🔴 Eski Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, Avrupa’nın sivil ve askeri hazırlığına ilişkin Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen’e sunduğu bir raporda, dünyanın karşı karşıya kaldığı ve giderek karmaşıklaşan krizlere yanıt verirken Avrupa Birliği’nin (AB) daha proaktif olması önerisinde bulundu.
Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) önemli başkanlık seçimlerinden sadece bir hafta önce kaleme aldığı yazısında Niinistö, AB’nin savunma konusunda üzerine düşeni yapmaya hazır olduğuna dair bir sinyal göndermesi gerektiğini belirterek, bloğun şu anda yedi yıl için yaklaşık 1 trilyon euro (37,1 trilyon Türk Lirası) değerinde olan bütçesinin yaklaşık yüzde 20’sini güvenlik ve krizlere hazırlık için harcaması gerektiğini ifade etti.
Von der Leyen’e raporunu sunan Niinistö, “Tehditler azalmıyor, ekonomimizin birbirine bağlı sektörleri arasında yayılıyor,” diyerek, “kendi güvenliğimiz için elimizden geleni yapmazsak, başkalarının bunu bizim için yapmasını bekleyemeyiz” diye ekledi.
“Şu anda AB bütçesinden savunma harcamaları için sağlanan fon, stratejik bağlam ışığında ihtiyaç duyulanın altındadır. Bu ABD ve diğer kilit ortaklara önemli bir sinyal niteliğindedir,” ifadelerini kullandı.
165 sayfalık raporda, AB’nin son yıllarda COVID-19 salgını, savaş ve kayıtlara geçen en sıcak yıl gibi birçok krizle karşı karşıya kaldığı, ancak üye ülkelerin ortak çabalarına rağmen henüz çok boyutlu kriz senaryolarına tam olarak hazır olmadığı belirtildi.
Avrupa’da ortak casusluk teşkilatı mı kuruluyor?
Raporda ayrıca, ulusal casusluk teşkilatlarının güvenlik meseleleri üzerindeki sıkı denetimi göz önüne alındığında tartışmalı bir konu olan istihbarat alanında daha fazla işbirliğine yönelik planlar da yer alıyor.
Niinistö, “Belirli karşı casusluk görevlerini koordine etme” yetkisine atıfta bulunarak, “istihbarat iş birliği için tam teşekküllü bir AB istihbarat servisinin kurulması yönünde AB istihbarat yapılarının adım adım güçlendirilmesi” çağrısında bulundu.
Bu, AB’nin dış eylem servisinin ulusal güvenlik servislerine dayanarak istihbarat analizinde daha güçlü bir kapasite vaat eden önceki bir 2022 taahhüdünü yansıtıyor – von der Leyen, ortak sınır ötesi tehditler göz önüne alındığında bunun AB ülkelerinin çıkarına bir hareket olduğunu söylüyordu.
Çarşamba günü düzenlediği basın toplantısında, “Bilgi toplama ve istihbarat akışını iyileştirmeye odaklanmalıyız” dedi ve ekledi: “Sınır ötesi tehditlere yanıt vermek hepimizin çıkarınadır.”
Rapor, ABD’lilerin sandık başına gitmeye hazırlandığı dönemde geldi. Cumhuriyetçi aday Donald Trump’ın savaştan zarar gören Ukrayna’ya yardımı kesebileceği, hatta NATO üyelerine verdiği ortak savunma taahhüdünden vazgeçebileceği düşüncesi Avrupa’da paniğe yol açtı.
Mart ayında Komisyon tarafından önerilen 1.5 milyar euroluk (55,7 milyar Türk Lirası) “Avrupa Savunma Sanayi Programı” yetersiz kaynakları nedeniyle eleştirildi ve bloğun önümüzdeki yıl yedi yıllık bütçesini yeniden düzenlemeyi teklif ettiğinde tekrar odaklanılması umut ediliyor.
Niinistö, AB’nin hazırlık stratejisinde iki temel boşluk olduğunu söyledi: Üye bir ülkeye yönelik silahlı saldırı durumunda net bir planın olmaması ve kurumsal ve operasyonel silolar arasında koordinasyon ve birlikte hareket etme konusunda tam olarak işlevsel bir AB kapasitesinin olmaması.
“Her üye devletin toprak bütünlüğü ve siyasi bağımsızlığı ayrılmaz bir şekilde birbirine bağlıdır. Eğer bir üye devletin güvenliği ihlal edilir ya da egemenliği çiğnenirse, bu doğrudan diğer 26 ülkeyi ve bir bütün olarak Avrupa Birliği’ni ilgilendirir.”
Ukrayna’daki savaş aynı zamanda Avrupa’nın askeri ve savunma yeteneklerindeki önemli boşlukları da gözler önüne serdi. Komisyon, ABD ve Çin gibi küresel oyuncularla rekabette kalabilmek için önümüzdeki 10 yılda Avrupa’ya yaklaşık 50 milyar euro (1,85 trilyon Türk Lirası) yatırım yapılması gerektiğini tahmin ediyor.
“Üye devletler Avrupa savunması konusundaki işbirliklerini güçlendirmeli, askeri ve savunma sanayi hazırlığımızdaki uzun süredir devam eden boşlukları kapatmak için ortaklaşa daha fazla yatırım yapmalıdır,” diyen Komisyon Başkanı, Ukrayna sanayisinin uzun vadede desteklenmesinin önemini vurguladı.
Geçtiğimiz yıl üye devletlerin savunma bütçelerindeki artışa rağmen, savunma programlarına yapılan yatırımların beşte birinden daha azı ortaklık protokolüne uygun düşecek şekildeydi ve savunma finansmanı ve tedarikinin yüzde 82’si ulusal olarak tahsis edilmekteydi.
Üye devletlere bir uyarı niteliği taşımayı amaçlayan raporda Finlandiya’nın eski cumhurbaşkanı daha yakın, daha hızlı ve krizlere hazırlık stratejisinin merkezine vatandaşları koyarak çalışmalarını tavsiye ederken, gerektiğinde istekli üye devlet grupları arasında işbirliğinin arttırılmasını da öneriyor.
“Bu raporda yer alan önerilerin birçoğu üzerinde üye devletler arasında fikir birliğine varmak şüphesiz zor olacaktır. Ayrıca daha hızlı hareket edebilmek için sadece istekli üye devletler arasında ihtiyaç duyulduğunda hazırlığı arttıracak yeni girişimler başlatmaya açık olmalıyız.”
/euronews/