Süleyman Demirtaş: Hiçbir şey ters gitmiyor olabilir mi?

Yazarlar

Bugün giydikleri yüzünden sanki ters gitmişti bütün işleri. Üzerine oturmamış gibi, rahatsız etmişti üzerindeki kıyafet. Gün boyu hep, kemer çok sıkıyor, gömlek omuzdan dar, pantolonun beli düşük şikayetleri geçti içinden. Saç traşı da olsaymış fena olmazmış aslında. Dağınık görünüyor ! Ayakkabı hiç uymamış…

Polis durdurup, ”sen hiç olmamışsın kardeş, bin arabaya” dese şaşırmayacak bitkinlikle geçmişti bütün gün. İyi olan ne varsa gitti. Uymuyor, dar geliyor bu hayatın bize giydirmeye çalıştığı.

 Bugün her şeyi yeniden dizayn etmeliydi hissiyatıyle geçirdi.

Bütün gece de gözüne uyku girmedi. Değiştirmeliydi ama neyi değiştirmeliydi? Bu gidişatı, kaderi, semti, saçları ve gömleği.

Yeniden doğmuş gibi hissetti! Bir iç ses, ”sallama lan! yeni doğan biri, doğduğunu  hissetmez ki..!”

O yüzden yeniden doğdu hissi de yalan. Başka bir adı var bu hissin. “Başa döndük” olmasın mı?

Olmasın mümkünse…

-Başa dönmek istemiyorum. Hatta şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler, perişan olurum. Geri dönemem o yıllara.

Bu sahneye kadar iyi gelmişti aslında. Bir sürü bölümsonu canavarı altetmişti.

Belki de bu son canıydı, iyi değerlendirmeliydi…

Herkes birgün oyun dışı kalacak ne de olsa. O güne kadar oyunu kurallarına göre oynamayı seçmeliydi. Oyunun kurallarını biliyor muydu acaba? Hayır tabi ki de! Bilse paniklerdi. Kurallarına göre oynayacağını düşünüyor, bu bir umut onun için. Kuralına göre oynarsa başaracağını sanıyor.

Oysa bir sahne sonra “bu oyunun bir kuralı olmadığını” öğrenecek. Asıl değişim o zaman başlayacak , istemese de, sabahlara kadar oturup düşünse de, Hayko gibi “uyumadım” diye twit atsa da , kaçınılmaz diyalektik sırt üstü onu yere çalacak.

Tuş edecek…

Bütün gün işleri ters gitmişti, değişmesi gerektiğini düşündü. Arabayı, mahalleyi, arkadaşları,ayakkabısını , bir ara sevgilisine de kaydı gözü. Yok deve! O ne yapmıştı  ki? Orda öylece oturuyor. Belki de sırf o yüzden zaten..

”Yok yok, sensiz olmaz. Olanı da ben istemem” deyip, sevgiliyi muaf tuttu.

Beynini kemiren bir şey vardı içinde. Belki de hiçbir şey ters gitmiyor, herşey olağan ekseninde, ama o tepetaklak bakıyorduysa hayata!!!

Bunu nasıl sınayabilirdi ki. Şakülü de yok ki hayatın. Ekranı ters çevirse acaba herşey düzelir miydi? Amuda kalkıp yürüse ya da?

Girdap gibi, zaman içine çekmiş onu. Etrafına pişmanlıklardan ağlar örmüş, kıyafet değil de kefen gibi onu saran yenilmişlik, terkedilmişlik, kandırılmışlık, aldatılmışlık, yarım bırakılmışlık, geç kalınmışlık,  hisleri fırtına olmuş camı, çerçeveyi kırıyor içinde. Her yanı kesikler, kanıyor…

Yere oturup ayağına batan bir cam parçasını çekti ayağından. Ellerine değdi gözleri, uzun zamandır meğer bakmamış hiç ellerine, özlemiş gibi uzun, derin baktı ellerine. İki yanağını tuttu, sevdi kendini. Yanakları kan içinde, kalktı yerinden.

Tam düştüğü yerden, tam kanadığı yerden kalktı…

Bütün hayattan koparırlar, altüst ederler, bağına girer tar u mar ederler, her şeyi tersinden izletirler . Eksik olan, yanlış yapan biziz hissini verirler. Drama sürüklerler, terkedildin, aldatıldın, yalnızlaştın derler. Coğrafyamızdan, doğamızdan soğuturlar. Kimyamızı, fiziğimizi; yetmez daha müziğimizi, dilimizi, bizden koparırlar; sevenimizi,dostumuzu,yoldaşımızı, arkadaşımızı bize düşman gösterirler.

Dosdoğru, tam olduğumuz yerden, hayatın içinden, zindandan, dereden, tepeden, dağdan; doğamızla, kimyamızla, fiziğimiz, müziğimizle eşimiz, dostumuz, yoldaşımızla düştüğümüz yerden kalkıp kendi ellerimizle iyileştireceğiz kanayan bütün yaraları. En gerçek, en gerekli değişim oyun bitene kadar, diz çökmemektir. Oyunu kuralına göre oynamak değildir. Biz kuralları öğrendikçe onlar kuralları değiştirecek ve hep kendimizi eksik hissettirecek bize.

Ya sonra!

Sonrası Sultan Süleyman’a kalmadı.

Hiçbir şey ters gitmiyor olabilir. Doğrulun bir daha bakın ayakkabınıza, gömleğinize, sevgilinize , makûs talihinize , ellerinize bakın.

Kendimiz kalkmalıyız düştüğümüz yerden.

El’lerden medet ummayın…

İlginizi Çekebilir

Behice Feride Demir: Macronizmin  Ajandası
DEDAŞ baskınları sürüyor: Bir mahalle elektriksiz bırakıldı 

Öne Çıkanlar