Zonguldak’ta yanmış cesedi bulunan, kaçak ocakta çalışan Afgan maden işçisi Vezir Mohammad Nourtani’nin ölümüne ilişkin davanın beşinci duruşmasında karar yine çıkmamıştı. Kaçak ocakta çalışan işçinin son görüntüleri, eşyalarının yakıldığı anlar ve kaçak maden ocağının sahipleri Hakan Körnöş ve kuzeni Ahmet Aydın’ın pet şişeyle benzin aldıklarına ilişkin güvenlik kamerası görüntüleri dava dosyasına girdi. Nourtani ailesinin avukatı Kerim Bahadır Şeker Sendika.Org’a konuşarak “Kamera kayıtlarından da aşikâr vaziyette görüleceği üzere, bu zamana kadar Vezir Mohammed Nourtani’nin diri diri yakılarak öldürülmesinin cinayet olduğuna dair artık hiçbir şüphemiz kalmamıştır” dedi
Zonguldak’ta kaçak ocakta yanmış cesedi bulunan Afgan madenci Vezir Mohammad Nourtani’nin ölümüne ilişkin 3’ü tutuklu, 6 sanığın yargılandığı davada, kaçak ocakta çalışan işçinin son görüntüleri, eşyalarının yakıldığı anlar ve kaçak maden ocağının sahipleri Hakan Körnöş ve kuzeni Ahmet Aydın’ın pet şişeyle benzin aldıklarına ilişkin güvenlik kamerası görüntüleri dava dosyasına girdi. Beşinci duruşmada, Nourtani’nin ailesinin avukatı Kerim Bahadır Şeker, mahkeme heyetinin adil ve tarafsız yargılama yapmadığı gerekçesiyle reddi hakim talep etti. Mahkeme bu talebe yönelik “somut delil olmadığı ve yargılamayı uzatma amacı taşıdığı” gerekçesiyle reddetti. Duruşma, üst mahkemeye itiraz süreci için 11 Nisan’ a ertelendi.
Avukat Kerim Bahadır Şeker, 35 sayfalık dilekçe ile detaylandırdığı reddi hakim talebini üst mahkeme olan Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne iletti. Şeker’in dilekçesinde, “Duruşma salonunda yargılama gerçekleştiği esnada, adil yargılamayı ihlal edecek şekildeki tarafsızlık ilkesine aykırı hareketlerinden, hukuki bilgi ile müktesebattan yoksun bulunmalarından mütevellit duruşmayı yönetecek kabiliyete haiz olmamalarından, gergin geçen ve yüksek güvenlik önlemleriyle yürütülen her duruşmada kontrolü sağlayamamalarından, psikolojik olarak avukat-hakim arasında sözlü, ayrıca davranışsal boyutta da husumete sebebiyet verecek hal ve hareketlerinden ötürü” ifadeleri yer aldı ve reddi hakim talebinin kabulü istendi. Üst mahkeme itirazı değerlendirme aşamasında bekliyor.
Dava dosyasına giren görüntü kayıtlarında; Vezir Mohammad Nourtani’nin son görüntüleri olan, yer altına girmek için üstünü değiştirdiği anlar, kaçak ocağın soyunma odasındaki güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde, Eray Demiro ve Sercan Kayabaş’ın Vezir Mohammad Nourtani’nin giysilerinin sobada yakıp, güvenlik kameralarının yönünün değiştirdiği anlar yer aldı. Eray Demiro ve Sercan Kayabaş’ın gülüştüğü, kıyafetleri yaktıktan sonra tokalaşıp yemek yedikleri görüldü. Öte yandan, Hakan Körnöş ile Ahmet Aydın’ın, Gelik beldesindeki bir akaryakıt istasyonundan benzin aldığı anların güvenlik kamerası görüntüleri de ortaya çıktı. Görüntülerde, sanıklardan biri araçta beklerken pet şişeye benzin aldığı, diğerinin ise istasyon içinde yürüdüğü anlar yer aldı.
“Kamera kayıtlarından da görülüyor”
Dava avukatı Kerim Bahadır Şeker Sendika.Org’a yaptığı açıklamada şunları ifade etti:
Medyaya yansıyan kamera kayıtlarından da aşikâr vaziyette görüleceği üzere, bu zamana kadar Vezir Mohammed Nourtani’nin diri diri yakılarak öldürülmesinin cinayet olduğuna dair artık hiçbir şüphemiz kalmamıştır. Sanıkların elbiseleri sobaya atarak yaktıktan sonra kendi aralarında gülüşerek, tokalaşması adeta ‘İşlem tamam’ niteliğinde. Hali hazırdaki durumda reddi hakim talebimizin reddine ilişkin itirazımızın sonuçlanmasını bekliyoruz. Süreç hakkında müvekkil aile de, vekil olarak ben de hakkaniyetli bir ceza sanıklara verilene dek dava sürecinin takibini sürdürmeye devam edeceğiz.
Üst mahkeme, reddi hakim talebinin reddedilmesine karşı müşteki avukatının itirazını reddederse; davanın altıncı duruşması 11 Nisan günü saat 14.00’te Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
Ne olmuştu?
Olay, 10 Kasım 2023’te Kırat Mahallesi Koca Osman Sokak’ta meydana geldi. Yoldan geçenler, yandaki ormanda yanmış cesedi fark edip, ihbarda bulundu. Gelen ekiplerce benzin dökülerek yakıldığı belirlenen ceset, otopsi için Atatürk Devlet Hastanesi’nin morguna götürüldü. Cesedin kaçak olarak işletilen maden ocağında çalışan 3 çocuk babası Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani’ye ait olduğu belirlendi. Otopside Nourtani’nin 9 Kasım’da öldüğü tespit edilirken, ailesinin 10 Kasım sabahı kayıp başvurusunda bulunduğu öğrenildi. Afgan madencinin cenazesi, 11 Kasım’da toprağa verildi.
Soruşturma kapsamında Nourtani’nin çalıştığı kaçak maden ocağının sahipleri Hakan Körnöş (46), Enver Gideroğlu (34) ve Körnöş’ün kuzeni Ahmet Aydın (52), ocak çalışanları S.K. (28), E.D. (22) ve kömür ticareti yapan A.Ç. (46) gözaltına alındı. Körnöş, Gideroğlu ve Aydın tutuklanırken, diğerleri adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ayrıca, kaçak ocağın jandarma tarafından 4 gün önce kapatıldığı ancak sahiplerince tekrar açıldığı belirlendi. Kaçak ocak, olayın ardından imha edilerek kapatıldı.
Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı, Afgan madencinin cesedinin kaçak ocaktaki kazayı gizlemek ve ocağın kapanmasını engellemek için öldükten sonra yakıldığı belirtilen iddianameyle 6 şüpheli hakkında “iştirak halinde kasten öldürme” suçundan müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Müşteki avukatının talebi üzerine dosyayı inceleyen Koç Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdullah Coşkun Yorulmaz ve ekibi, bilimsel mütalaa raporu hazırladı. Raporda, Afgan madencinin soluk borusunda is ve kanında karboksihemoglobin bulunmamasının, ölüyken yakıldığı anlamı taşımayacağı, benzin kullanıldığı için yalancı negatiflik durumunun olabileceği de ifade edildi.
Kamergul Maliki, oğulları yürüme engelli Sayid Mohammad (22), Pir Mohammad (16), işitme engelli Ali Rıza (13), Said Riza Nourtani (2) ve gelini Şaziye Mohammadi (19) ile 2 odalı sobalı evde yaşayan Afgan madencinin kaçak maden ocağında çalışarak ailesinin bakımını üstlendiği ve ailede çalışabilecek durumdaki tek kişi olduğu ortaya çıkmıştı.
Davada verilen mütalaada sanıklar hakkında sanki “iş kazası” olmuş gibi “bilinçli taksirle ölüme neden olma” suçundan 9 yıla kadar, “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçlarından 5 yıla kadar ayrı ayrı cezalandırılmaları istendi. Mahkemenin bu yönde karar verirse sanıklar 2 yıl hapis yattıktan sonra tahliye olabilecekler.
Kaynak: Sendika.org