Özkaplan: Muğlalı’yı övmek nefret söylemidir

GenelGündem

VAN – 33 Kurşun katliamında yakınlarını kaybeden Avukat Jiyan Özkaplan, Muğlalı’yı övmenin bir suç olduğunu belirterek, isminin parklara, caddelere verilmesini ise ırkçılık ve nefret suçu olduğunu kaydetti.

28 Temmuz 1943 yılında Van’da; İran- Türkiye sınırındaki Sefo Deresi’nde, dönemin 3. Ordu Komutanı Orgeneral Mustafa Muğlalı’nın emriyle

33 Kürt köylüsü kurşuna dizildi. Köylülerin cenazeleri ailelerine verilmedi; Kürt köylüleri kurda kuşa yem edildi.

Onların yakınlarının adalet arayışı ise aradan geçen 81 yıla karşın sürüyor.
Katledilen ve kurda kuşe yem edilen 33 Kürt köylüsünün arasında Van’da avukatlık yapan Jiyan Özkaplan’ın yakınları da bulunuyor.
Özkaplan katliamının yıl dönümü nedeniyle şunları söyledi:
“1943 yılının Temmuz ayında bir şafak vakti sınırı ihlal ettikleri gerekçesiyle dönemin 3. Ordu komutanı Mustafa Muğlalı’nın emriyle Sefo Deresine götürülen 33 insanımız haksız ve suçsuz yere diz çöktürülerek kurşuna dizildi ve 32 insanımız katledildi. Dönemin bazı askerleri bu haksızlığa daha fazla dayanamayıp askeri mahkemelerde beyanda bulunarak suçlarını itiraf ettiler. İfadelerin ayrıntılarına bakıldığında 33 masum insana 1 ay boyunca yapılan işkence ve kötü muamenin yapıldığı da itiraf ediliyor.  33 insana diz çöktürüp kurşuna dizen, katliam öncesi de sırtlarına binerek marşlar eşliğinde işkence eden ve infazdan sonra da ‘Dağ Başını Duman Almış’ marşıyla taburlarına geri dönen askerlerin itirafları katliamın vahşet derecesini gösteriyor.” 

“MUĞLALIYI ÖVMEK SUÇTUR”

33 kurşunun her yıl dönümünde röportaj verirken hissettiği duyguların hep aynı olduğunu kaydeden Özkaplan; ”Çünkü halen Kürtlere karşı zulüm devam ediyor. 33 insana diz çöktürüp marş dinleten zihniyet halen aynı halay çeken gençler gözaltına alınıp marşlarla işkencelerle karakola götürülüyor. Düşünmek gerekiyor değişen nedir? Bırakın yüzleşmeyi kabul etmeyi aynı pratik aynı zihniyet halen aynı. Kürt gençleri marşlarla gözaltına alınıyor ve işkence ediliyor.Bu faşizmin açıkça göstergesi, hukuk devleti ilkesini çiğneyen bir iktidar. Sefo Deresine girişler yasak katledilen insanlarımızın bir mezarları bile yok, evet Muğlalı yargılandı ama devamı ne oldu? Mezarlar neden yok bir anıt yapılmasına neden müsade edilmiyor? Hatırlarsanız bundan 10-15 yıl önce Özalp’taki kışlanın adı Mustafa Muğlalı idi. Bu bile devlet zihniyetin size karşı olan tutumunu açıkça göstermektedir. Katliamı yapan Muğlalı ile gurur duyuyoruz demek, katili övüyoruz seviyoruz demek bu da bir suçtur ama gereken yapıldı mu hayır sadece mücadele ettiğimiz durum olan ismin kaldırılma durumu oldu. Bu çok büyük bir utanç, bu utançla yüzleşmeyi özür dilemeyi bu devletten beklemiyorum açıkçası.” diye konuştu.

‘KÜRTLERE KARŞI TAHAMMÜLSÜZLÜK’

“Hukuktan uzak bir aygıt var karşımızda. Bu aygıttan kabullenme, yüzleşme, özür dileme gibi şeyler beklemek istemek olanaksız.” diyen Özkaplan son olarak şöyle dedi:

“Bu şekilde yaşam hakkı ihlalleri hâlihazırda devam etmektedir. Zilan, Dersim, Suruç, Roboski… Bu katliamların mantığı aynı zemine dayanmaktadır, Kürtlere karşı tahammülsüzlüktür. 33 kurşun katliamının işlendiği Sefo deresi halen yasak askeri saha kapsamındadır. 32 insanımızın mezarları bile yok ve hepsi orada toplu bir mezarda bulunuyorlar. Burada bir insanlık suçu var, Türkiye şu anda kendi hukukunu, taraf olduğu uluslararası sözleşmeleri açıkça ihlal etmektedir.” 

 

/Oktay Candemir-Van/

İlginizi Çekebilir

İran’da reformist Arif, Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı olarak atandı
AYM, DEM Partili Akdeniz’e Tazminat Ödenmesine Hükmetti

Öne Çıkanlar