Çok Şey Anlatan Bir Fotoğraf
Biroyê Heskê Têlî
Rohat Alakom
Ağrı’daki Kürt güçleri komutanı Biroyê Heskê Têlî (sağdaki) ve Zilan Bey (Ardeşes Muradyan, soldaki)
1990’lı yıllarda Hoybun Örgütü ve Ağrı Ayaklanması konusunda bilgi ve kaynak derlediğim sırada ayaklanmanın önde gelen kadrosunun değişik fotoğraflarına rastladığım halde ayaklanmanın önemli lideri Biroyê Heskê Têlî’nin bir fotoğrafını tüm çabalarıma rağmen bulamadım(1).
Araştırmalarım sürüp gitti. Benim gibi okuyucu da kesinlikle kendisinden çok söz edilen bu Kürt şahsiyeti ile -fotoğraf halinde de olsa- göz göze gelip kendini görmek istemiştir. Görsellerin taşıdığı gizemli önemi hepimiz zaten biliyoruz.
Bir ara bir dergide yayımlanan bir yazıya baktığımda orada gözüm bir fotoğrafa takıldı ama gözlerime inanamadım! Fotoğrafta bir kış günü sırtlarını Ağrı Dağı’na dayayan silahlı iki kişinin kameraya poz verdikleri görülüyor.
Fotoğraf altındaki not beni daha çok sevindirdi: “Zilan Bey (Ardaşes Muradyan) Ağrı’daki Kürt güçleri komutanı İbrahim Heskê Têli ile birlikte”(2).
Evet fotoğrafta Biroyê Heskê Têlî ayaklanmaya destek veren Ermeni lideri Ardaşes Muradyan ile birlikte poz vermişler. Fotoğraf kim tarafından, ne zaman çekilmiş, orjinali şu sırada nerede bulunuyor? Bu ve benzeri soruların da zamanla bir yanıt bulacağını umuyorum.
Doksan sene önce çekilen bu fotoğraf Kürt tarihi için önemli bir görsel kaynak oluşturuyor. Fotoğraf ayrıca zulme ve baskıya karşı yıllardır savaşmış olan Kürt ve Ermeni halklarının tarihi dostluğunu da anlamlı bir biçimde sembolize etmektedir. Eğer bu tarihi dosluk olmasaydı belkî de bu fotoğraf günümüze kadar ulaşmayacaktı.
Biroyê Heskê Têlî konusuna geçmeden önce Ardaşes Muradyan hakkında okuyucuya kısa bir bilgi vermekte yarar vardır. Ardaşes Muradyan Kürt kaynaklarında Zilan Beyi takma adıyla bilinir.
İhsan Nuri Paşa ile birlikte çektiği bir başka fotoğrafı daha bulunuyor(3). Garo Sasuni 40 yıl geçtikten sonra 1969 yılında ilk kez Zilan Beyi lakabının Hınus’lı Ardaşes Muradyan’nın takma adını olduğunu belirtir. Daha sonra “Bolşevik bir tuzağa” kurban edildiğini söyler(4).
Ağrı Ayaklanması yaklaşık olarak beş yıl sürmüştür (1926-1930). Ayaklanmanın liderlerinden Halis Bey 1953 yılında Vatan gazetesinde yayımlanan bir söyleşisinde ayaklanmanın Biroyê Heskê Têlî ailesine yönelik baskıların artmasıyla alevlendiğini belirtir(5).
Biroyê Heskê Têlî hakkında asıl övücü sözler, ayaklanmanın komutanı İhsan Nuri Paşa’dan gelir: “Düşman çok şiddetli saldırılara rağmen Biro’yu yerinden oynatamamıştı. Ancak ve ancak ecel Biro’nun tüfeğini susturabiliyordu”(6).
Ağrı Ayaklanması sırasında, İran tarafında bulunan İngiliz gazetecisi Rosita Forbes, Biroyê Heskê Têlî’yi “Ağrı Dağı’nın Kahramanı” olarak tanımlar ve çarpışmalarda güçlük çekmeden aynı anda üç cephede savaşabildiğini aktarır(7).
Garo Sasuni Ağrı Hareketi’nin üç büyük liderini şöyle sıralar: “İbrahim Heskê Têlî Paşa, İhsan Nuri Paşa ve Zilan Bey”(8). Garo Sasuni bu kitabında Biroyê Heskê Têlî’yi “Ararat Aslanı” olarak adlandırır(9).
Erken bir dönemde 1926 yılında Ağrı Ayaklanması’na katılması, 5-6 yıl boyunca mücadele etmesi, en sonunda vahşice öldürülmesi ve nerede gömülü olduğunun bilinmemesi; Biroyê Heskê Têlî’yi adeta bir destan haline getirir.
Biroyê Heskê Têli Kürt yazarları tarafından şiir, öykü ve roman konusu haline getirilip yüceltilir(10). Cegerxwin ve Osman Sebri gibi şair ve yazarlar, ölümü Biroyê Heskê Têlî’ye yakıştırmaz, ölümünü kabullenmezler.
Örneğin ünlü Kürt şairi Cegerxwin “Heso Têlî Bîrahîm sen kalk/Ağrı yaylalarında göster kendini” (Heso Têlî Bîrahîm Beg tu rabe / Li zozanê Araratê xuya be) diye seslenir(11).
Osman Sebri de kaleme aldığı öyküde bir Kürt kadınının haykırışına yer verir: “Kalk hareket et mezar senin yerin değil’“ (Rabe bilive gor ne cîhê te ye)..(12).
Biroyê Heskê Têlî, Yılmaz Çamlıbel tarafindan Kürtçe yazılan bir romanın konusu haline de getirilir(13). Yaşamı hakkında bildiklerimiz sınırlıdır.
Celalî aşiretinin Hesesorî koluna mensup Biroyê Heskê Têlî Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesine bağlı Çiftlik köyünde doğup büyümüştür.
Torunu Cevdet Çokdil bir gazetede yayımlanan anılarında Ağrı Ayaklanması’nın ardından 1932’de yeni bir sürgün kanununun yürürlüğe girmesi ile Biroyê Heskê Têlî’nin sağ kalan ailesinin Denizli’ye sürgüne gönderildiğini anlatır: “15 sene boyunca Denizli’de yaşadık. Ben de Denizli’de doğdum. Denizli’de esir gibi yaşıyorduk”.
Cevdet Çokdil sözlerini daha sonra şöyle bitirir: “Biroyê Heskê Têlî’nin ruhu şu an Ağrı Dağı’nda yaşıyor. O bir kıvılcımdı. O kıvılcım ateş oldu”(14).
**Notlar**
1 Rohat Alakom, Xoybûn Örgütü ve Ağrı Ayaklanması, Avesta Yayınları, 2011, s.123-129.
2 Fotoğraf notunda Zeynal Bey olarak geçer.
3 General Ihsan Nouri Pasha, La Revolte de L’Agri Dagh, 1986, s.34.
4 Garo Sasuni, Kürt Ulusal Hareketleri-Ermeni Kürt İlişkileri, çev. Bedros Zartaryan, Memo Yetkin, 1986, Orfeus, s.200 ve s.244.
5 Ağrı İsyanı Nasıl Çıktı?, Vatan Gazetesinin Memleket İlaveleri (Ağrı İlavesi), 21/1 1953.
6 İhsan Nuri, Ağrı Dağı İsyanı, 1992, Med Yayınları, s.91.
7 Rosita Forbes, Kvinnor som kallas vilda, 1934, s.105-124.
8 Garo Sasuni, s.200.
9 Garo Sasuni, s.206.
10 Rohat Alakom, Di Kovara Hawarê de Serhildana Agiriyê, Malpera Riya Teze (7/12 2018). 11 Cegerxwîn, Şehnama Şehîdan, Hawar, nr 19/1933.
12 Osman Sebri, Agrî, Hawar, nr 36/1941.
13 Yılmaz Çamlıbel, Biro-Romana Serhildana Agiriyê, Weşanên Deng, 2000.
14 Berzan Güneş, Biroyê Heskê Têlî’nin Hikayesi. Özgür Politika, 28/9 2018.