Narin’in annesine, amcasına ve ağabeyine müebbet hapis istemi

GenelGündem

🔴 Kaybolduktan 19 gün sonra bir dere yatağında cesedi bulunan Narin Güran için yürütülen soruşturmada Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan 12 sayfalık iddianamede şüpheli amca S.G., anne Y.G. ve ağabey E.G. ile komşuları N.B. hakkında “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis isteminde bulunuldu.

Narin’in cesedi, 8 Eylül Pazar günü Tavşantepe Mahallesi’ndeki Eğertutmaz Deresi’nde, üzeri taşla çevrili bir çuvalın içinde bulunmuştu.

İddianamede Narin’in kaybolduğu 21 Ağustos Çarşamba günü, akşam saat 20.43 sularında, ağabeyi Baran Güran’ın 112 Acil Çağrı Servisi’ni aradığı ve “kayıp çocuk” ihbarında bulunduğu belirtildi.

Aile üyelerinin sonraki süreçte sık sık toplantı yaptığı, cesedin bulunduğu gün kadınlar arasında tartışma çıktığı, hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen N.B.’nin cesedi ortadan kaldırmaya yönelik amca S.G.’den talimat aldığına dair ifadesi, ağabeyi E.G.’nin kolundaki ısırık izinin asıl kaynağının tespit edilemeyişi ve yine amca S.G.’nin aracında bulunan kıl numunesinin Narin ile uyuşması iddianamede yer alan diğer detaylardı.

Ne olmuştu?

Olay, 21 Ağustos’ta öğleden sonra Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde meydana geldi.

Kur’an kursuna giden Narin, eve dönmeyince ailesi kendi çabaları ile bölgede arama yaptı.

Köylülerle yapılan aramalardan sonuç alınamayınca Narin’in babası Arif Güran, aynı gün saat 20:00’de jandarma karakoluna giderek kızının kaybolduğunu bildirdi.

Narin’in 18 yaşındaki ağabeyi E.G. de gözaltına alınarak, kolundaki ısırık izi nedeniyle İstanbul Adli Tıp Kurumu’na götürülmüştü.

Yapılan incelemede ısırık izinin Narin’e ait olmadığı tespit edilince E.G. serbest bırakıldı. Sonraki süreçte baba Arif Güran ve anne Yüksel Güran da gözaltına alındı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Narin evladımızı bizden kopartanların hak ettikleri en ağır cezayı almaları için adli sürecin bizzat takipçisi olacağımın bilinmesini istiyorum,” ifadelerine yer verdi.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın Pazar günü X hesabından yaptığı açıklamada, Narin’in cansız bedeninin Jandarma Arama Kurtama (JAK) ekipleri tarafından bulunduğunu belirtti.

Bakan Yerlikaya, “Narin kızımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun. Başımız sağ olsun” ifadelerini kullandı.

Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu basına yaptığı açıklamada, Narin’in cansız bedeninin pazar günü saat 08:45’te Eğerturmaz Deresi’nde son görüldüğü kıyafetleri üzerinde olarak çuval içerisinde bulunduğunu açıkladı.

Zorluoğlu, Narin’in öldürüldükten sonra dereye getirildiğini, cansız bedeni dere yatağına yerleştirildikten sonra “doğal bir görüntü verilerek” üzerinin ağaç dalları ve taşlarla gizlendiğini belirtti.

“Daha önce aranılan tüm bölgelerin yeniden aranması çalışmamız kapsamında Eğertutmaz Deresi’nin bu bölgesi yeniden aranmış ve uzman jandarma ekiplerimizce kayıp kızımızın cenazesine ulaşılmıştır,” dedi.

Ardından, Narin’in ölüm sebebinin belirlenmesi için Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’ndaki otopsi işlemi başlatıldı.

Narin’in cansız bedenine ulaşılmasının ardından birçok kentte protesto gösterileri düzenlendi.

İstanbul’un Kadıköy ilçesinde düzenlenen protestolarda, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) tarafından yapılan basın açıklamasında, “Siz aile dedikçe cinayetler katliamlara dönüştü. Biz kadınları, çocukları ne bu ailenin, ne hükümetin, ne Bakanların insafına ve vicdanına bırakmayacağız,” ifadelerine yer verildi.

Eyleme katılanlar, üzerinde “Narin’in ölümünü karanlıkta bırakmayacağız” ve “Çocuk istismarına son” yazan pankartlar taşıdı.

Eylemin ardından kimlik kontrolü yapmak isteyen polise tepki gösteren üç kadın gözaltına alındı.

Diyarbakır’da binlerce kişi Narin için yürüdü. Düzenlenen protesto gösterilerinin polis tarafından engellendiği belirtildi. Protestolara, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş başkanları, milletvekilleri ve tutuklu siyasetçi Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş da katıldı.

Adana ve Van’da da birçok kişi Narin’in vahşice katledilmesine tepki göstererek yürüdü.

Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, otopsi işlemleri sürerken, 13-14 uzmanın çalıştığını belirterek, rapor sonuçlarının beklenmesi gerektiğini söyledi.

Eren, “Bugünden cinayetin ne şekilde, nasıl öldürüldüğüne dair şu anda net bir şey söylememiz mümkün değil,” dedi.

Otopsi raporunda, cesette çürüme başladığı için ölüm şeklinin ve nedeninin belirlenemediği yazıldı.

/euronews/

İlginizi Çekebilir

Putin ile Erdoğan 23 Ekim’de görüşecek
Kayıp 100 milyon euronun Türkiye’ye aktarıldığı iddiası

Öne Çıkanlar