CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun hazırladığı “Millet iradesinin gaspı, kayyım politikası” isimli raporda benim yaptığım haberler de yer alınca, Yeni Akit denilen paçavra, “PKK’lı Gazeteci Yazdı, CHP’li Tanrıkulu Sahip Çıktı” başlığıyla beni açık bir biçimde hedef gösterdi, hem de fotoğrafımı ve kimlik görüntülerimi paylaşarak.
Aslında isminin Yeni Akit değil de, Yeni IŞİD olması gereken bu gazete, geçmişte yaptığım haberlerden ötürü gözaltına alınmam ve cezaevinde yatmam nedeniyle beni ‘örgüt üyesi’ ilan etti.
KCK davasında 10 yıldır süren mahkeme bile beni ‘örgüt üyesi’ yapmadı ama Yeni Akit Gazetesi ve muhabiri Taha Emre Özdemir beni 2 dakika içinde ‘PKK’lı gazeteci’ ilan etti.
Hakkımda son 4 yılda açılmış 7 adet ‘Örgüt üyeliği ve propagandası’ davasından beraat ettim ama Yeni Akit, “Hakkında üyelikten birçok soruşturma var” diyerek yalana başvurdu. Yalana başvurmak, iftira atmak bunların geninde var.
Akit gazetesi güya bir heyula yaratarak ben ve benim gibi düşünen gazetecileri aklınca sindirmeye çalışıyor.
Bu yollarla bizim gerçekten sinebileceğimizi düşünüyorlar, akılsızlık diz boyu,
Ve bir suçmuş gibi ‘Candemir HDP’ye yakınlığıyla biliniyor’ diye yazmaktan imtina etmediler. Bak burada yalan yok, evet; HDP’liyim. Hangi partiye oy vereceğimi, kimi destekleyeceğimi size mi soracağım.
Ben alçaklığın da bir sınırı olduğunu düşünürdüm ama bunlarda alçaklığın sınırı yok.
Haberde ayrıca “Diriliş Ertuğrul dizisinde ki bir sahne üzerinden ecdadımızı kendince Tİ’ye alan Candemir hakkında soruşturma” başlatıldı diyorlar ama bu soruşturmanın takipsizlikle sonuçlandığını yazmıyorlar.
Bir sahne derken?…
Ben o paylaşımda öyle bir sahneden söz etmedim. Muhabir belli ki, daha söz konusu paylaşımı okumamış. Haberi o muhabirin yazmadığı, ısmarlama bir haber olduğu gayet açık.
Burada anlıyoruz ki; Diriliş Ertuğrul paylaşımım Yeni Akit cenahını bayağı bir incitmiş.
Ama şunu içtenlikle söyleyebilirim; Yeni Akit beni böylesine hedef gösteriyorsa, demek ki doğru işler yapıyorum, doğru yoldayım.
Yeni Akit, AKP hükümeti gibi uzun zamandır kendini hâkimlerin, savcıların, Yargıtay’ın yerine koyduğu için sadece beni değil bütün muhalif gazetecileri, aydınları, STK’ları, sanatçıları ‘Terörist’ ilan ediyor.
Bu ülkede hala; “Kişinin hangi suçu, nasıl işlediğine ancak biz karar verebiliriz. Siz buna karar veremezsiniz” diyecek cesur yargı mensuplarının olduğuna inanıyorum.
Bu yüzden, Pazartesi günü Adliye binasına gidip Yeni Akit ve haberi yapan muhabir hakkında hukuki süreci başlatacağım.
Siz herkese her istediğinizi söyleyeceksiniz, hakaret edeceksiniz, iftira atacaksınız… Biz de susacağız sanıyorsanız?
Yok, öyle yağma!
Hiç kusura bakmayın, sizi incitmeye devam edeceğiz. Verdiğim rahatsızlıktan ötürü gayet mutluyum.
