Sudan’da kolera salgını 

GündemSağlık

İç savaş ve haftalardır şiddetli yağışların yaşandığı Sudan bu kez kolera salgınıyla karşı karşıya. 

Sudan Sağlık Bakanı yaptığı açıklamada, 16 aydan buyana süren iç savaş ve haftalardır yağan şiddetli yağmurlar nedeniyle kolera salgınının var olduğunu resmen ilan etti.

Sağlık Bakanı Heysem İbrahim, bakanlığın yayınladığı bir videoda, “Sudan’da çevresel koşullar ve bazı yerlerde içilemez su nedeniyle bir kolera salgını olduğunu duyuruyoruz” dedi.

Kararın, “federal düzeyde tüm ilgililerin, Kassala Eyaleti Sağlık Bakanlığı’nın, Birleşmiş Milletler kuruluşlarının ve bir dizi uzmanın huzurunda, mikropun laboratuvar incelemesi sırasında izole edilmesinin ardından kolera olduğu kanıtlandı ve alındığını” açıkladı.

İbrahim, Sudan’ın doğusundaki Kassala ve Gedaref eyaletlerinin salgından en çok etkilenen eyaletler olduğunu söyledi ancak kaç vaka tespit edildiği konusunda bilgi vermedi.

Sudan’da birkaç haftadır devam eden şiddetli yağışlar binlerce insanın yerinden olmasına ve özellikle çocuklar arasında ishal vakalarının artmasıyla birlikte bir dizi hastalığın ortaya çıkmasına neden oldu.

Bu durumdan özellikle etkilenen Kassala eyaletinde yetkililer uluslararası toplumu “acil” ve “ivedi” yardım sağlamaya çağırdı.

Kolera, Vibrio cholerae bakterisi ile kirlenmiş yiyecek veya suyun yutulması sonucu ortaya çıkan akut bir ishal enfeksiyonudur.

Hastalık ishale ve saatler içinde ölüme yol açabilen ciddi dehidrasyona neden olur.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerinden elde ettiği bilgiye göre, bu yılın başından 28 Temmuz’a (2024) kadar 26 ülkede 307 bin 433 kolera vakası ve 2 bin 326 ölüm bildirildi.

Sudan’da Nisan 2023’ten beri Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki ordu ile eski yardımcısı Mohamed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında bir savaş yaşanıyor.

Birleşmiş Milletler’e göre her iki taraf da on binlerce kişinin ölümüne ve 10 milyondan fazla kişinin yerinden edilmesine neden olan çatışma sırasında nüfusun yoğun olduğu bölgelerin ayrım gözetmeksizin bombalanması da dahil olmak üzere savaş suçları işlemekle suçlanıyor.

Ayrıca yağmalama ve insani yardım dağıtımını engellemenin yanı sıra, zaten kırılgan olan sağlık sistemini tahrip etmekle de suçlanıyorlar.

İnsani yardım operasyonlarının büyük çoğunluğu durma noktasına gelmiş ve BM’ye göre ülke “yakın geçmişteki en kötü insani krizlerden birine” saplanmış durumda.

/ Şarku’l Avsat/

İlginizi Çekebilir

Tarık Ziya Ekinci Amed’de toprağa verildi
Birten Demirtaş Özbek: “Çocukların öldüğü bir dünyada adalet olmaz”

Öne Çıkanlar