🔴 CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edilmelerinin 53. yılında Karşıyaka’da bulunan kabirlerinde düzenlenen anmaya katıldı…
Özel, “Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, yaşamaya, mücadelelerini yaşatmaya, devrim bayrağını, emperyalizmle mücadele bayrağını dalgalandırmaya devam ediyorlar. CHP’liler, CHP’nin gençlik örgütü, gençlik kolları onun peşinden yürümeye devam ediyor. Biz de onlarla birlikte olmaya devam edeceğiz. Biz Deniz Gezmiş’in durduğu yerde durmaya devam ediyoruz” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edilişlerinin 53’üncü yılında, Karşıyaka Mezarlığı’nda düzenlenen anma törenine katıldı. Özel’e, İl Başkanı Ümit Erkol, Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın, genel başkan yardımcıları, Ankara milletvekilleri, Etimesgut Belediye Başkanı Erdal Beşikçioğlu eşlik etti.
Özel, beraberindekilerle, mezarlığın kapısından, kabirlerinin başına kadar Keçiören İl Başkanlığı pankartıyla yürüdü. Özel’i karşılayanlar arasında Deniz Gezmiş’in ağabeyi Bora Gezmiş de vardı. Özel, Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan’ın mezarlarına karanfiller bıraktı.
“Deniz Gezmiş ve arkadaşlarından bize kalan en önemli mücadelelerden biri Filistin meselesindeki kararlı duruşları”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Deniz Gezmiş’in mezarı başında yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Geçmişten, geçmiş süreçlerden ders almayanlar aynı yanlışları tekrar ede dururlar. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarına karşı adil bir yargılama yapılmadığını, aslında onların kanun önünde, mahkeme önünde hiçbir suç işlemediklerinin ispatlandığını, onların bir idealin, bir mücadelenin üç neferi olduklarını, üç fidanı olduklarını şimdi herkes kabul ediyor.
Ama o günlerde yerleşik düzen, onları suçlu ilan edip, şeytanlaştırıp, bu süreçte onlar hakkında algı operasyonları yürütüp, siyaset kurumunun bir kısmı, aradığı düşmanı, aradığı, kendince tırnak içinde şeytanı, teröristi onlarda cisimleştirmişti. Ve bunun üzerinden kendilerine bir yer ve bir alan tarif ediyorlardı. Bugün o tutumu savunabilen kimse kalmadı. Onların idamına el kaldıranların torunları bugün utanç içinde. O günkü o kararı taşıyabilen kimse kalmadı. Ama bugün burada Deniz Gezmiş’in arkadaşları, ailesi, dostları var. Onlar idam edildiğinde buradaki toplumun herhalde yüzde 80-85’i hayatta yoktu ama aynı acıyı bugün yüreklerinde hissediyorlar. Aynı mücadele azmini yüreklerinde hissediyorlar. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarından bize kalan en önemli mücadelelerden bir tanesi Filistin meselesindeki samimi duruşları, kararlı duruşlarıdır.
“Filistin meselesi bize Deniz Gezmiş ve arkadaşlarından mirastır”
O günden bugüne bizlerin Filistin’e yaklaşımında hiçbir şey değişmedi. O gün, Filistin Kurtuluş Örgütü’yle dayanışma içinde olanlar, gidenler, orada Filistin için ölümü göze alanların samimiyeti aynen devam ediyor. Ama zaman zaman Filistin meselesinden siyaseten nemalananların, bugün sırf Trump ‘Gazze güzelmiş oraya oteller yapacağım. Kumarhaneler yapacağım. Filistinlileri de başka ülkelere yollayacağım. Düpedüz soykırımın üstüne kalanlara teçhir uygulayacağım’ diyor. Bugün bunu söyleyene meydan okuma, en sert cevabı verme günüyken, dün yine bir telefon görüşmesinde, satır arasında mahcup ve sadece Filistin konusu… ‘Trump’a bunun kabul edilemez olduğu, karşı olunduğu, en sert tepkinin verileceği söylendi’ diyemiyorlar. Trump bize açıklamasında, ‘Erdoğan’la iyi geçinirim bir kez daha, sanki hepimizin aklıyla alay edermiş gibi ama Erdoğan’ı hatırlatarak ‘Rahibimiz elindeydi. İstedim hemen verdi’ diyor. Trump Türkiye’ye şunu söylüyor; ‘Erdoğan’ın bir Filistin meselesi yok. Erdoğan’ın bir iktidar meselesi var. Ve Erdoğan’a şunu hatırlatıyor. O zaman ‘Rahibi vermem demiştim bu bedende durdukça bu can. Ben seni tehdit edip almıştım. İstediklerimi yine yaptıracağım. Çünkü istediğim zaman seni yeniden tehdit edebilirim’ diyor. Ama bu meseleye karşı tam bir sessizlik var.
Buradan bütün Türkiye’ye bir kez daha sesleniyoruz; Filistin meselesi bize Deniz Gezmiş ve arkadaşlarından mirastır. Ezilen halkların mücadelesi anti emperyalist mücadelenin somutlaşmış, vücut bulmuş, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının üzerine gözyaşlarını, alın terlerini, döktüğü kanlarını dökmeyi göze aldıkları bir meseledir. Bu meseleye, bu kararlılıkla, bu samimiyetle yaklaşmayıp, bu işten siyaseten kendilerine oyun kurmaya çalışanlara karşı 6 Mayıs sabahı Deniz Gezmiş’in huzurunda bu kararlılığımızı bir kez daha ifade etmek isterim.
“Deniz Gezmiş’in durduğu yerde durmaya devam ediyoruz”
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, yaşamaya, mücadelelerini yaşatmaya, devrim bayrağını, emperyalizmle mücadele bayrağını dalgalandırmaya devam ediyorlar. CHP’liler, CHP’nin gençlik örgütü, gençlik kolları onun peşinden yürümeye devam ediyor. Biz de onlarla birlikte olmaya devam edeceğiz. Bir kez daha hepimizin başı sağ olsun. Türkiye’nin başı sağ olsun.
Biz Deniz Gezmiş’in durduğu yerde durmaya devam ediyoruz. ‘Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği’ diyerek sehpayı tekmelemişti. Bugün Türk ve Kürt halkının kardeşliğini ve bundan sonra da barışı savunmaya hem terörün karşısında olmaya hem de Kürt annelerinin ve Türk annelerinin bir daha gözlerinin yaşlarının akmamasını savunmaya devam edeceğiz büyük bir kararlılıkla. Bu konuda tam bir demokrasi, tam bir eşitliği savunmaya sonuna kadar devam edeceğiz. Kendileri işlerine geldiklerinde ‘Kürt meselesi yoktur’ diyenler, işlerine geldiklerinde Kürt siyasetçileri, hatta Kürtleri verdikleri oy yüzünden cezalandıranlar, hedef gösterenler bugün ‘Sadece bir cümle, bir slogana hep birlikte biat edin sorunun olmadığını söyleyin, kayıtsız şartsız bize biat edin’ dedikleri için biz de onlara ‘Biz bu sorunun çözümüne sonuna kadar varız. Ama demokrasiyle varız. Meclis’le varız. İnsan haklarıyla varız. Bütün haksızlıklar ortadan kaldırılsın, o zaman varız’ dediğimiz için kendi tariflerine bizi sıkıştıramadıkları için bize mesaj yolluyorlar. Bize ‘Susun, mücadele etmeyin. Sinin, kenara çekilin’ diyorlar. Mesajı aldık, ‘Hayır’ diyoruz. O mesajı aldık biz pazar günü ve ‘Hayır’ diyoruz. Sonuna kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. ‘Sokaklardan çekilin’ diyorlar, sokaklarda olacağız. ‘Meydanlardan çekilin’ diyorlar. Meydanlarda olacağız. O mesajı aldık. Kabul etmiyoruz, mücadele ediyoruz. O mesajı yollayanlara meydan okuyorum. Hodri meydan, Deniz Gezmiş’in kararlılığıyla.”
/anka/