Antep’te 41 STK, şehirde yaşayan geçici koruma altındaki Suriyelilere dair bir açıklama yayımladı. Mültecilere karşı yapılan açıklamaya BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen sert tepki gösterdi.
Gaziantep Kulübü Alleben toplantıları kapsamında 41 kurum ve kuruluş mültecilere karşı açıklama yayımladı.
“Şehrimizde değişen Nüfus Yapısı ve Etkileri” başlıklı toplantıda patronların kulüpleri, vakıfları ve kurumlarının yanı sıra meslek örgüt odalarının yer alması dikkat çekti. Yapılan açıklamada “Gaziantep’te yaşam; yerli nüfus için gittikçe çekilmez hale gelmektedir. Yolda, toplu ulaşım araçlarında, parkta, evde, işte çevreyle uyumlu olamamakta, kendi kültürlerini, alışkanlıklarını olduğu gibi sürdürmekte ve biz Gazianteplilerin yaşam alanını daraltmaktadırlar” ibareleri yer aldı.
“Milli servetimizden önemli bir pay almaktadırlar” denilen açıklamada Suriyeli işçi ve mültecilerin durumuna ilişkin “2023 yılı itibari ile Gaziantep’te ticaret ve üretim sektörlerinde faaliyet gösteren 5 binin üzerinde Suriyeli firma bulunmaktadır… Geçici koruma altındaki çok sayıda Suriyeli ise kayıtlı ve çoğunlukla kayıtsız işgücü olarak iş hayatına katılmaktadırlar. Suriyeliler birçok iş kolunda daha uygun koşullarda istihdam edilmektedirler. Ekonomiye işgücü bağlamında yaptıkları katkı önemli olmakla birlikte giderek yapısal sorunlara yol açacakları aşikardır. Suriyelilerin yaygınlaştığı işlerde, bu defa da toplu hareket etme, kendi isteklerini dayatma durumları ile karşılaşılmaktadır” tespiti yapılıyor.
ANTEP MÜLTECİ SAYISI AÇISINDAN İKİNCİ BÜYÜK KENT
Gaziantep Suriyeli mülteci sayısı açısından İstanbul’dan sonra ikinci sırada yer alıyor.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından 2020 yılında hazırlanan rapora göre, ticaret, inşaat ve imalat endüstrileri Suriyeli işgücünün ana istihdam alanları. Suriyeli işçilerin yüzde 79,1’i bu üç sektörde çalışıyor.
SOSYAL YARDIMLAR TEMBELLEŞTİRİYOR
Açıklamada Suriyelilere yardım eden STK’ler ve Suriyelilerin çeşitli fonlar üzerinden destek almasına yönelik “Gaziantep’teki Suriyelilerin yalnızca yüzde 10’u yardım almadan yaşamlarını devam ettirebilmektedir. Geçici koruma altındaki Suriyelilerin kısa vadede daha yüksek gelire ulaşamayacakları ve bağımlılıklarının devam edeceği ortadadır” diye yer alan ifadede sadece Suriyeliler değil ülke geneline dair ise şöyle bir değerlendirme yer alıyor:
“Ülkemizde sosyal yardımlar amacına uygun olmayan yöntemlerle yapılmakta olduğundan, asıl amaca hizmet etmediği gibi toplumu hazırcılığa, tembelliğe sevk etmektedir. 18 buçuk milyon insanımız devlet yardımı almaktadır. Hükümetimizin sosyal bir devlet olma anlayışı ile yaptığı destekler, amacını aşmış ve insanları çalışmaktan imtina eder hale getirmiştir.”
Sağlık meslek odaları ve sendikalarının da imzaladığı bildiride, “Ayrıca Suriyeli sığınmacılar Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının sağlıkla ilgili yükümlü olduğu muayene ücretini ve ilaç katılım payı ücretini ödemezken, bizim insanımız bu ücretleri ödemektedir. Bu durumun da Suriyelilerin sağlık sistemini kullanım sıklığını ve maliyetini arttırdığı yönünde endişemiz mevcuttur” ibareleri yer alıyor.
AB’nin Türkiye’ye mültecilerin barınma, eğitim ve sağlık hizmetleri için verdiği ödeneğe baktığımızda, 6 milyar avro projelere bağlı olup bunun 4,3 milyar avroluk kısmı Türkiye’ye ödenmiş. AB Türkiye’yle göç anlaşması kapsamında 2024’e kadar ek 3 milyar avro bütçe ayıracağını duyurdu.
“CENNET VATANI KORUYACAĞIZ!”
Yayımlanan bildirinin ardından Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, X hesabından yaptığı açıklamada, “Gaziantep’in önde gelen iş insanları ve STÖ’leri bir rapor yayınlayarak AK Parti’nin sığınmacılar politikasına isyan ettiler. Gaziantep’in durumunu anlamak için bu raporu okumak gerekiyor. Ancak durum bu raporda anlatılandan çok daha vahim” dedi.
Öte yandan 28. Dönem CHP Gaziantep Milletvekili Melih Meriç ise X hesabından yaptığı açıklamada, “Asırlardır komşu olduğumuz Suriyelilerin kendi vatanlarında huzurla yaşaması için, hem de atalarımızın kanlarını dökerek, canlarını vererek bizlere teslim ettikleri cennet vatanımızı, her yönüyle korumak için her türlü fedakarlığı yapacağımızın ve bu konuda gereken her mücadeleyi vereceğimizin bilinmesini isteriz!” dedi.
PATRONLAR VE KİTLE ÖRGÜTLERİ BİR ARADA
Bildirinin yayımlanmasının ardından Evrensel’e konuşan Birleşik Tekstil, Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mehmet Türkmen özellikle Gaziantep’te yaptıkları çalışmalara dikkat çekerek, “Orta ölçekli patronlar ve meslek örgütlerinin yan yana gelmesi çelişkileri olan bir metin ortaya çıkarmış” dedi.
“Gaziantep’te özellikle kayıtsız mülteci işçi sayısı oldukça fazla. Örteneğin imalat sanayinin yoğun olduğu Ünaldı’da 15 bin ila 20 bin arası işçinin çalıştığını tahmin ediyoruz. Çocuk işçiler de dahil olmak üzere çalışanların yaklaşık yüzde 70’i kayıtsız, güvencesiz çalışan Suriyeliler” diyen Türkmen, büyük patronların mülteci işçilerin varlığından memnun olduklarını söyledi.
“Burada daha orta sınıf patronların da yer aldığı açıklamada özellikle rahatsız olunan mesele Suriyeli işçi nüfusunun belli alanlarda artması ve bu işçilerin örgütlenmesi üzerine. İstiyorlar ki işçiler çok ucuza çalıştırılıp susun” diyen Türkmen özellikle artan ihracatlarda mülteci işçi emeğinin fazla olduğuna dikkat çekti.
Sosyal yardımlar üzerinden yer alan ifadeleri eleştiren Türkmen “Bu açıklamada sadece Suriyeliler değil tüm halkımızı ilgilendirecek sosyal yardımlar meselesi özellikle bu metne imza atan demokratik kitle örgütleri ve sendikalar açısından talihsiz olmuştur. Mehmet Şimşek’in öncülüğünde uygulanan ‘kemer sıkma’ programları özellikle işsizliğin bu denli artması halkı sosyal yardımlara mahkum etmiştir. Bir alternatif sunmadan, iktidarı eleştirmeden yer alan ‘hükümetimizin sosyal bir devlet olma anlayışı ile yaptığı destekler insanları çalışmaktan imtina eder hale getirmiştir’ ifadesi özellikle imzalayan meslek odaları ve sendikalar açısından sorumsuzca bir yaklaşım olmuştur” dedi. Mültecilere asgari düzeyde yapılan ödemelerin halkın ve iktidarın cebinden değil aslında AB ile yapılan anlaşmalarda alınan ödeneklerden doğru olduğunu söyleyen Türkmen, “Türkiye’yi göçmen deposuna dönüştüren AKP ve elbet AB’nin göç politikaları. Yüksek ödeneklerle Türkiye’yi göçmen deposuna dönüştürüyorlar, ancak Suriyeliler yapılan ödemelerin çok az miktarından zaten yararlanıyor” dedi.
“İKTİDAR AB’NİN KAPI BEKÇİLİĞİNİ YAPIYOR”
Açıklamanın mahiyetinin özellikle Gaziantep halkı için faydadan ziyade iktidar ve sermaye güçlerinin ekmeğine yağ sürdüğünü söyleyen Türkmen, “Göçmen ve mülteciler meselesi elbet belirli sorunlar yaratıyor. Ancak böylesi açıklamalar sadece biriken öfkeyi yanlış yere kanalize ediyor. Bu metinde iktidara ve politikalarına dair neredeyse söylenen hiçbir şey yok. AKP’nin savaş politikalarının sonucu artan göç dalgaları ve öte yandan AB ile Geri Kabul Anlaşması gibi yaptığı anlaşmalarla emperyalistler için kapı bekçiliği yapan AKP yaşanan tablonun asıl sorumlusu. Bunun dışında toplumda mültecilere yönelik öfkeyi arttıran her türlü açıklama toplumun yararına değil sermayenin ekmeğine yağ sürmek olur” dedi.
Kaynak: EVRENSEL