Van’da 1500 gündür basın açıklaması, kitap fuarı, festival, STK’ların sokakta herhangi bir faaliyeti ve AKP dışındaki bütün siyasi partilerin neredeyse tüm faaliyetleri yasak…
Yazar Şahabettin Demir’in Van’da düzenlemek istediği “Mavi Sevgi” kitabının söyleşi ve imza günü bu gerekçe ile yasaklandı.
Van’da Devlet Tiyatrosu dışında herhangi bir grubun tiyatro yapması da yasak…
Bunun adı sıkıyönetimdir…
Şimdi bazıları ‘Abartma sende’ diyeceklerdir ama sıkıyönetimin tanımı çok açık: Özgürlükleri geçici olarak kısıtlayan yönetim anlayışına sıkıyönetim diyoruz. Bunu askerle ya da polisle yaparlar, fark etmiyor.
Hatta mevcut durum sıkıyönetimden bile daha ileride. Sıkıyönetim geçici bir uygulama ama Van’da ‘Eylem ve etkinlik yasağı’ 1500 gündür yani 4 yıldır sürüyor.
20 Temmuz 2016’dan bu yana 15 günde bir uzatılan bu sıkıyönetim halinin ismini Van’da ‘eylem ve etkinlik yasağı’ yapmışlar.
4 yılda 3 Vali değişti ama hiç biri bu yasaktan vazgeçmedi. Hatta mevcut Van Valisi M.Emin Bilmez daha geçen yıl kendisine eylem ve etkinlik yasağını soran STK başkanına ‘Bu bizi aşan bir durum’ diye cevap vermişti.
Aynı Vali dün gazeteci Abdürrahim Yeşilağaç’ın konuya ilişkin sorusuna öyle bir cevap veriyor ki; akıllara zarar!
Diyor ki Sayın Vali: ANF’nin haberlerine bakın yasağı neden uyguladığımızı anlarsınız. Örgüt kışkırtma eylemleri yapabilir. Buna izin vermemek için bu yasağımızı sürdüreceğiz”
Gelişmiş bir ülkede bir Vali bu yasağın ne zaman biteceğini açıklar ama bizim gibi gelişmemiş ülkelerde Vali yasağın süreceğini gururla söyleyebiliyor.
‘ANF’nin haberlerine bakın, anlarsınız yasağı neden uyguladığımızı’ diyor… Bir İlin Mülki Amiri basın yayın organlarında çıkan haberlere göre mi kararlar alıyor?
‘Örgütün olası eylemleri’ diyor… Yani eylem istihbaratı yok ama olası eylem yapma durumu var diye bir ömür bu yasağı mı uygulayacak Sayın Vali. Türkiye’de her an her yerde bir eylem olabilir diye böyle yasaklar mı uygulanacak, özgürlükler mi kısıtlanacak. O zaman kusura bakmayın ama demek ki ülkeyi siz yönetmiyorsunuz?
Hayatın olağan akışına aykırı bir durum!
‘Terörü bitirdik’ diyenler diğer taraftan ‘Örgüt kışkırtma yapacak’ diye basın açıklaması yapılmasına dahi müsaade etmiyor. Sormazlar mı ‘Madem bitti’ bu yasak niye?
Ahmet Kaya’nın dediği gibi: Bu ne yaman çelişki, iler tutar yanı yok’
Bir devlet sırf ‘HDP basın açıklaması yapmasın’ diye demokrasiyi, hukuku, insan haklarını vs vs… bir kenara bırakır mı?
Ya gök gürlerse, ya deprem olursa, ya kıyamet koparsa, ya Erek dağı patlarsa, ya Van Gölü canavarı aniden ortaya çıkar da tüm şehir sular altında kalırsa… Ne yapalım yani, demokrasiden, hukuktan, özgürlüklerden, eşitlikten vaz mı geçelim.
Valiliğin görevi yasaklamak değil aksine özgürlüklerin önünü açmak ve o özgürlüklerin güvenliğini sağlamaktır.
‘Örgütün olası eylemleri’ diyerek gerekçe üretmeyi bırakın bence; açık açık deyin ki “Biz HDP’nin bu kentte basın açıklaması yapmasını istemiyoruz. Sırf HDP basın açıklaması yapmasın diye bu kentte her şeyi yasakladık”
Bu yasağın adı ‘Eylem ve etkinlik yasağı’ değil HDP Yasağıdır.
