaycı tutumunu da vurguluyor.

Eski editör Garza, “Bence bu hem okuyucular için … hem de basit ve her zaman yararlı olmayan terimlerle kategorize edilmeye itiraz eden yazarların kendileri için rahatsız edici olabilir,” dedi.

“Sadece kendi başına bir önyargı ölçere sahip olma fikri bile zekaya bir tür hakarettir ve ben her zaman op-ed sayfası okuyucularının gerçekten zeki olduğunu düşünmüşümdür.”

/euronews/

İlginizi Çekebilir

Sırrı Süreyya Önder’in kızından mesaj: Babam duaya inanır, dua edin
Mısır, Süveyş Kanalı’ndan 5 yılda 40 milyar dolar gelir elde etti

Öne Çıkanlar