🔴 ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Vekili Victoria Taylor, Trump yönetiminin temel hedefinin İran’ın nükleer silah sahibi olmasını engellemek olduğunu söyledi…
Taylor, ABD Başkanı Trump’ın İran ile sorunları diplomasi yoluyla çözmek istediğini belirtti. Öte yandan, eski İsveç Dışişleri Bakanı Anna Lindh, ABD’nin küresel liderlik rolünden geri adım attığını ifade etti.
Süleymaniye Amerikan Üniversitesi tarafından düzenlenen 9. Süleymani Forumu bugün başladı.
Yerel ve uluslararası çok sayıda ismin katıldığı forumda, “Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın Küresel Sistemdeki Değişimler İçindeki Yeri” başlıklı bir panel düzenlendi.
Panele, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Vekili Victoria Taylor, eski İsveç Dışişleri Bakanı Anna Lindh ve Irak Başbakanlık Ofisi Uluslararası İlişkiler Genel Müdürü Krikor Der Hagopian konuşmacı olarak katıldı.
“İran nükleer silah sahibi olamaz”
Victoria Taylor, panelde ABD’nin İran ile nükleer program konusundaki görüşmelerine değindi.
Taylor, “Başkan Trump, ABD’nin öncelikli hedefinin İran’ın nükleer silah ve uranyum zenginleştirme programına sahip olmamasını sağlamak olduğunu açıkça ortaya koydu. Ayrıca, Trump, ABD ile İran arasındaki anlaşmazlıkların diyalog ve diplomasi yoluyla çözülmesini istediğini net bir şekilde ifade etti,” dedi.
Geçtiğimiz Cumartesi günü, İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi liderliğindeki İran heyeti ile ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un başında bulunduğu ABD heyeti, İran’ın nükleer programı üzerine Umman’ın başkenti Maskat’ta bir araya geldi.
Taylor, bu görüşmelere ilişkin, “Onlarca yıldır İran ile nükleer programı konusunda uzun vadeli bir anlaşmaya varma olasılığı belirsizdi. Ancak ilk tur görüşmelerin olumlu ve yapıcı geçtiğini düşünüyorum. Önümüzdeki günlerde görüşmelerin devam etmesi konusunda da mutabakat var” şeklinde konuştu.
Daha önce Trump, İran’ın nükleer silah fikrinden vazgeçmesi halinde “olağanüstü bir ülke” olabileceğini söylemiş, ancak tüm nükleer programın tamamen sonlandırılmasını mı yoksa yalnızca silah üretme kapasitesine ulaşmasının engellenmesini mi hedeflediği konusunda net bir açıklama yapmamıştı.
Taylor, gelecekteki görüşmelere dair ise, “Önümüzdeki görüşmelerde, bu diyalog çerçevesinde nasıl ilerleyeceğimize dair bir yol haritası belirlenmesini bekliyoruz” dedi. ABD’li yetkili, İran’ın nükleer programının yanı sıra bölgede “istikrarsızlığa yol açan” faaliyetlerinden de endişe duyduklarını ekledi.
“ABD küresel liderlik rolünden geri adım atıyor”
Panelde konuşan eski İsveç Dışişleri Bakanı Anna Lindh, ABD’nin küresel liderlik rolüne ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Lindh, “Geleneksel ittifakların zayıfladığına ve dağıldığına tanık oluyoruz. Bu, ABD’nin uzun süredir sürdürdüğü küresel liderlik rolünden geri adım attığını kabul etmemiz gerektiği anlamına geliyor” dedi.
Lindh, Trump yönetiminin her gün aldığı yeni kararların ABD’yi küresel liderlikten uzaklaştırdığını belirterek, “Bu durum sadece Avrupa’yı değil, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’yı da derinden etkiliyor” diye ekledi.
Avrupa’nın rolüne de değinen Lindh, “Avrupa olarak Ortadoğu ve Kuzey Afrika’yı artık yalnızca silahlı çatışmaların ya da mülteci ve enerji sorunlarının kaynağı olarak görmemeliyiz. Avrupa Birliği ile bu bölge arasında stratejik bir ortaklık kurulmalı” önerisinde bulundu.
“Irak’a saldırı kabul edilemez”
Irak Başbakanlık Ofisi Uluslararası İlişkiler Genel Müdürü Krikor Der Hagopian, panelde Gazze savaşının bölgeye etkilerine ve Irak’ın çatışmalara sürüklenme riskine dikkat çekti.
Hagopian, “Hükümetin kurulmasından 7 Ekim’e kadar Irak, daha önce görülmemiş bir istikrar ve güvenlik dönemi yaşadı. Ancak 7 Ekim’de yaşananlar, Irak ve tüm bölge için sarsıcı bir deprem etkisi yarattı. Bu bizim kontrolümüzde olan bir durum değildi, ancak etkileri bizi hedef aldı. Buna rağmen Sayın Başbakan, koalisyon ortaklarıyla siyasi bir yaklaşımla bu krizi çözdü” dedi.
Irak’a yönelik olası bir saldırıya ilişkin Hagopian, “Irak’a saldırı açık bir savaş ilanı ve uluslararası hukukun ihlalidir. Bunu ne öngörüyoruz ne de kabul ediyoruz. Eğer böyle bir şey gerçekleşirse, Irak’ın istikrarına ciddi zarar verir ve tüm bölgeyi etkiler” uyarısında bulundu.
Hagopian, ABD’nin Irak’ı çatışmalardan uzak tutmada “önemli bir rol” oynadığını vurguladı ve “Irak ile ABD arasındaki ilişki, Irak’ın sahip olduğu en önemli ilişkilerden biridir. ABD, diktatörlükten kurtuluşta ve Irak’ın Ortadoğu’da bir model ülke haline gelmesinde kilit rol oynadı” dedi.
/rûdaw/