Çin’in ekonomik baskısı, Tayvan’ın resmi diplomatik müttefiklerinin sayısını yalnızca 12’ye düşürdü; bu ülkelerin çoğu Güney Pasifik ve Karayipler’deki küçük ada devletleri.
Tayvan Dışişleri Bakanı Lin Chia-lung, Çin’in gelişmekte olan ülkeleri kendi politikalarına yönlendirmek için para ve çeşitli teşvikler kullandığını iddia etti ancak bu taktiklerin artık eskisi kadar etkili olmadığını söyledi.
Lin, Çin’in nihai hedefinin bu ülkeleri Tayvan ile diplomatik ilişkileri kesmeye ve Tayvan’ın Çin’in bir parçası olduğunu savunan Pekin’in duruşuna destek vermeye ikna etmek olduğunu belirtti.
Çin, Tayvan’ı ayrılıkçı bir eyalet olarak görüyor ve gerekirse zorla ana kara yönetimi altına alınması gerektiğini savunuyor.
Ancak Lin, bu iddialarını destekleyecek somut bir kanıt sunmadı ve Pekin’den konuya ilişkin henüz bir yanıt gelmedi.
Bakan, Çin’in bu argümanında temel dayanağın, 1949’da Komünistlerin Çin’i ele geçirmesinin ardından Tayvan’a kaçan Chiang Kai-shek’in temsilcilerini BM Güvenlik Konseyi’nden çıkararak Çin koltuğunu Pekin’e devreden 1971 tarihli BM kararı olduğunu söyledi.
Söz konusu karar, kendi kendini yöneten Tayvan’ın temsil hakkı hakkında herhangi bir şey söylemese de, Çin ve müttefikleri bu kararı, Tayvan’ın Çin’in bölünemez bir parçası olduğunun kanıtı olarak kullanıyor.
Lin ayrıca, Çin’in gelişmekte olan ülkelerde stadyumlardan demiryollarına kadar “ucuz inşaat projeleri” aracılığıyla bu ülkeleri kendi safına çekmeye çalıştığını öne sürdü.
“Tayvan meselesini kendi iç işi haline getirme konusunda Çin’in hukuki savaş yöntemlerine boyun eğmemeliyiz,” diyen Lin, Tayvan’ın ABD ve Avrupa Birliği’nden alacağı desteği Pekin’e karşı bir güç olarak kullanması gerektiğini vurguladı.
Azalan diplomatik müttefikler
Çin’in ekonomik baskısı sonucunda, Tayvan’ın resmi diplomatik tanınma elde ettiği ülke sayısı 12’ye kadar düştü. Bu ülkeler çoğunlukla Güney Pasifik ve Karayipler’deki küçük ada devletleri.
Tayvan ayrıca, son yıllarda Orta Amerika’daki bazı müttefiklerini de kaybetti.
ABD, Pekin’e duyduğu diplomatik saygı çerçevesinde Tayvan ile yalnızca resmi olmayan ilişkiler yürütüyor. Ancak Washington, Tayvan’ın en büyük ekonomik destekçisi ve Pekin’in olası saldırısına karşı başlıca silah tedarikçisi konumunda.
Lin’e göre, Çin’in diplomatik baskısı – çoğu zaman yoksul ülkelere sunulan hediyeler yoluyla – Tayvan’ın Birleşmiş Milletler ve diğer büyük uluslararası kuruluşlara katılımını da engellemiş durumda.
Çin, Tayvan’daki bağımsızlık yanlısı hükümetle doğrudan iletişim kurmayı reddediyor ve adayı diplomatik olarak izole etme kampanyasını sürdürüyor.
Çin ile gizli anlaşmalar
Şubat ayında, Güney Pasifik ülkesi Cook Adaları, Çin ile deniz tabanındaki madenler gibi alanlarda iş birliğini artırmaya yönelik büyük ölçüde gizli bir anlaşma imzaladı.
Bu adım, ülkenin ana destekçisi Yeni Zelanda ile nadir bir diplomatik gerilime neden oldu ve ülke içinde protestolara yol açtı.
Bu gelişme, Solomon Adaları’nın Tayvan ile diplomatik ilişkileri keserek Çin ile ilişki kurmasının ve Pekin ile gizli bir güvenlik anlaşması imzalamasının ardından geldi. Bu karar, ülkedeki muhalefet ve halkın bazı kesimleri tarafından sert şekilde eleştirilmişti.
Son olarak, Somali, Tayvan pasaportuna sahip ziyaretçileri ve transit yolcuları kabul etmeyeceğini duyurdu.
Güney Afrika ise Tayvan’dan, Pretoria’daki gayriresmi temsilcilik ofisini Cape Town kentine taşımasını talep etti.
Kaynak: Euronews
