🔴 Suriye’de yaşanan gelişmeleri değerlendiren PYD Başkanlık Konseyi üyesi Salih Müslim, “Biz de Suriye’nin bir parçasıyız ve çözüme dahil olmak istiyoruz. Sorunları diyalogla çözmek hepimiz için en sağlıklı yoldur” dedi.
Demokratik Birlik Partisi (PYD) Başkanlık Konseyi Üyesi ve önceki dönem Eşbaşkanı Salih Müslim, Türkiye’nin son dönemde izlediği Suriye politikası, Şam ile görüşmeler ve Kürtlere yönelik yaklaşımını Mezopotamya Ajansı’na değerlendirdi.
Türkiye’nin son dönemde Şam’a gerçekleştirdiği iki ziyaretin, bölgedeki Kürt halkına yönelik yeni planların bir parçası olduğunu ifade eden Salih Müslim, görüşmelerin içeriğine dair net bir bilgi olmadığını belirtti. Müslim, “Türkiye’nin Şam ile yaptığı görüşmelerde ne konuşulduğunu tam olarak bilemiyoruz. Ancak görünen o ki, Türkiye, ‘Aman Kürtlerle oturmayın, Özerk Yönetim’le herhangi bir ilişki kurmayın’ mesajını veriyor. Tüm politikalarının merkezinde Kürtlerin kazanımlarını engellemek yer alıyor” ifadelerini kullandı.
‘TÜRKİYE SURİYE’Yİ KONTROL ETMEK İSTİYOR’
Türkiye’nin açıklamalarında Suriye’nin huzurunu istediğini söylemesine rağmen, bu söylemlerin samimiyetten uzak olduğunu vurgulayan Salih Müslim, “Türkiye, terörizmden arındırılmış bir Suriye istediğini söylüyor. Ancak onların ‘terörist’ tanımı, Kürt halkı ve bölgede huzurla yaşayan Özerk Yönetim’e bağlı güçleri kapsıyor. Utanmadan YPG ve QSD’yi terörist olarak nitelendiriyorlar ve bunu bahane ederek Suriye’ye müdahale ediyorlar. Bu, kabul edilemez bir durumdur. Türkiye’nin politikaları geçmişte Fransa’nın Suriye üzerindeki manda yönetimine benziyor. Türkiye, bugün tüm gücüyle Suriye’yi kendi kontrolü altına almak istiyor. Ancak bu, ne halklar ne de Suriye’nin geleceği için kabul edilebilir” diye konuştu.
‘SDG HALKI SAVUNMAK İÇİN OLUŞTU’
YPG, SDG, YPJ ortaya çıkış sebeplerini hatırlatarak, Kürtlerin yalnızca kendilerini savunmak amacıyla bu güçleri oluşturduğunu vurgulayan Salih Müslim, “QSD, YPG ve YPJ 2011 yılından sonra halkımıza ve kazanımlarımıza yönelik saldırılar sonucunda ortaya çıktı. Kendi topraklarımızda kendimizi savunmak için örgütlendik. Eğer bugün silah bırakılması isteniyorsa, bu ancak tehditlerin ortadan kaldırılmasıyla mümkün olur. Halkımıza yönelik saldırılar durursa ve güvence verilirse silahlara gerek kalmaz. Ancak şu anda hâlâ tehdit altındayız ve bu nedenle savunmamızdan vazgeçemeyiz. Yalnızca Kürt halkının güvenliğini değil, aynı zamanda bölgede yaşayan Arap, Süryani, Türkmen ve diğer bütün halklar üzerinde tehdit ortadan kalkmalı. Kazanımlarımız hedefte olduğu sürece, kendimizi savunmak doğal bir hakkımızdır” şeklinde konuştu.
‘HTŞ İLE DOĞRUDAN ÇATIŞMA YAŞANMADI’
HTŞ ile Kürtler arasında bugüne kadar doğrudan bir çatışmanın yaşanmadığını belirten Salih Müslim, “Kendilerinden gelen mesajlar, Kürtlere saldırmayacakları yönündeydi ve şimdiye kadar da bu sözlerini tuttular. Türkiye’nin güdümündeki gruplar ise sürekli bize saldırıyor. HTŞ’nin son dönemde yaptığı açıklamalar, Suriye’deki bütün silahlı güçlerin Suriye’ye bağlanması gerektiği yönündeydi. Bu görüşü tamamen reddetmiyoruz. Biz de Suriye’nin parçalanmasını istemiyoruz. Ancak bu durum, halkımıza yönelik tehditlerin kalkmasıyla mümkündür. Colani de Türkiye güdümündeki grupların varlığına karşı ve onları dağıtmak istiyor. Türkiye, elini Suriye’den çekerse ve burada ayrılık oluşturma çabalarına son verirse biz Colani ile anlaşabiliriz” diye belirtti.
KÜRTLERİN BİRLİĞİ VE ENKS İLE GÖRÜŞMELER
ENKS ile devam eden görüşmeler gerçekleştirdiklerine işaret eden Müslim, Türkiye’nin Kürtlerin birliğini engelleme politikalarına rağmen, olumlu sonuçlar almak istediklerini belirtti. Müslim, şunları söyledi: “Bizler, Kürtlerin amaçlarına ulaşması ve taleplerinin yerine getirilmesi için her zaman birlikten yana olduk. Şu anda Türkiye ile hareket eden ve bize uymayan ENKS ile görüşmelerimiz sürüyor. Koalisyon ve Sayın Mazlum Abdi ile bir araya geldiler, isteklerini dile getirdiler. İlerleyen süreçte diğer Kürt partileriyle de görüşmeler yapmayı planlıyoruz. Bütün halkları temsilen, tek bir ses olarak Şam’a gitmeyi hedefliyoruz. Yeni Suriye yönetimi ile sorunları çözmek istiyoruz. Biz de Suriye’nin bir parçasıyız ve çözüm sürecine dahil olmak istiyoruz. Kanunları birlikte çıkararak her şeyi resmi bir temele oturtabiliriz. Sorunları diyalogla çözmek, hepimiz için en sağlıklı yoldur.”
/Mezopotamya Ajansı – Delal Akyüz/