Trump’ın baskısı altındaki Avrupa Birliği liderleri Brüksel’de toplanıyor

DünyaGündem

🔴 Avrupa Birliği’nin 27 lideri, Donald Trump’ın Rusya’nın savaşını sona erdirecek bir anlaşmanın bir an önce yapılması yönündeki talebinin ortasında, birliğe katılmaya aday bir ülke olan Ukrayna’nın geleceğini görüşmek üzere Brüksel’de bir araya geliyor.

Amerikan Başkanı’nın Vladimir Putin ile 90 dakikalık bir telefon görüşmesi yaparak üç yıldır süren işgali sona erdirmek üzere müzakereleri başlatma kararı almasından bu yana devlet ve hükümet başkanları ilk kez bir arada.

Trump’ın Kremlin’in görüşlerini giderek daha fazla benimsemesi, Rusya’yı saldırgan olarak kınamayı reddetmesi ve Oval Ofis’te Volodimir Zelenskiy ile sıra dışı bir şekilde karşı karşıya gelmesi AB’yi derinden sarstı ve Washington’un Moskova ile bir anlaşma yapıp Kiev’i kabul etmeye ya da terk etmeye zorlayacağı korkularını körükledi.

Zelenskiy’nin Oval Ofis’teki tartışmadan duyduğu üzüntüyü dile getirmesi ve Trump’ın “güçlü liderliğini” övmesinin ardından bu hafta gerginlik biraz azaldı. Cumhuriyetçi Trump da Zelenskiy’nin sözlerini “takdir ettiğini” söyleyerek olumlu yanıt verdi.

“Bu anlamsız savaşı sona erdirmenin zamanı geldi. Eğer savaşları sona erdirmek istiyorsanız, her iki tarafla da konuşmalısınız,” dedi.

Görünürdeki yumuşamaya rağmen Beyaz Saray, Kiev’le askeri yardım ve istihbarat paylaşımını geçici olarak askıya aldı. Bu iki karar, savaş alanında kritik bir dönemde Ukranya için feci sonuçlar doğurma riski taşıyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron televizyonda yayınlanan konuşmasında, “Müttefikimiz Amerika Birleşik Devletleri bu savaştaki pozisyonunu değiştirdi, Ukrayna’yı daha az destekliyor ve bundan sonra ne olacağı konusunda şüphe bırakıyor,” dedi. “ABD’nin bizim yanımızda duracağına inanmak istiyorum ama bunun böyle olmamasına da hazır olmalıyız.”

ABD-Rusya görüşmelerine tepki olarak perşembe günü özel bir zirve için bir araya gelen 27 lider, Ukrayna’ya verdikleri ortak destek konusunda birlik ve kararlılık sergilemeye çalışacak ve AB’nin ne tür güvenlik garantileri sağlayabileceği, ne kadar ek para ayırmaya istekli olduğu ve ABD’nin yokluğunu telafi etmek için ne kadar ileri gidebileceği gibi en acil sorulardan bazılarını yanıtlayacak.

Müzakereler için özel bir elçi atanıp atanmayacağı sorusu da tartışılabilir, ancak bu aşamada bir isim listesinin ortaya konması beklenmiyor.

Zelenskiy, devlet ve hükümet başkanlarına bizzat hitap etmek üzere zirveye katılacak.

Ancak safları sıklaştırma çabası, yeni ABD yönetimiyle tam bir uyum içinde olan ve kendi görüşüne göre Trump’ın anlaşma yapma çabasını baltalayabilecek her türlü yeni girişimi raydan çıkarmakla tehdit eden Viktor Orban tarafından engellenebilir. Orban özellikle “güç yoluyla barış” yaklaşımına Kiev’e daha fazla askeri yardım gerektirdiği için karşı çıkıyor.

Orban zirve öncesinde yaptığı açıklamada, “Başkan Trump yönetiminde Avrupa’nın çoğunluğu ile ABD arasında stratejik bir bölünme, transatlantik bir yarılma var,” dedi.

Orban’ın zirvenin oy birliğiyle kabul edilmesi gereken ortak sonuçlarında ne kadar etkili olacağı şu aşamada belirsiz. Macar başbakanın veto yetkisini kullanıp son anda vazgeçmek gibi bir geçmişi var.

Diplomatlar ve yetkililer son birkaç günü sonuç bildirgesini tüm görüş açılarını kapsayacak şekilde ince eleyip sık dokuyarak geçirdiler ancak daha iddialı bir nihai metnin 26 lider ya da Slovakya’nın Macaristan’ın kampına katılması halinde 25 lider tarafından imzalanması senaryosunu da göz ardı etmediler.

Euronews tarafından görülen son sonuç taslağı, Yüksek Temsilci Kaja Kallas’ın Ukrayna’ya yardımların hızla arttırılması için önerdiği ve Macaristan’ın veto edeceğini belirttiği ortak fona kısa bir atıf içeriyor.

Brüksel’de 10 milyar euro’dan 40 milyar euro’ya kadar spekülasyonların yapıldığı Kallas’ın planı için şu ana kadar herhangi bir rakam telaffuz edilmedi.

Üst düzey bir AB diplomatı, “Girişimden açıkça bahsedilecek. Sadece üzerinde daha fazla çalışılması gerekiyor,” dedi. “Bir miktar (para) görmeyi çok isterdik. Bu hem Ukrayna’ya hem de diğerlerine sorumluluğumuzu üstlendiğimize dair çok net bir sinyal olurdu.”

Orban’ın muhalefeti, müzakereler sırasında ve sonrasında güvenlik garantileriyle Ukrayna’yı desteklemeyi taahhüt eden “gönüllüler koalisyonunun ortaya çıkışıyla aynı zamana denk geldi.

Fransa, Danimarka ve İsveç’in yanı sıra İngiltere, Norveç ve Avustralya gibi AB üyesi olmayan ülkeler de koalisyona katılmak istediklerini ifade ettiler. Ancak bu ülkelerin hepsi de katkılarının bir Amerikan desteği ile birleştirilmesi gerektiği konusunda ısrarcı. Trump böyle bir destek sağlayacağına dair herhangi bir işaret vermedi ve bunun yerine Rusya’ya karşı bir tür ekonomik caydırıcılık olarak bir mineral anlaşması önerdi.

Üst düzey bir AB yetkilisi, “Bu erken bir tartışma. Bir barış anlaşmamız yok, ateşkes sağlamak için müzakerelerimiz bile yok. Ne yapılması gerektiğini belirlemek için henüz erken,” dedi.

“Ancak bağlamın değiştiğinden habersiz olamayız. Üye devletlerimizin birçoğu koalisyona katılmaya istekli olduklarını söylediler.”

Perşembe günkü zirvede ayrıca Ursula von der Leyen’in 800 milyar euro’ya kadar ek yatırımı harekete geçirme önerisi temelinde savunma harcamaları da ele alınacak.

Ukrayna’nın egemen ve istikrarlı bir demokrasi olarak varlığını sürdürmesi, üye devletlerin Rusya’nın yayılmacılığını kontrol altında tutmak ve kalıcı bir barışı garanti altına almak için ulusal ordularını güçlendirmelerini gerektirecektir.

Taslak sonuç bildirgesinde “Avrupa’nın katılımı olmadan Avrupa güvenliğini etkileyecek hiçbir müzakere yapılamaz” deniyor.

“Ukrayna, Avrupa ve küresel güvenlik iç içe geçmiştir.”

/Euronews/

Etiketler: Öne çıkanlar

İlginizi Çekebilir

Panama Devlet Başkanı Mulino: Başkan Trump yalan söylüyor
Siber Güvenlik Yasası ikinci bir sansür aracı mı olacak?

Öne Çıkanlar