20 Ocak’ta resmen göreve başlayacak olan Donald Trump ilginç çıkışlarıyla kaygı uyandırmaya devam ediyor. Örneğin son yaptığı açıklamada ABD’nin Grönland ve Panama Kanalı’nı satın alması konusundaki arzusundan vazgeçme belirtisi göstermiyor ve her ikisinin de Amerikan ulusal güvenliği açısından kritik öneme sahip olduğunu söylüyor.
BBC’de yer alan habere göre özerk Danimarka toprakları veya Kanal’ı ele geçirmek için askeri veya ekonomik güç kullanma seçeneğini dışlayıp dışlamayacağı sorulduğunda ise, “Hayır, bu ikisinden de emin olamam” yanıtını verdi.
Florida’daki Mar-a-Lago malikanesinde düzenlediği kapsamlı basın toplantısında gazetecilere konuşan Trump, “Ancak şunu söyleyebilirim ki, ekonomik güvenliğimiz için onlara ihtiyacımız var” dedi.
Hem Danimarka hem de Panama, toprak verecekleri yönündeki her türlü öneriyi reddetti.
Trump , Kanada’yı ilhak etmeye çalışıp çalışmayacağı sorulduğunda “ekonomik güç” kullanacağını söyledi ve iki ülke arasındaki ortak sınırı “yapay olarak çizilmiş bir çizgi” olarak niteledi.
İki ülke arasındaki dünyanın en uzun sınırı 1700’lü yılların sonlarında ABD’nin kuruluşundan bu yana imzalanan anlaşmalarla belirlenmiştir.
Seçilmiş başkan, ABD’nin Kanada’yı korumak için milyarlarca dolar harcadığını söyledi ve Kanada’dan otomobil, kereste ve süt ürünleri ithalatını eleştirdi.
Gazetecilere Kanada’yı kas ederek “Devlet olmalılar” dedi
Ancak görevden ayrılan Kanada Başbakanı Justin Trudeau, iki ülkenin birleşmesinin “kartopu gibi bir ihtimal” olmadığını söyledi.
Basın toplantısı başlangıçta, Dubai geliştiricisi Damac Properties’in ABD’de veri merkezleri inşa etmek için yaptığı 20 milyar dolarlık yatırımı duyurmak için bir ekonomik kalkınma duyurusu olarak duyurulmuştu.
Ancak seçilmiş başkan, çevre düzenlemelerini, ABD seçim sistemini, kendisine karşı açılan çeşitli davaları ve Başkan Joe Biden’ı eleştirmeye devam etti.
Çeşitli önerilerinin yanı sıra, Meksika Körfezi’nin adının “Amerika Körfezi” olarak değiştirilmesini önerdi ve rüzgar enerjisine karşı olduğunu, rüzgar türbinlerinin “balinaları çıldırttığını” söyledi.
Trump’ın bu açıklamaları, oğlu Donald Trump Jr.’ın Grönland’ı ziyareti sırasında geldi.
Trump Jr, başkent Nuuk’a varmadan önce, insanlarla konuşmak için “kişisel bir günlük geziye” çıktığını ve hükümet yetkilileriyle herhangi bir görüşme planlamadığını söyledi.
Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, Trump Jr.’ın Grönland ziyaretiyle ilgili televizyonuna yaptığı açıklamada, “Grönland, Grönlandlılara aittir” ve yerel halkın kendi geleceğini belirleyebileceğini söyledi.
“Grönland satılık değil” ifadesini kullanan başbakan Danimarka’nın NATO müttefiki ABD ile yakın işbirliğine ihtiyacı olduğunun altını çizdi.
Grönland, Kuzey Amerika’dan Avrupa’ya en kısa rota üzerinde yer alır ve büyük bir Amerikan uzay tesisine ev sahipliği yapıyor. Ayrıca pillerin ve yüksek teknolojili cihazların üretiminde hayati önem taşıyan nadir toprak minerallerinin en büyük yataklarından bazılarına sahiptir.
Trump, Çin ve Rus gemilerinin “her yerde” izlenmesine yönelik askeri çabalar açısından adanın hayati önem taşıdığını belirtiyor.
Bu nedenle basın toplantısında “Özgür dünyayı korumaktan bahsediyorum” diye konuştu.
Trump yeniden seçildiğinden beri, Panama Kanalı’nı geri almak da dahil olmak üzere, ABD’nin toprak genişlemesi fikrine defalarca ileri sürdü.
Trump, basın toplantısında kanalın “ülkemiz için hayati önem taşıdığını” ve “Çin tarafından işletildiğini” söyledi.
Daha önce Panama’yı, Atlas ve Pasifik okyanuslarını birbirine bağlayan su yolunu kullanmak için ABD gemilerinden fazla ücret almakla suçlamıştı.
Panama Devlet Başkanı José Raúl Mulino, Trump’ın iddialarını reddederek kanalda “kesinlikle Çin müdahalesi olmadığını” söyledi.
Kanalın girişlerinde bulunan iki limanı, Hong Kong merkezli CK Hutchison Holdings yönetiyor.
Kanal 1900’lü yılların başında inşa edildi ve ABD, 1977’de Başkan Jimmy Carter döneminde müzakere edilen anlaşmalarla araziyi kademeli olarak Panama’ya geri verene kadar kanal bölgesi üzerindeki kontrolünü sürdürdü.
“Panama Kanalı’nı Panama’ya vermek çok büyük bir hataydı,” dedi Trump. “Bakın, iyi bir adamdı… Ama bu büyük bir hataydı” diye ekledi.
Seçilen başkanın, özellikle 41 milyonluk nüfusu ve yüzölçümü bakımından dünyanın ikinci büyük ülkesi olan Kanada söz konusu olduğunda, ABD topraklarına ne kadar toprak eklemeyi düşündüğü ise belirsiz.
Trump, basın toplantısında ayrıca, İslamcı militan grup Hizbullah’ın 2021’deki ABD Kongre Binası isyanına karıştığını öne sürmek, Türkiye’nin 2000 yıldır Suriye’nin peşinde olduğunu da dahil olmak üzere bir dizi yanlış bilgiyi ve tuhaf komplo teorisini tekrarladı.
/BBC Word/