“Pişmanlık” dayatmasını kabul etmeyen 32 yıllık mahpuslar Aydın Kudat ve Abdurrahman Güner’in tahliyesi 4. kez engellendi.
Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde 1992 yılında tutuklanan ve yargılandıkları Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) “Devletin birlik ve bütünlüğünü bozma” iddiasıyla müebbet hapis cezası verilen Aydın Kudat ve Abdurrahman Güner’in (54) tahliyeleri 4. kez engellendi.
Karabük T Tipi Cezaevinde tutulan Kudat ve Güner, 6 Eylül 2022’de tahliye olmaları gerekirken, 1995’te Yozgat’ta “esirlik statüsü (tutsaklığı kabul etmeme)” üzerine dilekçe yazdıkları gerekçesiyle, 1996’te kendilerine verilen bir yıl hapis cezasından kaynaklı tahliye edilmedi. 2012’de bu cezanın bozulmasıyla beraatlarına karar verilen Kudat ve Güner, bu kararı Aralık 2022’de öğrendi. Beraat ettiklerini öğrenen mahpuslar, tahliye için başvuruda bulundu. Ancak “pişmanlık” dayatmasını kabul etmedikleri gerekçesiyle tahliyeler Cezaevi İdare Gözlem Kurulu tarafından 1 yıl ertelendi. Kurul, Aralık 2023’te 3 ay, 27 Mart 2024’te ise 5 ay tahliye erteleme kararı verdi. Tutsak Kudat ve Güner’in tahliyesi, en son 28 Ağustos’ta “pişmanlık” dayatmasını kabul etmedikleri gerekçesiyle 5 ay 1 gün daha ertelendi.
İDAREDEN TUTSAKLARA TEHDİT
Karabük T Tipi Cezaevinde tutulan Güner’in vasisi olan Zeynep Güner, cezaevi yönetiminin mahpusları koridora götürerek, bir saate yakın “pişmanlık” dayatmasında bulunduğunu aktardı. Mahpusların “pişmanım” demeyi reddettikleri için tahliyelerinin ertelendiğini söyleyen Güner, cezaevi idaresinin mahpusları “Pişmanım demeyi reddettiğiniz sürece, tahliye edilmeyeceksiniz” sözleriyle tehdit ettiğini belirtti.
Vasisi olduğu Abdurrahman Güner’in mide rahatsızlıkları olduğunu ve kanser şüphesiyle teşhisler yapıldığını dile getiren Güner, “Kardeşi mide kanserinden kaynaklı yaşamını yitirdi. Bunun yanı sıra mahpuslar, hastaneye gitme noktasında sorunlar yaşıyor. Cezaevi yönetimi hastaneye götürme noktasında sorunlar yaratıyor ve arkadaşlarımızın tedavileri aksıyor” dedi.
“PİŞMANLIK DAYATMASI İNSANLIK SUÇUDUR”
Mahpusların “pişman olacak bir şey yapmadıklarını” dile getirdiklerini aktaran Güner, 32 yılını doldurmuş mahpuslara “pişmanlık” dayatılmasının “onursuzluk” olduğunu söyledi. Güner, “32 yıl değil, binlerce yıl da geçse ne bizim arkadaşlar bu dayatmayı kabul eder, ne de aileleri böyle bir şeyi kendilerinden ister. Böyle bir onursuzluğu asla kabul etmeyiz. Sistemin ve cezaevi yönetiminin yapmak istediği bu dayatma, insanlık suçudur. Devlete ‘artık yeter’ diyoruz. Bu barbarlığa ve düşmanlığa karşı duralım. 32 yıl oldu ve ailesi olarak yolunu gözlüyoruz. Annesi, dünya gözüyle görmek istediği oğlunu görmeden 2 yıl önce hayatını kaybetti. Babasını ve kardeşini kaybetti. Ben ve bir kardeşi dışında kimsesi kalmadı. Cezaevi kapılarında beklemek istemiyoruz. Cezaevi yollarında binlerce ayakkabı çürüttük. Artık bu arkadaşlarımızın bırakılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
/Mezopotamya Ajansı/