Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) iktidara geldiği günden bu yana maalesef tahribat yaratmadığı bir alan kalmadı.
AKP’den önce de Türkiye’de işler düzgün gitmiyordu ama kötü de olsa bir düzen vardı. Son yıllarda o kötü düzende olmadığından mütevellit; düzeni, kuralı, kaidesi olmayan, güne, gündeme göre değişen konjoktürel bir hayatın için yalpalayıp duruyoruz.
Siyasetten, toplumsal hayatımıza, kültür-sanata, medyaya, doğaya kadar her alanda bir yıkım yaşanıyor.
AKP yılları biz gazetecileri de olumsuz etkiledi. Haber dilimiz de haliyle sorunlu olabilir.
Eskiden Belediye Başkanı ya da Belediye Eş Başkanı dedin mi haberde KİM sorusunun yanıtı verilmiş olurdu…
Ama şimdi öyle değil ki:
Bir önce ki dönem yerine kayyum atanan belediye eş başkanı,
Geçen ay yerine kayyum atanan belediye eş başkanı,
KHK ‘lı aday gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı tarafından Belediye Başkanı olarak atanan vs, vs…
Seçimi farklı bir biçimde kaybetmiş ama İçişleri Bakanlığı tarafından her nasıl oluyorsa Belediye Başkanı olarak atanmış bir kişiyi haberde yazmak kolay iş değil. Ben şahsen demokratik teamüllerin dışında gerçekleştirilmiş bu durumda atanan kişiyi belediye başkanı diye yazmam.
Bazı medya mensuplarına neden belediye başkanı diye yazdıkları sorulduğunda, ‘Resmiyet öyle’ diye savunma yapıyorlar.
Oysa resmiyete ne de evrensel hukukta ‘Atanmış belediye başkanı’ diye bir tabir yok. Resmi olarak Belediye Başkanı dünyanın her yerinde seçimle iş başına gelendir.
Kayyım mı, kayyum mu? Yıllardır basın dünyası bocalayıp duruyor.
Bazıları kayyım için ‘Belediye Başkan Vekili’ diye yazıyor. Peki, ‘Asıl Başkan kim?’ diye sorduğunuzda yanıt veremiyorlar. Kayyım Belediye Başkan Vekili oluyor ama asıl başkanı da gözden kaçırmaya çalışıyorlar.
TDK sözlüğüne baksak diyeceğim ama o bile artık bağımsız değil. TDK’de geçmiş yıllarda kayyum ‘Cami Hademesi’ olarak belirtilse de, son 10 yıldır yanına ‘Görevlendirilmiş kimse’ ibaresi yerleştirildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan mı, Başkan Erdoğan mı, AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan mı?
Tabi eskiden Başbakan’ın yaptığı işleri de şimdiler de o yapıyor ama neyse ki Başbakanlık Kurumu kaldırıldı yoksa birde onunla uğraşacaktık.
Cumhurbaşkanı, Başkan, Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan diyerek hepsini aynı anda yazıp orta yolu bulup yırtmaya çalışsan da nafile(!) Böyle bir şey olamaz çünkü. Muhalif medya bu duruma AKP’li Cumhurbaşkanı, partili Cumhurbaşkanı diye formül getirse de bu da aynı zamanda haberi okuyan yabancılar için soru işaretlerine neden olabiliyor.
AKP’liler bu durumu soran yabancılara şöyle mi izah ediyor acaba: Cumhurbaşkanımız çok çalışkan olduğundan, aynı anda üç tane işi bir arada götürebiliyor(!)
AKP döneminde 5N1K kuralı bile kendini ifade edemez hale geldi.
Sadece örnek verdiğim nedenler dahi Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu izah etmeye yeterli. Kelimeler bile tıkandı, başka söze gerek var mı?