🔴 Lübnan’da İsrail ile Hizbullah arasındaki ateşkes, İsrail’in asker çekme mühletine uymaması ve dün 22 kişinin öldüğü saldırıya rağmen 18 Şubat’a kadar uzatıldı.
Lübnan‘da İsrail ordusu ile Hizbullah arasındaki ateşkes, İsrail’in anlaşmada öngörülen askerlerini geri çekme mühletine uymaması ve dün düzenlediği 22 kişinin öldüğü saldırıya rağmen uzatıldı. Lübnan Başbakanı Necib Mikati, ABD yönetimiyle yaptığı görüşmelerin ardından Pazartesi günü, “Lübnan hükümetinin 18 Şubat 2025’e kadar ateşkes anlaşmasını uygulamaya devam edeceğini” açıkladı.
27 Kasım’da yürürlüğe giren ateşkes anlaşması, Hizbullah’ın birliklerini sınıra yaklaşık 30 kilometre uzaklıktaki Litani Nehri’nin kuzeyine çekmesini ve güneydeki askerî altyapısını yok etmesini öngörüyordu. Buna karşılık İsrail askerleri de Litani Nehri’nin güneyine çekilecek ve buradaki Birleşmiş Milletler bölgesi boyunca Lübnan askerleri konuşlandırılacaktı. İsrail’in asker çekmesi için öngörülen 60 günlük süre Pazar günü doldu.
Geri çekilmedeki gecikme nedeniyle taraflar birbirini suçlamış, İsrail Cuma günü yaptığı açıklamada Lübnan devletinin anlaşmanın gereklerini henüz tamamen yerine getirmediği gerekçesiyle birliklerin çekilmesinin Pazar günü sonrasına sarkacağını açıklamıştı.
Evlerine dönmeye çalışan köylülere saldırı: 22 ölü
Lübnan Sağlık Bakanlığı dün İsrail birliklerinin, “halen İsrail işgali altındaki köylerine dönmeye çalışan vatandaşların üzerine ateş açtığını, altısı kadın biri asker olmak üzere toplam 22 kişinin yaşamını yitirdiğini, 124 kişinin yaralandığını bildirmişti. Lübnan ordusu da saldırıda bir askerin öldüğünü, bir askerin yaralandığını açıkladı.
İsrail ordusu ise olayla ilgili olarak “Güney Lübnan’da görev yapan İsrail askerlerinin, birliklere yaklaşan şüpheliler tespit ettiğini ve tehdidi bertaraf etmek üzere uyarı ateşleri açtığını” kaydetti. İsrail ordu sözcüsü Pazar günü erken saatlerde yaptığı açıklamada Güney Lübnan’daki yaklaşık 60 köyde yaşayanlara geri dönmemeleri uyarısı yapmıştı.
İsrail ordusu anlaşma çerçevesinde Güney Lübnan’daki kıyı bölgelerini terk etmesine rağmen doğu kesimlerinde varlığını sürdürüyor.
/Deutsche Welle/