Rojava / ​​​​​​​Çiya Kurd: Astana’nın yol haritası büyük tehlikeler doğuracak

GenelGündem

Astana toplantılarını değerlendiren Bedran Çiya Kurd, “Artık durum herkes için çok karmaşık ve tehlikelidir” dedi.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Dairesi Eş Başkanı Bedran Çiya Kurd, 20’nci Astana toplantısı, Özerk Yönetim aleyhindeki açıklamalar ve Suriye sorununun çözüm yolu hakkında ANHA’ya konuştu.

Yeni bir sürece girildi

Astana grubunun yeni bir sürece girdiğini belirten Kurd, “Astana görüşmesinden farklı bir beklentimiz yoktu. Bu görüşmenin siyasi çizgisi baştan bellidir. 2017’den bugüne kadar konuşulan konular ve Suriye meselesine bakış net. Son zamanlarda Şam hükümeti de bu toplantıya katıldı, o da Astana grubunun bir parçası oldu. Şimdi Astana grubu yeni bir sürece giriyor. Bu toplantı sonucunda takdir edilecek olan bu yeni süreçte birkaç temel sorun var. Sorunlardan biri, sınır meselelerinde ve terörle mücadelede birbirleriyle nasıl işbirliği yapılacağıdır. Onların terör hikayesi de Türkiye’nin istediği gibi çıkıyor. Özerk Yönetim, QSD, Kürtler bu tanımda görülüyor. Şam yönetiminin talebi üzerine İdlib’deki bazı grupların da bu tanıma alınması olası” dedi.

Rojava’nın suçlanması Türkiye’nin talebidir

Özerk Yönetim’in Suriye’yi bölme projesi olarak tanımlanmasını kınayan Çiya Kurd bunu, “büyük bir ikiyüzlülük” olarak değerlendirdi.

Özerk Yönetim’in itham edilmesini Türk devletinin taleplerinin bir sonucu olduğuna işaret  etti ve şöyle devam etti:

“Özerk Yönetim, Suriye ulusal projesi olduğu yönündeki tavrını yıllardır açıkça ortaya koymuş ve çözümü Suriye içinde aramaktadır. Görüşmede Heyet Tahrir el-Şam ve İhvan’ın kontrolündeki hükümetlerden söz edilmedi. Orada Türkiye hakimiyetinde ilerleyen projeler tamamen Suriye’yi işgal ve bölme projesi olarak biliniyor. Ama her seferinde Özerk Yönetim’e ve QSD’ye dönüp farklı suçlamalarla itham ediyorlar. Bu da gösteriyor ki Türk devleti bütün ağırlığını bu toplantılara veriyor. Türkiye’nin taleplerine göre sonuçlar bu toplantıdan çıkıyor. Özerk Yönetim Türkiye’nin ulusal güvenliğini tehdit ettiği iddiaları tamamen yanlıştır. Suriye’nin ve Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerinin ulusal güvenliğini tehdit eden Türk devletidir. Bu görüşmede Türk devletinin işgalinden, Türk devletinin kontrolündeki çete gruplarından bahsetmediler. Bu toplantının beyanının Türkiye’nin isteklerine ve gönlüne göre olduğu anlaşılmaktadır…” 

Yol haritası Suriyelilere zarar verecek

“Bu toplantıdan sonra Türkiye-Suriye ilişkilerine odaklanılacak” diyen Çiya Kurd, “Şam ile Ankara arasındaki ilişkilerde ilerleme sağlamak ve daha fazla anlaşma yapmak isteyeceklerdir. Bunlar özellikle daha önce bahsedilen askeri, istihbarat ve güvenlik konularında olacaktır. Rusya’nın iki taraf arasında bir yakınlaşma yaratmak için hazırladığı plana atıfta bulunuyorlar. İki rejim nasıl anlaşacak ve birlikte çalışacak, bunun üzerinde çalışacaklar. Yerel halka, Özerk Yönetim’e ve Suriyelilere karşı çok işbirlikleri olacak. Bu, Şam yönetiminin büyük bir tehlikesi ve çok ciddi bir hatasıdır. Türk devleti ile işbirliğine girerse yanlış bir politika olur, Suriye’nin egemenliğini ve Suriye’nin birliğini büyük tehlikeye atar. Onun için Şam hükümeti kendine dönmeli ve bu büyük hatalara düşmemelidir. Böylelikle Suriye krizi yeni bir sürece giriyor. Şimdi durum bölgedeki herkes için daha karmaşık ve daha kötü hale gelecek” yorumunda bulundu.

İsrail’in saldırılarını kınayanlar, Türkiye’nin saldırılarını görmüyor

Toplantıda İsrail’in saldırıları ve Suriye’deki insani sorunlara ilişkin tartışmalarına dikkat çeken Çiya Kurd,  “Görüşmede Suriye’deki insani sorunlar, ekonomik yaptırımların nasıl kaldırılacağı, Suriye’ye insani yardımın artacağı ve bir yeni süreç inşası başlayacak. Ancak insani meselelere destek veren ülkelerin pozisyonu net, siyasi bir değişim olmadan Suriye içindeki inşa sürecini geliştirmenin imkansız olduğunu söylüyorlar. İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarına tepki gösterildi. Bunu hakaret olarak görüyorlar ve uluslararası hukuka uygun olmadığını söylüyorlar. Bu ikiyüzlülüktür. Türk devleti her gün bölgelerimize saldırıyor ve siviller ölüyor. Ama kimse bu saldırılardan bahsetmiyor ve seslerini yükseltmiyorlar. Bu saldırılarda Şam hükümetinin birçok askeri hayatını kaybetti. Ama bunlardan bahsedilmiyor. Bugün Suriye topraklarında ihlaller varsa bunların hepsi görülmeli ve buna karşı tavır alınmalıdır. İşgali bitirmek ve bu Türk saldırılarını durdurmak için ciddi kararlar alınmalı” ifadelerine yer verdi.

Eymen Sosan’ın değerlendirmeleri yanlıştır

Astana’daki görüşmede Şam hükümetinin dışişleri bakan yardımcısı Eymen Sosan, bir Rus kanalına verdiği röportajda ABD’nin Suriye’den çekilmesiyle Kürtlerin davasının kapanacağını söyledi. Bedran Çiya Kurd, bu değerlendirmeyi “yanlış ve eksik bir okuma” olarak nitelendirdi ve şunları belirtti:

“Suriye içindeki Kürt sorunu bir demokrasi sorunu gibidir. Bu sorun ABD’nin bölgede bulunmasından ya da yokluğundan kaynaklanmadı. Suriye’de onlarca yıldır ulusal bir sorun var. Bu sorun demokratik çerçevede görülmeli ve çözülmelidir. Şam hükümeti sandığı gibi ABD’yi buradan çıkaracak, her yerde egemenliğini kuracak ve Kürt denen her şeyi ve mevcut demokrasiyi ortadan kaldıracaksa, yanlış düşünüyorlar. Suriye içindeki sorunları bu şekilde çözmek mümkün değil. Çözümün yolu gerçek ve ciddi bir diyalogdan geçiyor. Suriye’nin tüm tarafları mutabık kalıyor. Bunun dışında Şam yönetimi farklı bir çözüm yolu düşünürse hata olur, bölgeye kontrolden çıkacak daha büyük bir kriz yaşatırlar. Şam yönetimi, Arap ülkeleriyle ilişkilerinin düzeleceğini, Türkiye ile ilişkilerinin düzeleceğini düşünmesin, artık siyasi bir anlaşma veya siyasi değişiklik yapmadan tüm sorunlarını çözebilir. Hesapladıkça Suriye’nin sorunları çözülemez. Bu ülkenin siyasi bir değişikliğe ihtiyacı var. Bu sayede sorunların önüne geçilebilir…” 

Eymen Sosan aynı görüşmede Özerk Yönetim ile herhangi bir ilişkilerinin olmadığını ancak bazı Kürt partileri ile diyaloglarının ilerlediğini söyledi. Çiya Kurd, bu değerlendirmeyle ilgili olarak şu ana kadar diyalogların donmuş olduğuna dikkat çekerek, “Rusya aracılığıyla Şam hükümetiyle birçok diyalog girişimi oldu. Ama başarılı olmadı. Hala donmuş durumdalar. Bunun nedeni ise değişime açık olmayan Suriye yönetiminin tavrıdır. Türkiye saldırırsa Özerk Yönetim’i teslim alırız, ABD çekilirse o boşluğu doldururuz, diye düşünüyorlar. Şam hükümeti, Kürtler de dahil olmak üzere Kuzey ve Doğu Suriye halklarıyla temasa geçmeli ve ciddi bir diyalog geliştirmelidir. Aksi halde kendine alternatifler üretip Kuzey ve Doğu Suriye’deki mevcut durumu görmezden gelmek isterse kendini kandırmış olur. Diyalog ve çözüm için Özerk Yönetim, QSD ve kurumlarıyla temasa geçilmelidir. Onsuz diğer taraflarla konuşmak mümkün değil” dedi.

Kürt partileri kimdir?

Şam hükümetinin ne yaptığını ve onlarla diyalog halinde olan Kürt partilerinin kimler olduğunu bilmediklerini vurgulayan Çiya Kurd, “Kürtler, Özerk Yönetim dışında muhatap bulmanın mümkün olmadığını her seferinde vurguluyor. Belki temasa geçmeyenlerin Kürtlerin temsilcileri ya da bölge temsilcileri olduğunu gördüklerinde hiçbir gücü kalmayanlar vardır. Onlarla iletişim kurmak uygun değildir ve yerel halk tarafından kabul edilmesi imkansızdır. Şam hükümeti ana muhataplarla müzakere etmelidir. Ana muhataplar gözlerini yumarsa bilinsin ki bu iktidarın çözüm geliştirmeye hiç niyeti yok” dedi.

Şam ile Kamişlo arasında diyaloğun gelişmesinin önündeki engeller hakkında ise Çiya Kurd, “Şam yönetiminin zihniyeti siyasi diyaloğun önünde engeldir. Bu, diyaloğun gelişmesi için ciddi bir sorundur. Birçok görüşme oldu ama Şam hükümetinin 2011’den önceye dönme ısrarı başarılı olmasını engelledi. Garantör ülkelerin çözüme yönelik projeleri yok. Bu aynı zamanda Şam hükümetinin kendi başına ısrar etmesine de izin veriyor. Suriyeli partilerin bölünmüşlüğü, tüm Suriyeliler arasında ortak bir alternatif proje ve siyasi değişim olmaması sorun teşkil ediyor. Hiç şüphesiz siyasi ve demokratik bir proje olarak Özerk Yönetim çözümün bir parçası olabilir. Ancak Suriye’deki siyasi çözümü tek başına ilerletemez. Çünkü Suriye sorunu bölgesel ve uluslararası sorun hale gelmiştir. Ayrıca Suriye sorununda yer alan birçok taraf ve güç var. Özerk Yönetim’in önünde birçok iç ve dış engel var. Siyasi bir mücadele var. Suriye içinde bu demokratik muhalefet gruplarıyla demokratik bir cephe oluşturmak için çalışmalar yapılıyor” değerlendirmesinde bulundu.

 

/ANHA/

İlginizi Çekebilir

İngiltere’nin Avrupa Birliği üyeliğini sona erdiren Brexit’in üzerinden 7 yıl geçti
İnşaat’ta çalışırken elektrik akımına kapıldı, ölümden döndü; borcundan dolayı elektiriği kesildi; 6 aydır karanlıkta yaşıyor

Öne Çıkanlar