*Almanya’da bir Kürt Üniversitesi kurma fikri, üç yıl önce Rojava’ya yaptığım bir ziyaret sırasında doğdu.
*Kürt kimliğini ve dilini yaşatan ve aynı zamanda uluslararası geçerliliğe sahip diploma veren bir üniversiteye ihtiyaç var. Kürdistan’da ya da diasporada yaşayan binlerce Kürt gencinin ister çevrimiçi, ister yüz yüze olsun, burada eğitim görmesini istiyoruz
*Bu vizyon geniş yankı buldu. Hem Kürdistan’daki hem diasporadaki birçok insan bu projeyi büyük bir heyecanla destekliyor. Yaygın bir desteğin olması hem bizi mutlu ediyor hem de toplumun buna olan ihtiyacını gösteriyor.
*Üniversitenin 2026 sonunda faaliyete geçmesi planlanıyor. Projenin arkasında, Kürt ve Alman profesörler, bilim insanları ve eğitimcilerden oluşan nitelikli, kararlı ve zengin bir ekip var.
Nûpel Yayın Koordinatörü Filiz Deniz, Alman-Kürt Forumu Başkanı, akademisyen Yunus Behram ile öncülüğünü yaptığı ‘’Almanya’da Kürt Üniversitesi’’ projesini konuştu.
Almanya’da Kürt üniversitesinin açılacağı haberleri hem diasporada hem Kürdistan’da coşkuyla karşılandı. Bu fikir ne zaman ve nasıl ortaya çıktı? Hangi ihtiyaçlardan hareketle bir üniversite kurmaya karar verdiniz?
Bir Kürt Üniversitesi kurma vizyonu Rojava merkezli doğan bir fikirdir. Almanya’da bir Kürt üniversitesi kurma fikri, üç yıl önce Rojava’daki bir ziyaretim sırasında doğdu. Orada birçok aileyle konuştum – bu konuşmalar beni derinden etkiledi ve düşündürdü. Çünkü ailelere çocuklarını Kürt okullarına gönderip göndermeyeceklerini sorduğumda sıkça şu cevabı alıyordum; “Çocuklarımızı neden Kürt okuluna gönderelim ki? Dokuzuncu sınıfı ya da lise diplomasını bitirseler ne olacak? Kürt diplomasıyla ne yapabilirler ki?”
Bu sözler beni çok etkiledi. İkili bir darbe gibi indi yüreğime.
İlk darbe, hayatı boyunca Kürt eğitimi için mücadele etmiş biri olarak doğrudan bana isabet etti. Rojava’da 1950’li yıllardan bu yana hemen hemen tüm Kürt örgütleri ve partilerinin amacı Kürt dili ve edebiyatını geliştirmekti. Kendi okullarımızı kurmak için büyük çaba harcadık. Ve sonunda bunu başardığımızda ailelerden, “Çocuklarımızı Arap okullarına göndermeyi tercih ederiz.”sözlerini duymak çok acıydı.
İkinci darbe ise daha da kişiseldi. Kürt okulları için öğretim materyalleri sağlama çalışmalarında bizzat yer aldım ve bu emeğin sorgulanması kalbimi kırmıştı.
Oradaki araştırmalarımı ve deneyimlerimi Almanya’ya taşıdım. Ve bu, yeni bir fikrin kıvılcımı oldu: Kürt ruhuna sahip, ama Avrupa standartlarında bir üniversite gerekliydi. Amacımız, genç Kürtler için tanınan ve saygın bir akademik perspektif sunan akademik bir alternatif yaratmaktı. Bu da Kürt kimliğini ve dilini yaşatan ve aynı zamanda uluslararası geçerliliğe sahip diploma veren bir üniversite olmalıydı.
Projeniz nasıl karşılandı? Almanya’da, diasporada ve Kürdistan’da ne tür yankıları ne oldu, nasıl tepkiler aldınız?
Bu vizyon çok geniş alanda yankı buldu. Hem Kürdistan’daki hem diasporadaki birçok kurum ve kişi bu projeyi büyük bir heyecanla destekliyor. Bu anlamda bir umut ve güçlü bir beklenti de yaratıldı. Yaygın bir desteğin olması hem bizi mutlu ediyor hem de toplumun buna olan ihtiyacını gösteriyor.
Üniversite ne zaman, nerede açılacak ve kimlerin öncülüğünde kurulacak?
Üniversitenin 2026 sonunda faaliyete geçmesi planlanıyor. Projenin arkasında, Kürt ve Alman profesörler, bilim insanları ve eğitimcilerden oluşan nitelikli, kararlı ve zengin bir ekip var. Tabii haklı olarak soranlar da oluyor; Böyle bir proje şimdiye kadar neden hayata geçirilmedi diye soranlar da oluyor. Geçirilemedi çünkü diaspora olarak önümüzde tek bir görev yokki… Politik görünürlük, lobi çalışmaları ve daha birçok görev var yerine getirilmesi gereken.
Öte yandan elbette üniversitenin kuruluşu büyük bir adım olacaktır ancak bu, çok daha uzun bir yolun sadece bir parçasıdır.
Üniversite için ne kadar bütçe gerekiyor? Ayrıca bunun için gerekli bütçeyi bulabildiniz mi?
Elbette bu proje sağlam bir finansmana ihtiyaç duyuyor. Bu konuda çok yönlü olarak yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Şu anda en büyük engelimiz finansman – ama bu zorluğun da üstesinden geleceğimize inanıyoruz. Çalışmalarımız aralıksız sürüyor. Kalıcı ve ayrıca uzun vadeli bir finansın olması gerekiyor. Bunun kavramsal temelleri de hazır ve Almanya’daki birçok Kürt akademisyen de buna katkı sunmaya hazır.
Üniversite Alman eğitim sistemine bağlı özel bir üniversite mi olacak? Statüsü ne olacak? Ayrıca Eğitim hangi dil veya dillerde yapılacak?
Üniversitemiz Alman yasalarına göre kurulacak ve resmen tanınan bir yükseköğretim kurumu olacak . Yasal olarak Alman ancak Kürdi bir ruh taşıyacak. Eğitim dili Almanca, Kürtçe ve İngilizce olacak.
İlk aşamada sunulacak bölümler: Kürdoloji, Bilgisayar Bilimleri, Dil ve Edebiyat Bilimleri ile Mühendislik olacak.
Son olarak eklemek istedikleriniz var mı?
Halkımızın bizi unutmamasını umuyoruz. Bu yolda bizimle yürümelerini diliyoruz. Çünkü bu üniversite yalnızca bir öğrenim kurumu değil aynı zamanda bir umut, bir kader tayini, bir gelecek arayışı, tasarımı ve gelecek sembolüdür.
Kürdistan’da ya da diasporada yaşayan binlerce genç Kürd’ün burada eğitim görmesini istiyoruz – ister çevrimiçi, ister yüz yüze olsun. Onlara şimdiye dek kapalı olan bir kapıyı açmak istiyoruz. Ve şimdi halkımız için, dilimiz için, gelecek nesillerimiz için bunu yapmaya çalışıyoruz…