Amerika’nın Ortadoğu odaklı ünlü düşünce kuruluşu Middle East Forum, Suriye Kürtleriyle ilgili bir kampanya başlattı.
Kongre üyeleri ve Amerikan yönetimine Suriye Kürtlerinin Türkiye’ye karşı korunması için yapılan çağrı kampanyasıyla ilgili 3 sayfalık bir de deklarasyon yayınlandı.
Deklarasyonda Suriye diktatörü Beşşar Esad rejiminin çöküşünün ardından Türkiye’nin, kuzeydoğu Suriye’deki özerk bölgeye (Rojava) saldırılarının arttığına dikkat çekildi. Türkiye ve bağlı cihadist güçlerin Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) elinde olan topraklara saldırı başlattığı belirtildi. Saldırılara karşı SDG güçlerinin desteklenmesi gerektiğini ifade edildi.
”Suçlular ve cihatçılardan oluşan bir Türk vekil ordusu olan Suriye Ulusal Ordusu (SMO), şu anda SDG’nin kalesi olan sınır şehri Kobani’yi kuşatırken, Türkiye şehri topçu ve hava saldırılarıyla bombalıyor.” ifadeleri kullandı ve buna karşı harekete geçilmesi çağrısı yapıldı.
Uluslararası topluma kampanyaya katılması ve Kongre üyeleri ile Amerikan yönetimine mektup gönderilmesi çağrısı yapan Forum deklarasyonunda şöyle denildi:
”Türkiye’nin saldırgan toprak gaspı, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki siyasi bir geçiş döneminde gerçekleşiyor ve giden veya gelen başkanın Suriye’deki Amerika’nın müttefiki SDG’yi desteklemek için ne kadar ileri gidecekleri belli değil. Bu nedenle, Kongre, Suriye Kürtleri ve kuzeydoğu Suriye’de Türk liderliğindeki bir işgalle karşı karşıya kalan diğer sıkıntılı azınlıklara kesin destek gösteren güçlü bir mesaj göndermelidir.”
Kampanya çağrı metninde şu görüşlere yer verildi:
ABD başkanlığını aşağıdaki eylemleri yapmaya çağırıyoruz:
Kürt güçleri SDG’ye tam destek sağlayın. –
Kalıcı bir ateşkesi kabul etmediği takdirde Türkiye’yi ve yöneticilerini savaş suçlarından sorumlu tutun. –
Suriye’de risk altında olan Kürtleri, Hıristiyanları ve Alevileri koruyun. –
HTŞ yönetimindeki Şam, diğer azınlıklara ve kadın haklarına saygı duyana kadar terör listesinde kalmasını sağlayın. –
Müttefiklerimizin yanında durmak ve Türkiye’nin saldırgan toprak gaspını cezalandırmak, ulusal güvenlik çıkarlarımız ve Suriye’nin geleceği açısından hayati önem taşımaktadır.
