National Public Radio ve üç yerel radyo Trump’ın kamu yayın fonunu kesme kararına dava açtı

GündemMedya

National Public Radio (NPR) ve üç yerel radyo istasyonu, ABD Başkanı Donald Trump’a dava açtı. Davada, Trump’ın 246 istasyondan oluşan ağa sağlanan fonları kesmeye yönelik başkanlık kararnamesinin ifade özgürlüğünü ihlal ettiği ve dayandığı yetkinin hukuka aykırı olduğu savunuluyor.

Euronews’in verdiği haberde, Bu ayın başlarında Trump, Corporation for Public Broadcasting (CPB) ve diğer federal kurumlara, NPR ve PBS’ye doğrudan ya da dolaylı olarak sağlanan tüm fonların kesilmesini emretti.

Trump ve destekçileri, bu medya kuruluşlarının haberlerinin “liberal yanlılığı” teşvik ettiğini ve vergi mükelleflerinin bu tür yayınları finanse etmemesi gerektiğini iddia ediyor.

“Misilleme”

Washington’daki federal mahkemeye sunulan davada, Trump’ın yönteminden “misilleme” diye bahsediliyor.

NPR CEO’su Katherine Maher, “Kararnamenin NPR’nin yayın içeriklerine dayanması, NPR’yi federal fon almaya devam edebilmek için gazetecilik standartlarını ve editoryal tercihlerini hükümetin beklentilerine göre değiştirmeye zorlamaktadır,” dedi.

Dava, Trump’ın federal fonları dağıtan özel, kâr amacı gütmeyen CPB’nin yetkilerini yok saydığını öne sürüyor. CPB’nin, sistemi siyasi müdahaleden korumak amacıyla kurulduğu hatırlatılıyor.

ABD Kongresi, CPB’ye 2025, 2026 ve 2027 yılları için yıllık 535 milyon dolar tahsis etti.

Dava üzerine Beyaz Saray Basın Sözcüsü Yardımcısı Harrison Fields şu açıklamada bulundu: “CPB, vergi mükelleflerinin parasıyla belirli bir siyasi partiyi destekleyen medyayı desteklemektedir. Bu nedenle Başkan, yasalar çerçevesindeki yetkisini kullanıyor.”

Fields şöyle devam etti: “Başkan, vergi gelirlerinin etkin kullanımı için yetki aldı ve bu hedefe ulaşmak için yasal yetkilerini kullanmaya devam edecek.”

Trump, Nisan ayında sosyal medyada yaptığı bir paylaşımda NPR’yi “liberal dezenformasyon makinesi” olarak nitelendirmişti.

PBS’nin de dava açması bekleniyor

NPR ve PBS yöneticileri, Trump’ın kararına bu ayın başlarında tepki göstererek bunun yasa dışı olduğunu düşündüklerini belirtmişti. Ancak PBS, NPR ile birlikte salı günkü dava başvurusunda yer almadı.

PBS sözcüsü Jeremy Gaines yaptığı açıklamada, “PBS, bağlı istasyonlara ve tüm Amerikalılara temel yayın hizmetlerini sunmaya devam edebilmek için hukuki yollara başvurmak da dahil olmak üzere tüm seçenekleri değerlendiriyor,” dedi.

Trump’ın Voice of America (Amerika’nın Sesi) ve Radio Free Europe/Radio Liberty (Özgür Avrupa Radyosu/Özgürlük Radyosu) gibi devlet destekli haber kuruluşlarını hedef alan girişimleri de başka dava süreçlerine neden oldu.

Mayıs ayında Avrupa Birliği, Trump yönetiminin bu medya kuruluşlarına yönelik fonları kesmesi üzerine, Radio Free Europe’a acil mali destek sağlamayı kabul etti.

AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, AB dışişleri bakanlarının Radio Free Europe’a “hayati önem taşıyan yayın çalışmalarını desteklemek” amacıyla 5.5 milyon euro değerinde bir paketi onayladığını açıkladı.

Radio Free Europe/Radio Liberty, Doğu Avrupa, Orta Asya ve Orta Doğu’da 23 ülkede 27 dilde yayın yapıyor.

Trump yönetimi ayrıca ana akım medyayla da birçok cephede karşı karşıya geldi. Federal İletişim Komisyonu (FCC), ABC, CBS ve NBC News hakkında soruşturma başlattı.

Associated Press (AP) haber ajansı da, Trump’ın Meksika Körfezi’ni başka bir isimle anma emrine uymadığı gerekçesiyle bazı etkinliklere akreditelerinin kısıtlanmasının ardından mahkemeye başvurdu.

İlginizi Çekebilir

Sözcü TV 10 gün karartılacak
Erdoğan imzaladı: Atama kararları Resmi Gazete’de

Öne Çıkanlar