Türkiye’nin SİHA saldırılarıyla katledilen Kürt gazetecilerin ardından, gazetecileri anmak isteyen meslektaşlarına da soruşturma açıldı. 1990’lardaki faili meçhullerden bugüne, Kürt basını üzerindeki baskı sürüyor.
Kürt basın tarihi, hakikati yazma mücadelesinin aynı zamanda yok sayılma ve hedef gösterilme tarihi oldu. 1990’lardan bu yana gazeteciler öldürüldü, sürgüne zorlandı, cezaevlerinde yıllar geçirdi. Bugünse bu baskılar, doğrudan yaşam hakkını hedef alan saldırılarla sürüyor.
1990’lar: Cinayetler, baskınlar ve faili meçhuller
90’lı yıllarda onlarca Kürt gazeteci faili meçhul cinayetlerle katledildi. Musa Anter, Hafız Akdemir, Ferhat Tepe, İzzet Kezer, Gurbetelli Ersöz gibi isimler, Özgür Gündem ve ardılları üzerinden gerçekleri halka ulaştırmaya çalışırken hedef alındı. Bu cinayetlerin hiçbiri bağımsız soruşturmalara konu edilmedi.
Aynı dönemde gazete büroları bombalandı, dağıtımcılar saldırıya uğradı, gazeteler toplatıldı. Cezaevleri, haber yaptığı için hapsedilen gazetecilerle doldu.
2000’ler ve sonrası: Tutuklamalar ve yeni yöntemler
2000’li yıllarda baskı, biçim değiştirerek sürdü. Bu kez uzun tutukluluklar, “örgüt üyeliği” suçlamaları ve KCK davaları devreye girdi. Kürt basınında çalışan onlarca kişi aynı anda gözaltına alındı. 2016 darbe girişimi sonrası ise OHAL ile birlikte medya kuruluşları kapatıldı, birçok gazeteci yurt dışına çıkmak zorunda kaldı.
Sürgünde gazetecilik yapanlar arasında yakın zamanda hayatını kaybeden gazeteci-yazar Celal Başlangıç, hem Türkiye’de hem de Avrupa’da basın özgürlüğü için verdiği mücadeleyle tanınıyordu.
Sınır ötesi hedeflemeler: Rojava ve Güney Kürdistan
Son yıllarda Kürt gazeteciler yalnızca Türkiye sınırları içinde değil, Rojava ve Güney Kürdistan’da da hedef alındı.
19 Aralık 2024 – Rojava’da Tirşîn Barajı çevresinde halkın direnişini takip eden Nazım Daştan (MA) ve Cihan Bilgin (ANHA), Türkiye’ye ait bir SİHA tarafından katledildi. Araç sürücüsü Aziz Hec Bozan ağır yaralandı.
23 Ağustos 2024 – Süleymaniye’de Chatra Prodüksiyon çalışanları Hêro Bahaddin ve Gülistan Tara, bindikleri aracın vurulması sonucu yaşamını yitirdi. Rêbin Bekir ağır yaralandı.
27 Ocak 2025 – Süleymaniye yakınlarındaki Ranya’da deneyimli gazeteci Aziz Köylüoğlu bir başka SİHA saldırısında katledildi.
Anmaya da soruşturma
Katledilen gazetecileri anmak isteyen meslektaşları da baskıya maruz kalıyor. 20 Aralık 2024’te, Amed’de yapılan basın açıklamasına katılan dört gazeteci hakkında soruşturma başlatıldı.
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Selman Çiçek, Mezopotamya Ajansı muhabiri Heval Önkol, Dilan Kartal ve Hevidar Önver, “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” ile suçlandı. Gazeteciler, meslektaşlarını anmanın anayasal hakları olduğunu savundu.
Direnen bir gelenek
Kürt gazeteciliği, baskılarla şekillenen ama teslim olmayan bir gelenektir. Faili meçhullere rağmen kalem düşmedi. Cezaevlerine rağmen ses susturulmadı. Sürgünlere rağmen haber taşındı. Bugün SİHA’larla hedef alınan kameralar, halkın hafızasını kayda geçirmeye devam ediyor.
Ve bu hafızayı taşıyan her gazeteci, hakikatin bedelini ödemeye hazır. Çünkü biliyorlar: Susmak, kaybetmektir.