Schanzer: Amerika Türkiye politikasını yeniden değerlendirmelidir

DünyaGündem

ABD’nin etkili düşünce kuruluşlarından Foundation for Defense of Democracies (FDD- Demokrasileri Savunma Vakfı) İcra Direktörü Jonathan Schanzer, 5 Mart’ta ABD Kongresi’nde yaptığı konuşmada Türkiye’nin mevcut dış politikasının ABD ve NATO çıkarları için ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtti.

Schanzer, Türkiye’nin izlediği politikaların kritik bir noktaya ulaştığını ve Washington’un acilen yeni bir yaklaşım benimsemesi gerektiğini vurguladı.

“Türkiye’nin mevcut politikası baş ağrısını migrene dönüştürebilir”

Schanzer, ABD Kongresi’ndeki alt komite oturumunda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde otoriterleştiğini ve Orta Doğu’daki diğer otokratik rejimlere benzediğini iddia etti. Türkiye’nin bir zamanlar “İslami demokrasi” modeli olarak görüldüğünü ancak artık baskıcı bir yönetim anlayışına kaydığını savunan Schanzer, “Eğer Ankara mevcut rotasında ilerlemeye devam ederse, bu baş ağrısı yakında bir migrene dönüşecek” dedi.

Schanzer, Türkiye’nin uluslararası terörle mücadeleye zarar verdiğini öne sürerek, beş temel konunun Ankara’nın ABD ve NATO çıkarlarıyla çelişen politikalarının başında geldiğini belirtti.

Türkiye’nin aşırı gruplarla ilişkisi

Schanzer, Türkiye’nin Hamas, El Kaide bağlantılı gruplar ve IŞİD gibi örgütlere destek verdiğini iddia etti. Özellikle, El Kaide bağlantılı Hayat Tahrir el-Şam (HTŞ) ile Türkiye’nin ilişkilerine dikkat çeken Schanzer, Ankara’nın bu grupların Suriye’de geniş bir alanı kontrol etmesine katkı sağladığını ileri sürdü. Türkiye’nin gevşek sınır politikaları ve mali düzenlemelerinin bu grupların fon sağlamasını ve operasyonlarını sürdürmesini kolaylaştırdığını iddia etti.

Schanzer, 2012 yılında ABD istihbarat yetkililerinin Ankara hükümetiyle görüştüğünü ve Türkiye’nin “şiddet yanlısı cihatçı gruplara desteğini inkâr etmediğini” belirterek, “Türk yetkililer, Esad rejimini devirmek için bu grupları bir vekil güç olarak kullandıklarını ve Esad düştükten sonra durumu kontrol altına alacaklarını söylediler” dedi.

Doğu Akdeniz’deki “Mavi Vatan” doktrini ve Rusya ile yakınlaşma

Schanzer, Türkiye’nin “neo-Osmanlı” politikalarının Doğu Akdeniz’de Yunanistan ve Kıbrıs gibi NATO müttefikleriyle gerilim yarattığını ve tekrarlanan deniz sahası anlaşmazlıklarının açık çatışma riskini artırdığını belirtti. Türkiye’nin Rusya ile askeri ve ekonomik işbirliğinin de NATO’nun güvenliğini tehdit ettiğini vurguladı. Özellikle, Ankara’nın Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi satın almasının NATO’nun istihbarat güvenliği açısından büyük bir risk oluşturduğunu savundu.

Türkiye’nin Rusya ile artan ticari ilişkilerinin Moskova’nın Batı yaptırımlarını delmesine yardımcı olduğunu belirten Schanzer, bu durumun Batı’nın Rusya’nın saldırgan politikalarını engelleme çabalarını baltaladığını ifade etti.

Schanzer, Türkiye’nin Suriye’de HTŞ’yi bir vekil güç olarak kullanarak etki alanını genişlettiğini iddia ederek, “Suriye’nin birçok bölgesi artık fiilen Türkiye’nin bir vilayeti gibi işliyor. HTŞ’nin yönetiminde Türk yetkililer aktif rol alıyor, Suriye’nin birçok bölgesinde Türk lirası kullanılıyor. Bu, Osmanlı İmparatorluğu’nun 14. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar uzanan bölgesel hakimiyetine bir geri dönüşü andırıyor” dedi.

Türkiye’de artan otoriterleşme ve NATO ile çelişen değerler

Schanzer, 2016’daki darbe girişiminin ardından Türkiye’de basın özgürlüğünün baskı altına alındığını, kamu kurumlarının tasfiye edildiğini ve tüm yetkinin cumhurbaşkanlığında toplandığını iddia etti. Erdoğan’ın anayasal sınırları aşarak yeniden aday olmayı planladığına dair söylentilerin arttığını belirten Schanzer, Türkiye’nin giderek tek parti yönetimine kaymasının NATO’nun demokrasi ve hukukun üstünlüğüne dayalı değerleriyle çeliştiğini öne sürdü.

ABD’ye Türkiye politikasını yeniden değerlendirme çağrısı

Schanzer, ABD’nin Türkiye’ye yönelik politikalarında değişikliğe gitmesi gerektiğini belirterek, şu önerileri sundu:

1. Türkiye’ye Yönelik Hedefli Yaptırımlar
• Terör finansmanı ile bağlantılı olduğu iddia edilen Türk kişi ve kuruluşlara yaptırımlar uygulanması.
2. Savunma Sanayii İşbirliğinin Sınırlandırılması
• Türkiye’nin F-35 programına geri dönüşünün engellenmesi ve Rusya’dan askeri teçhizat almayı bırakana kadar ABD’nin ileri teknoloji silah projelerine erişiminin kısıtlanması.
3. Yunanistan ve Kıbrıs ile İşbirliğinin Artırılması
• Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki agresif hamlelerine karşı Yunanistan ve Kıbrıs ile ortak deniz devriyeleri düzenlenmesi.
4. İsrail ile Stratejik İşbirliği
• Schanzer, İsrail ile işbirliği yapılmasını önerirken, İsrail’in Filistin topraklarında yürüttüğü işgal ve Gazze’de 70.000’e yakın sivilin hayatını kaybettiği saldırılar nedeniyle uluslararası eleştirilerin hedefinde olduğu belirtiliyor. Filistinli sivil toplum kuruluşları, ABD’nin İsrail ile askeri işbirliğini durdurması için çağrıda bulunuyor.

Schanzer, ABD ve müttefiklerinin birleşik bir tutum sergileyerek Türkiye’nin saldırgan dış politikasına karşı net bir mesaj vermesi gerektiğini savundu.

“ABD, Türkiye’yi Batı’nın Güvenilir Bir Müttefiki Olarak Görmekten Vazgeçmeli”

Konuşmasının sonunda Schanzer, Washington’un Türkiye’yi varsayılan olarak Batı’nın güvenilir bir müttefiki olarak değerlendirme yaklaşımını terk etmesi gerektiğini savundu. Ankara’nın ekonomik, siyasi ve askeri avantajlardan faydalanmasının, ancak Batı’nın güvenlik kaygılarına cevap vermesi koşuluna bağlanması gerektiğini belirtti. ABD’nin ancak sürekli diplomatik ve ekonomik baskı uygulayarak Türkiye’yi NATO ve demokratik dünya ile uyumlu hale getirebileceğini ileri sürdü.

Schanzer, ABD’nin kararlı bir duruş sergilememesi durumunda Türkiye’nin bölgedeki istikrarsızlığı daha da artırabileceğini ve NATO ittifakının birliğini zayıflatabileceğini belirtti. Ona göre, Ankara’nın mevcut otoriter ve yayılmacı politikaları, Batı ile uyumlu işbirliği ruhundan uzaklaşmış durumda. Schanzer, ABD’nin Avrupa ve Orta Doğu’daki ortaklarıyla koordineli bir şekilde Türkiye’ye yönelik politikalarını yeniden şekillendirmesi gerektiğini savundu.

/Kaynak: Medyanews/

İlginizi Çekebilir

Katz: Ahmed el-Şara gerçek yüzünü gösterdi…
Fransa: Cumhurbaşkanı Macron, Nadia Murad ile bir araya geldi

Öne Çıkanlar