CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP’li bazı milletvekillerinin sosyal medya üzerinden yaptığı “kurultay tartışması” ile ilgili “CHP Genel Başkanı olarak bu tartışmayı bitiriyorum. Bundan sonra hiçbir CHP’linin böyle kendi içine dönük gündemlerle partiyi ve kamuoyunu meşgul etmemesi gerekir. Tartışmalarda haklı, haksız demeden, bütün haklılardan bütün haksızlar adına ben özür diliyorum. Artık bu lüzumsuz tartışmaları bir yana bıraksınlar. Bundan sonra CHP’den sözüme değer veren herkesi asla ve asla bu tartışmalara girmemeye çağırıyorum. Birileri sözümüze değer vermeyip bunları söylüyorsa buna da asla cevap verilmeyecek, ülkenin gündemine döneceğiz” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir’de tedavi gördüğü hastanede 71 yaşında hayatını kaybeden 23. dönem CHP İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan’ın Bornova Hüseyin İsa Bey Camisi’nde kılınan cenaze namazının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.
Özel, soru üzerine, CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı’nın dün sosyal medya hesabından “normalleşme” sürecini eleştirmesi ve CHP Sözcüsü Deniz Yücel’in Salıcı’ya cevap vermesiyle başlayan tartışma ve bir grup milletvekilinin Yücel’in cevabını eleştirerek kurultay çağrısı yapması ile ilgili değerlendirmede bulundu.
CHP’nin birinci parti olduğunu hatırlatan Özel, sokakta olmayan bir tartışma ve içe dönük gündemle partinin ve kamuoyunun meşgul edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Özel ayrıca, kendisinin sözüne değer veren partilileri bu tartışmalara girmeme konusunda uyardı ve yeni bir tartışma çıkarılması durumunda bunlara cevap verilmemesi gerektiğini ifade etti.
Özel’in milletvekilleri arasındaki tartışmaya dair yaptığı açıklama şöyle:
“Hem İzmir milletvekillerine hem de tüm milletvekillerimize şunu ifade ediyorum; CHP Genel Başkanı olarak bu tartışmayı bitiriyorum. Bundan sonra hiçbir CHP’linin böyle kendi içine dönük gündemlerle partiyi ve kamuoyunu meşgul etmemesi gerekir. İzmir’deyiz, 31 belediye başkan adayı gösterdik, 29’unu seçtirdik. Türkiye’de tarihin en önemli rekorunu kırdık, 413 belediyemiz var. 47 yıl sonra CHP birinci parti, 22 yıl sonra AK Parti ilk kez ikinci parti oldu. Anketlerde de CHP birinci parti olarak devam ediyor. Burada biz CHP olarak neyi tartışıyoruz, birbirimizle neyi paylaşamıyoruz? Önümüzde önemli bir görev var. Partiyi birinci parti yapıp Atatürk’ün partisini iktidar yapacağız. Bu motivasyonla hep birlikte devam edeceğiz.
“Sözüme değer veren herkesi asla ve asla bu tartışmalara girmemeye çağırıyorum”
Tartışmalarda haklı, haksız demeden, bütün haklılardan bütün haksızlar adına ben özür diliyorum. Artık bu lüzumsuz tartışmaları bir yana bıraksınlar. Gerçekten insanlar bu kadar geçim sıkıntısı, yokluk, işsizlik çekerken CHP’nin kendi içine dönük tartışmalar yapması kadar anlamsız bir şey olmaz. Partideki gidişattan memnun olmayan kim varsa partinin zaten tüzüğü açıktır, bu durumda ne yapılacağı açıktır. O durumda kimse kimseye bir şey söylemez ama sokakta olmayan bir tartışmayı sosyal medyada sürdürmesinler. Sokakta CHP tartışılmıyor; açlık, yoksulluk, işsizlik, güvencesizlik tartışılıyor. Kadınlarından tutun, sokaktaki kedi, köpeğe kadar herkesin yaşam hakkının tehdit altında olduğu tartışılıyor. O yüzden sokakta olmayan bir tartışmayı sosyal medyada yapmanın partimize ve ülkemize bir faydası yoktur. Bundan sonra CHP’den sözüme değer veren herkesi asla ve asla bu tartışmalara girmemeye çağırıyorum. Birileri sözümüze değer vermeyip bunları söylüyorsa buna da asla cevap verilmeyecek, ülkenin gündemine döneceğiz.
8 aydır birinci partiyiz. Bir tek Eylül ayında 9 anketten ikisinde ikinci partiliğe geriledik. Orada da Tüzük Kurultayı… Ne kadar başarılı da olsa içe dönük tartışmadır. İçe dönünce kaybediyoruz, kaybettiriyoruz. İşimizi yapacağız, önümüze bakacağız. Bundan sonra CHP’de kimse birbirine laf yetiştirmeyecek. Yine de birileri konuşuyorsa onu partinin vicdanına havale edin, kimse birbirine cevap vermesin, işimize bakalım.”
Tartışmanın fitilini Salıcı ateşledi
CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, dün sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Özel’in normalleşme politikasını eleştirmiş, “Milletvekillerine hiçbir açıklama yapılmadan Erdoğan’ın önünde ayağa kalkmalarının istenmesi de parti örgütümüzce sorgulanmaktadır. Sonuç olarak görülmüştür ki, TBMM Genel Kurulu’nda belediyemize kayyım atayan iradenin önünde ayağa kalkılmıştır” ifadelerini kullanarak, kurultay çağrısı yapmıştı.
Salıcı’nın açıklamalarına yanıt veren CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, Salıcı’nın eleştirilerini “parti üyeliği ve sorumluluğuyla bağdaşmayan”, “katıksız bir kibir”, “gözü dönmüş bir ihtiras”, “saldırgan tutum” ve “fütursuz açıklamalar” olarak nitelemişti. Salıcı’nın “gaflet içinde” olduğunu belirten Yücel, “Kişisel hırs ve ikbal peşinde koşarken, partinin kurumsal kimliğine zarar verecek eylem ve söylem içerisinde olan her kim olursa olsun, partimizin buna kayıtsız kalmayacağını herkesin, özellikle de geçmişte önemli görevlerde bulunan birinin bilmesi gerekir” ifadelerine yer vermişti.
Erdan Kılıç: “Parti sözcümüzü vefaya davet ediyorum”
Yücel’in bu açıklamasının ardından başta CHP’li İzmir Milletvekilleri olmak üzere bir grup milletvekili Yücel’in açıklamalarını eleştirdi.
CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, Yücel’in açıklamasına X hesabından şu paylaşımla tepki gösterdi:
“Daha önce partimizde üst düzey görevlerde bulunmuş, birçok kişinin (!) makam-mevki için kapısını aşındırdığı milletvekili arkadaşımız Oğuz Kaan Salıcı’nın zorunlu olarak yaptığı açıklamalar üzerine, Parti Sözcümüz Deniz Yücel’in kullandığı ifadeler dikkat çekici: Bir yanda; ‘Katıksız kibir’, ‘Gözü dönmüş ihtiras’, ‘Gaflet hali’, ‘Kişisel hırs’, ‘İkbal peşinde koşmak’, ‘Fütursuz tutum’. Diğer yanda; ‘Birlik beraberlik çağrısı’, ‘Akıl ve vicdan’ vurgusu, ‘Partili olma sorumluluğu’, ‘Nezaket ve hoşgörü’ dili. Bu tezat, sözlerin inandırıcılığını gölgelemektedir. Önce hedef gösterip sonra birlik çağrısı yapmak, siyasi tutarlılıkla bağdaşmaz. Ya eleştiri dilini ya da birlik çağrısını yeniden düşünmek gerekir.
Biz CHP’liler hangi görevde olursak olalım, hangi görevlerden ayrılmış olursak olalım CHP’nin kurucu değerlerine ve tarihi misyonuna sahip çıkma uğruna söylememiz gerekeni söyler, yapmamız gerekeni yaparız. Parti sözcümüzün dediği gibi; kurultay tartışması açmak, genel başkanı, parti yönetimini ve parti politikalarını tartışmak gaflet hali ise CHP tarihi boyunca yapılan kurultay çağrıları ve politik eleştirileri ne olarak değerlendirmek gerekir? Bu vesileyle ben de parti sözcümüzü VEFA’ya davet ediyorum.”
Polat: “Umuyorum kendi ikballerinden ziyade partimizin kurumsal kimliğini düşünerek hareket ederler”
CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat ise Yücel’in, Salıcı hakkındaki sözlerinin partinin geleneklerine uzak olduğunu belirterek, şöyle eleştirdi:
“Bugün parti sözcümüzün önceki dönem Genel Başkan Yardımcımız Sayın Oğuz Kaan Salıcı’nın yerinde ve bir Cumhuriyet Halk Partili’ye yakışır üsluptaki eleştirilerine yapmaya çalıştığı ve partimizin geleneklerine uzak üsluptaki yorumlarını üzülerek okudum. Öncelikle eleştirilen konularla ilgili gerek partililerimizi gerekse kamuoyunu tatmin edecek hiç bir açıklama yapamaması Sayın Salıcı’nın yönelttiği eleştirilerin ne kadar yerinde olduğunu ortaya koymuştur. Bununla birlikte eleştirilerin öznesi ile ilgili açıklama yapmamasını parti terbiyesiyle bağdaştırmak istesem de yorumlarında kullandığı üslup ve tarzı hem partimize, hem sayın parti sözcümüzün kişiliğine, hem de hepimizin bildiği Sayın Salıcı ile geçmişten gelen yoldaşlık ilişkisine ters düşmektedir. Umuyorum sorumluluk makamındaki partililerimiz en azından bundan sonraki açıklamalarında kendi ikballerinden ziyade partimizin kurumsal kimliğini düşünerek hareket ederler.”
Adıgüzel: “Kurultay hakkı da bir lütuf değildir, bir güç denemesi veya gösterisi ise hiç değildir”
Katıldığı bir televizyon programındaki konuşmasını X hesabından yayınlayan CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel de kurultay hakkının bir lütuf olmadığını belirterek; “Biz biat kültüründen gelmiyoruz, Atatürk’ün 1931’de 3.Kurultay’da sözleri ortadadır. CHP milletvekillerinin yanlış giden şeylere itiraz etmesi normaldir ve dahi görevidir. Normal olmayan bir ton eleştiriyi sadece dinlemek, yanlışlarda ısrar etmek, ulusal ve kurumsal endişeleri, kişisel bakış açısına indirgemektir. Kurultay hakkı da bir lütuf değildir, bir güç denemesi veya gösterisi ise hiç değildir. Kurultay bir demokratik gelenektir” paylaşımını yaptı.
Sarıbal: “CHP’nin edilgen bir siyaset izleme lüksü yoktur”
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal da Adıgüzel gibi dün katıldığı bir televizyon programındaki konuşmasını paylaşarak tartışmalara ilişkin şunları kaydetti:
“Son dönemde yaşanan gelişmelere baktığımızda, normalleşme sürecinin mevcut iktidarın işine yaradığını ve tabanda bir rahatsızlık yarattığını görüyoruz. Bu rahatsızlığı genel başkanımızla açık ve şeffaf bir şekilde paylaştık. Diğer taraftan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Anayasa değişikliği üzerinden kendisini yeniden başkan seçtirme amacında olduğu oldukça açık. Bu bağlamda, edilgen bir muhalefeti arzu etmektedir. Ancak, CHP’nin edilgen bir siyaset izleme lüksü yoktur; aktif, ilkeli ve tabandan beslenen bir siyaset anlayışını sürdürerek halkımızın beklentilerini karşılamak zorundayız.”
Öztürkmen: “CHP örgütü yöneticilerin güven tazelemesi gereken bir kurultayın acilen toplanmasını istiyor”
Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen de CHP örgütünün, uygulanan parti politikalarının tartışılacağı, yöneticilerin güven tazelemesi gereken bir kurultayın acilen toplanmasını istediğini ifade ederek, “Böylece ya yöneticiler politikalarının onaylanması ile moral bulacak ya da yerlerini daha ülke gerçeklerine halkın beklentilerine uygun yönetim ve politika yürütecek yöneticilere bırakacaklar” ifadelerini kullandı.
CHP Uşak Milletvekili Ali Karaoba, Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Konya Milletvekili Barış Bektaş ve Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç ise Salıcı’nın açıklamalarını yeniden paylaşarak Salıcı’ya destek verdi.
/anka/