Nurten Ertuğrul: Z kuşağı ve seçimler

Yazarlar

Z kuşağı 2000’li yıllarda doğan, özgüvenleri oldukça yüksek, bağımsız ve özgürlükçü bir kuşak.

Bu dijital çocuklar farklı aile geleneklerinden ve etnik kimliklerden geliyor. Bu kuşak, kendi yaşıtlarının hayatını takip eden, eğlenceli video üreten, tüm sosyal medya hesaplarını takip eden ,sanal oyun seven, yaz festivallerine katılan, telefon uygulamalarıyla yeni arkadaşlıklar kuran, yurtdışını belli projelerle bedavaya gezen, parası olmasa bile otostopla memleketi arşınlayan yeni bir kuşak…

Bu gruplar ‘Hak arama’  ve diğer sosyolojik gruplarla iletişim kurmada daha başarılılar. Siz bu kuşağa ‘savaştan’, ’bekadan’ söz ederek ortak bir dil kuramazsınız. Çünkü dijital çocuklar sınırsız yeni bilgiye hemen ulaşıyor ve modası geçmiş söylemlerle Z kuşağını etkilemek mümkün görünmüyor.

Onlar için ulaşılmaz olan hiçbir şey neredeyse yok gibi…

‘’Herşey güzel olacak’’ sloganının yaratıcısı 16 yaşında, henüz seçmen olmayan Z kuşağının dijital çocuğu; Türkiye’ye umut olan sloganı ile İmamoğlu’yla doğrudan bir kontak kurdu. Kendisine yakın bulduğu bu yeni dilin sahibinin arkasından koşarak özgüveni ile ümit verdi.Çünkü İmamoğlu Z kuşağının dilini anlayan ve buna göre davranan bir siyasetçi.

Bunu doğru biçimde karşı tarafa yansıtabilen her siyasetçinin Z kuşağı ile sağlıklı iletişim kurduğunu görebiliyoruz. Bu iletişimi Sn. Selahattin Demirtaş’ın başkanlık seçiminde de görmüştük. “Dur’ la resim çekelim” diyen çocukta da aynen 16 yaşındaki Berkay gibi.

Kuşatıcı , anlayan , yargılamayan, tanımlamayan, olduğu gibi kabul eden doğru dilin sahibini hemen tanıyor ve anında kontak kurabiliyor.

Çünkü Z kuşağı toplumsallaşmadan cok bireyselleşmeyi önemsiyor. Bu kuşağının hayalinde ebeveynlerinin hayalleri olmaz onlar kendi çizdikleri rotayı önemserler.

Bugüne kadar dikte eden, tanımlayan, sınıflandıran, ötekileştiren siyaset dili ve onların egemen dünyası çöküyor…

Z kuşağını anlama noktasında sorumluluğunu yeni farkeden muktedirler bu dili yakalamaya çalışırken komik ve gerçekçi olmayan bir zemine sürükleniyorlar. “Kanka” demeler, el şaklatmak, zoraki gülümsemeler, zoraki selfiler ve üniversite öğrencilerinin iftar sofralarında yer almalar Z kuşağını etkilemiyor.

Çünkü bu iletişim tarzı zorla, iterek ve yapay bir şekilde kurulmaya çalışılıyor. Ve yeni kuşak bunun farkında. Bundan dolayı Binali Yıldırım, İmamoğlu karşısında 1-0 yenik başlıyor.

Bu seçime yön verenler Z kuşağı ancak bir dahaki seçime de Alfa kuşağı yön verecek.

Siyasi partiler ve sistem güncelleme yapmak zorunda.

Okuyucuya ve Z kuşağına küçük bir not; Nupel kadrosu ile bizi buluşturanlara çok teşekkürler… Okuyucularımıza bugünden itibaren 15 günde bir bu köşeden merhaba demeye çalışacağız.

Bu günlerimizin daha güzel günlere evrilmesi dileğiyle…

/Nupel/

İlginizi Çekebilir

Osman Özçelik : PENa Kurd saziyeke neteweyî
Sibel Özbudun : Neo-Faşizm (ler) ‘Feminist’ mi ?

Öne Çıkanlar