31 Mart’ta yönetimi geçen DEM Parti, Dersim Belediyesi’nin 230 milyon lira borcu olduğunu açıklamıştı. TKP’li Eski Dersim Belediye Başkanı Maçoğlu, “Dolar kuru baz alındığında; 2019 yılındaki borç karşılığı 13 milyon dolara denk gelirken, 2024 yılındaki borç karşılığı ise 7.2 milyon dolara denk düşmektedir” ifadeleriyle yanıt verdi.
31 Mart yerel seçimlerinde DEM Parti’ye geçen Dersim Belediyesi’nde önceki dönemden kalan borçlar açıklandı.
DEM Partili Eşbaşkanlar Cevdet Konak ve Birsen Orhan belediyenin önceki dönem borcunu 230 milyon 673 bin lira olarak açıkladı.
Öte yandan Maçoğlu da X üzerinden bir açıklama yaparak son dönemde yürütülen tartışmaları “manipülasyon” olarak adlandırdı.
Maçoğlu’nun açıklamaları şöyle:
Sosyal medyada ve çeşitli basın yayın organlarında 2019 yılında Dersim Belediyesini 68 milyon TL borç ile devraldığımıza, 2024 yılında ise 230 milyon TL borç ile devrettiğimize ilişkin çıkan haberlere ve bunun üzerinden yapılan manipülasyonlara ilişkin açıklama yapma gereği duyuyoruz.
Daha öncesinden yine yapılan ve özellikle bazı çevrelerin bilinçli olarak beş yıllık demokratik ve halkçı bir programla yönettiğimiz ve geniş kitlelerde umut yaratan Dersim Belediyesine yönelik yıpratma, karalama, manipülasyon ve algı operasyonlarına dair ayrıntılı açıklama yapmamıza rağmen maalesef aynı problemli yaklaşımlar ve manipülasyonlar devam ettiği için tekrardan açıklama yapmak zorunda kalıyoruz.
Tekrardan özet olarak ifade edecek olursak:
1- 2019 yılında Dersim Belediyesini 68 milyon TL borçla değil, kamulaştırma sonrası gelen borçlarla birlikte 73 milyon TL’nin üzerinde bir borçla devraldık.
2- Belediyeyi devraldığımız 5 Nisan 2019 tarihinde dolar kuru 5.61 TL iken, belediyeyi devrettiğimiz 5 Nisan 2024 tarihinde dolar kuru 31.93 TL idi.
3- Dolar kuru baz alındığında; 2019 yılındaki borç karşılığı 13 milyon dolara denk gelirken, 2024 yılındaki borç karşılığı ise 7.2 milyon dolara denk düşmektedir.
4- Yine belediyenin İller Bankası gelir payı baz alındığında; 2019’da aylık 2 milyon TL gelir ile 37 ayda kapatabilinen borç, 2024’de aylık 17 milyon TL gelir ile 14 ayda kapatılabilmektedir. Ay bazında 23 aylık ödemeye tekabül eden borç azaltılmıştır.
5- 2019 yılında 1 tank bitüm (asfalt plent) maliyeti 50 bin TL iken, 2024 yılında bu maliyet 449 bin TL’ye çıkmıştır.
6- 2019-2024 yılları arasında 135 personel istihdamı gerçekleştirilmiştir. 12 emekçi çeşitli nedenlerden dolayı işi bırakmıştır. Kayyum döneminde haksız biçimde işten çıkartılıp, mahkeme kararıyla geri dönen 25 emekçi yeniden iş başı yapmıştır.
7- 90’lı yıllardan 2021 yılına kadar tapu mağduriyeti yaşayan 111 ailenin tapu sorunu cüzi ve temsili rakamlar karşılığında teslim edilmiş ve aileler tapu sahibi yapılmış, yaşanan mağduriyetler giderilmiştir.
8- Çalışma yaşamına dönük emek eksenli birçok adım atılmış, mesai saatleri 8’den 7’ye düşürülmüştür. Belediye emekçileri enflasyona ezdirilmemiş, tüm sosyal, siyasal ve ekonomik haklar emekçilerin ortak kararlarıyla birlikte hayata geçirilmiştir.
9- 2019-2023 yılları arasında su fiyatlarına herhangi bir zam yapılmamıştır. 2023’den sonra su fiyatları halk meclisi kararıyla meskenler için 1 tonu 2.15 TL olarak belirlenmiştir. Bu tarife Türkiye’deki en ucuz su tarifelerinden biridir.
10- 2019-2022 yılları arasında ulaşım fiyatlarına herhangi bir zam yapılmamıştır. 2023 itibariyle halk meclisi kararıyla öğrenci 1 TL’den 2 TL’ye çıkarılmış, sivil ise 1.25 TL’den 2.50 TL’ye çıkarılmıştır. Bu tarife Türkiye’deki en ucuz ulaşım tarifelerinden biridir.
11- 2019-2024 yılları arasında belediye filosuna 17 yeni araç eklenmiştir. Bu araçlar arasında 3 adet çöp kamyonu, 1 adet traktör, 3 adet kamyonet, 2 adet kamyon, 1 adet vakumlu süpürme aracı, 1 adet dorse lowbed, 2 adet cenaze taşıma aracı, 1 adet arama kurtarma aracı, 1 adet mobil sosyal hizmet aracı bulunmaktadır. Bu araçlar borçsuz şekilde dayanışma yöntemiyle belediye envanterine girmiştir.
12- Yoksullukla mücadele kapsamında, Halk Fırını ve Halk Mutfağı kurulmuştur. Halka ucuz, temiz ve sağlıklı gıda sağlamak için çalışmalar yürütülmüştür.
Yukarıda ifade ettiğimiz tüm bu açıklamalar şeffaf ve denetlenebilirdir. Demokratik, halkçı yerel yönetimler anlayışımızın bir gereği olarak her zaman halka karşı sorumluluk bilinciyle hareket ettik. Bu bilinçle, yoksullukla, eşitsizliklerle, halka hizmet noktasında karşımıza çıkarılan çeşitli bürokratik engellerle, ekonomik krizle ve gelir adaletsizliğiyle mücadele ettik. Tüm ekonomik zorluklara ve imkansızlıklara rağmen kredi çekmedik, halkın bütçesini sermayeye ve müteahhitlere peşkeş çekmedik.
Tüm belediye faaliyet ve hizmetlerini kendi öz gücümüz, bütçemiz ve halkımızın dayanışması, belediye emekçiklerinin ve yoldaşlarımızın emekleri ve çabalarıyla hayata geçirdik. Tüm bu zorlu süreçlerde belediye emekçileri, dostlarımız ve yoldaşlarımız dayanışma ile bu mücadelenin öznesi olmuşlardır. Bu vesileyle bir kez daha beş yıllık yerel yönetimler sürecimizde emekleriyle, birikimleriyle ve dayanışma ruhuyla yanımızda olan başta belediye emekçilerimiz olmak üzere, dostlarımıza, yoldaşlarımıza ve halkımıza sonsuz teşekkür ediyoruz.
2019 yılında belediyeyi devraldığımız süreçteki hizmet üretim maliyetleriyle 2024 yılında belediyeyi devrettiğimiz şuanki hizmet üretim maliyetlerini görmezden gelen, aradaki kur ve enflasyon farkını hiçe sayan, halkın ve her bir bireyin daha da yoksullaştığı gerçeğini yok sayan anlayışların “belediyeyi borçlandırdı” algısı tamamen siyasal bir manipülasyondan ibarettir.
Matematik yaşadığımız evrenin nesnel ve somut bir gerçeğidir. Matematikten uzak, bilimsel değerlendirmeden yoksun bir takım açıklamalar ve yapılan algı operasyonları bizim için yok hükmündedir. Yaptığımız tüm çalışmalar hiç bir tartışmaya yer bırakmayacak kadar şeffaf bir şekilde halkımızın bilgisi ve denetimindedir.
Şunu net olarak vurgulamak isteriz; kendi siyasal pozisyonlarını burjuva bir akılla bizim karşıtlığımız üzerinden ve kazanımlarımızı hedefe koyan bir siyasetle ele alan anlayışlara asla müsade etmeyeceğimizi bir kez daha belirtmek isteriz.
Bugün coğrafyamızın dört bir yanında gelir gider tabloları belediye binalarına asılıyorsa, “makam odalarının” kapıları sökülüyorsa, belediyeler üretime yöneliyorsa, işçi ve emekçi haklarına dönük çalışmalar yapılıyorsa, belediyeler rantın değil, halka hizmet üretmenin bir aracı olarak görülüyorsa, bu yerel yönetimler anlayışımızın kazanımı ve bir sonucudur.”
/rûdaw/