🔴 DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, İmralı’da Öcalan ile görüşmek için Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve Sırrı Sakık’ın isimlerinin geçtiği iddialarıyla ilgili olarak, “İki Eş Genel Başkanımız başvurdu ama bütün vekillerimizin, hepimizin başvurusu var ve hepimiz düzenli olarak bu başvuruları yineleyen bir yerdeyiz. Şimdi çıkıp Adalet Bakanı ’10 kişi gidiyorsunuz’ dese, biz 10 kişi toplanır, gideriz. Böyle olmazsa gidilmez’ diye ön koşullarımız yok” dedi.
Temelli, ANKA Haber Ajansı’na, Adalet Bakanlığı’nın, İmralı ziyareti için Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve Sırrı Sakık’ın isimlerinin geçtiği iddialarını değerlendirdi.
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ile Tuncer Bakırhan’ın Adalet Bakanlığı’na başvurduğunu anımsatan Temelli, şunları söyledi:
“Adalet Bakanlığından bize bir dönüş yok. Adalet Bakanlığı bize çıkıp dedi ki makul bir süreyi bekleyeceğiz. O makul süreden neyi kastettiğini anlamış değiliz. Bir hafta oldu Eş Genel Başkanlarımız başvuralı, neyi inceliyorlar? Biz sürekli Sayın Öcalan ile görüşmek için başvurmuş bir partiyiz. 44 aydır mutlak iletişimsizlik sonlansın diye hem avukatları hem ailesi hem vekiller olarak devamlı başvuruda bulunduk. Bize resmi ya da gayri resmi olarak ulaşmış bir şey değil ama kulis bilgileri tabii olabilir, bazı arkadaşlarımızın ismi geçiyor. Çok da doğal. Herkesin hafızası tazeliğini koruyor. Geçmişte bu arkadaşlarımız İmralı’ya gidip gelmişlerdi. Olsa olsa yine bu arkadaşlarımız olabilir diye yaklaşımlar var ama bize bildirilmiş isim yok. Kimin gideceğinden daha çok biz bir an önce görüşmelerin başlamasını bekliyoruz diye kendi açıklamaları da oldu. Bize başvuruyla ilgili bir dönüş olursa, bu adayla ilgili temas ise, bu en önemli şey diye düşünüyoruz.
“Bu kadar önemli bir konuda bu incelemeyi uzatmak, buna ‘makul süreler’ biçmek çok anlamlı gelmiyor”
DEM Parti’de herkes başvuruyor. Adalet Bakanlığı’nda klasörlerce başvurular var. Sadece en son başvuranlar Eş Genel Başkanlarımız. Dolayısıyla Adalet Bakanlığı inceliyor, değerlendiriyor. Hangi başvuruya izin verecek, şu anda değerlendirme dedikleri bu olsa gerek. Biz toplu başvurular da yaptık, herkesin başvurusu var. Eş Genel Başkanlarımızdan önce de başvurularımız vardı. Hatta en son Ömer Öcalan gitti, bir başvurusu var ki gidiyor. Dolayısıyla prosedür olarak biz bu konuda sürekli takibini yapıyoruz. Ama bizim başvurularımız dışında bize dönen, Sayın Öcalan’ın disiplin cezası var. Başvuruları sürekli geçersiz kıldılar.
Bu kadar kritik, bu kadar önemli bir konuda bu incelemeyi uzatmak, buna ‘makul süreler’ biçmek çok anlamlı gelmiyor. Bu konuda en son Abdullah Öcalan’ı muhatap gören Devlet Bahçeli bile, ‘çıksın konuşsun’ dedi. İş buraya gelmişken artık çıkıp konuşması kadar doğal bir şey olamaz.”
“Bahçeli’nin en son grup toplantısında söyledikleri iktidarın kendi içinde kafa karışıklığını bize yansıtıyor”
“Çıkıp konuşması dediğimiz mesele Sayın Öcalan’a bu hakların verilmesinden geçiyor. Bu hakları gasbedeceksiniz, hem kalkıp DEM Parti bu işin sorumlusuymuş gibi DEM Parti’yi suçlayacaksınız, ortada yaman çelişki var. Bahçeli’nin en son grup toplantısında söyledikleri iktidarın kendi içinde kafa karışıklığını bize yansıtıyor. Kayyum atıyorlar, Suriye’de ortaya koymuş oldukları tavır… Tüm bunları yan yana koyduğunuzda tutarsız, çelişkili, akıl tutulmasının olduğu bir tablo var.
Biz yaşanan her şeyi şeffaf bir şekilde yürüteceğiz. Toplumla, halkımızla ve kamuoyuyla paylaşacağız. Bu işler, iktidarın kendi ajandasına sıkışıp kalmayacak. Çözüm sürecinde yaşanan en büyük sıkıntılardan biri, iktidar sürekli olarak bu süreci kendi lehine çevirmek için çabaladı ve en sonunda da masayı dağıttı.”
“Ön koşullarımız yok”
Sezai Temelli, “Adalet Bakanlığı’na iki Eş Genel Başkanımız da başvurdu ama çok farklı isimler olarak, bildiğim kadarıyla hepimizin başvurusu var. Dolayısıyla ismini zikrettiğiniz isimler dışında başka isimlerle de karşılaşabiliriz, bu olabilir. Çünkü bütün vekillerimizin, hepimizin başvurusu var ve hepimiz düzenli olarak bu başvuruları yineleyen bir yerdeyiz. Şimdi çıkıp Adalet Bakanı ’10 kişi gidiyorsunuz’ dese, biz 10 kişi toplanır, gideriz. Bizim için ‘Biz gitmeyiz ya da bu süreç böyle olursa gidilir, böyle olmazsa gidilmez’ diye ön koşullarımız yok” dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’ın, “Yeni bir anayasa gibi yeni bir infaz kanunu konusunda mutabakat vardır” açıklamasına ilişkin Temelli, “Kendiler durduk yere, ‘umut hakkı’na yaklaşımları, infaz kanununa yaklaşımları, siyasi partiler kanununa yaklaşımları gibi açıklamalarda bulunuyorlar. Meclis’te bu konuların çözüme kavuşması için, Türkiye’yi adaletsizlikten kurtarma çabası adına herkesin katılacağı bir müzakereye ihtiyaç var. Önümüzde bizi 10. yargı paketi bekliyor. Ardından diğer yargı paketleri gelecek ve her gelen yargı paketi büyük bir hayal kırıklığı yaratıyor, adaletin içinde bulunduğu sorunları derinleştiriyor” değerlendirmesinde bulundu.
“Bahçeli’nin tokalaşmasına çok şaşırdık”
Bahçeli’nin, 1 Ekim’de TBMM’nin yeni yasama yılının açılışında kendileriyle tokalaşmasını nasıl karşıladıkları sorusuna Temelli, “Açık söylemek gerekiyorsa şaşırdık tabii. Böyle birşey beklemiyorduk. Tuncer Başkan, Gülistan Başkan ve ben oradaydık. Bir anda geldi ve önce Tuncer Başkan’a sonra Gülistan Başkan ve bana elini uzattı. Gerçekten şaşırdık.Taziye dileklerini ilettive bitti ama tabii ki o fotoğrafın o günden bugüne tartışmaların başlangıcı olduğu da bir gerçek” dedi.
Bahçeli ile “açıktan” konuştuklarını söyleyen Temelli, “Gizli saklı bir şey yok ki. ‘Öcalan çıksın konuşsun’ diyor. Biz de ‘Çıksın konuşsun’ diyoruz. Bu konuda dil birliği sağlanmış durumda. Onun ötesinde DEM Parti’ye dair söyledikleriyle DEM Parti farklı. Bahçeli diyor ki ‘DEM Parti Türkiye partisi olsun.’ Eğer Bunun bir ölçüsü varsa birinciliği bizden kimse alamaz. Mücadelemiz de ortadadır, anlayışımız da ortadadır. Dolayısıyla kamuoyunu bunlarla meşgül etmek yerine gerçekten bir adım atılması önemlidir” ifadelerini kullandı.
/anka/