Kürdistan Sosyal Demokrat Partisi (PSDK) dün (4 Nisan) kongresini gerçekleştirdi.
Kongrede alınan kararla PSDK Başkan Yardımcısı Abdullah Haci Mahmut, başkan yardımcılığı görevinden alındı ve elde ettiği tüm mal varlığına el konulması kararı verildi.
Karar sonrası PSDK lideri Muhammed Haci Mahmut, kardeşi Abdullah Haci Mahmut’un Süleymaniye’nin Seyidsadiq ilçesinde bulunan Gulaxan bölgesindeki evine silahlı bir grup gönderdi.
Silahlı grup, Abdullah Haci Mahmut’a mal varlığını teslim etmesini istedi ancak çıkan tartışma kısa sürede çatışmaya dönüştü. Çatışmada bir kişinin hayatını kaybettiği duyuruldu.
“Uyduruk şeyler kurguladılar”
Konuya dair Rûdaw’a konuşan PSDK Eski Başkan Yardımcısı Abdullah Haci Mahmut, açıklamalarda bulunarak şunları söyledi:
“Parti içindeki ayrılıklar iyice derinleşince ve olağanüstü kongre kararı alınınca ben de başvuruda bulundum ancak benim katılmamı istemediler.
Ben de kabul ettim ve onlar kongreyi düzenledi ancak bana karşı uyduruk şeyler kurguladılar, biz de sessiz kaldık.”
“Ağabeyim evimiz RPG ile vurdu”
Açıklamasının devamında ise Mahmut, “Asayiş güçleri beni çağırarak evimizdeki incelemelerinin bittiğini söyledi ve Gulaxan’daki evimize girebileceğimizi belirttiler. Ben de eve birkaç kişi göndererek bayram için hazırlıklar yapmalarını istedim ancak onlara saldırı oldu ve ağabeyim bizzat RPG ile evimi vurdu.”
Artık PSDK içinde yer almadığını belirten Mahmut, kendisinin yerine Ferhad Tofiq’in göreve getirildiğini açıkladı ve “Onu şikayet edeceğim. Öldürülen kişinin sorumlusu odur” dedi.
Rûdaw’a konuşan PSDK Sözcüsü Tofiq ise “Abdullah Haci Mahmut’a bağlı güçler aniden saldırdı. Bir Peşmerge şehit oldu ve bir Peşmerge de yaralandı” ifadelerini kullandı.
Öte yandan gelişmelere dair konuşan Abdullah Haci Mahmut, “200 Peşmerge benim evimi kuşattı, evime baskı yaptılar ve ölen gencin sorumlusu onlardır” dedi.
“Ne yapıyorsa yapsın”
Mahmut devamında şunları söyledi:
“Benden yaş olarak çok büyük. Ben onun evine gidip böyle bir şey yapmam ancak o bana bunu yaptı.
40 yıldır bu partiye hizmet ediyorum, karşılığı bu mu oldu? Ben ayrıldım ve benden ne istediğini bilmiyorum.
Mahkemeye gitmeye hazırım, televizyonda konuşmaya hazırım.
Kek Heme’nin (ağabeyi Muhammed Haci Mahmut’tan bahsediyor) bende bir şeyi kalmadı, ne para, ne toprak, ne su. Ancak ben teslim olmam, bizde insanlık onuru var. Ne yapıyorsa yapsın.
Ben Gulaxane’den çıkmayacağım, Kek Heme Qedaferi’de doğdu ancak ben Gulaxane’de doğdum, onun gitmesi lazım.
Ben köydeydim, ancak karışıklık çıkmasın diye köyün bir kilometre uzağındaki bir yere gittim.”
/rd/
