Kapsamlı Stratejik Ortalık Anlaşması’nın yayınlanan tam metninde, Rusya ve Kuzey Kore’nin savaş durumunda acil askeri yardım sağlamak için mevcut tüm araçları kullanmasını kapsadığı belirtiliyor.
Kuzey Kore’nin resmi haber ajansı Kore Merkezi Haber Ajansı (KCNA), Perşembe günü yayınladığı bir makalede Rusya ve Kuzey Kore liderlerinin Pyongyang zirvesinde vardıkları yeni anlaşmanın, her iki ülkenin savaş durumunda acil askeri yardım sağlamak için mevcut tüm araçları kullanmasını kapsadığını belirtti.
KCNA’in haberinde yer verilen, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong Un’un Pyongyang zirvesinde imzaladıkları “Kapsamlı Stratejik Ortalık” anlaşmasının tam metninde, iki ülkeden birinin işgal edilme veya savaş durumuna itilme durumunda, diğerinin “askeri ve diğer yardımları” sağlamak için “gecikmeden elindeki tüm araçları” kullanması gerektiği ifade ediliyor.
İki lider Çarşamba günü varılan anlaşmayı iki ülke arasında “siyasi, ticari, kültürel, insani ve güvenlik alanlarında” bir işbirliği çağrısı olarak nitelendirdiler.
Putin dün yaptığı açıklamada Rusya’nın Kuzey Kore ile “askeri-teknik işbirliğini geliştirmeyi göz ardı etmediğini” söyledi.
İki ülke arasındaki bu adım Moskova ile Pyongyang arasında Soğuk Savaş’ın sona ermesinden bu yana en güçlü yakınlaşmaya işaret ediyor.
Yeni anlaşmanın 3. Maddesi, iki ülkenin “sağlam bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliği sağlamak için işbirliği yapmayı” amaçladığını belirtiyor.
Metne göre, “taraflardan herhangi birinin talebi üzerine konumlarını koordine etme ve ortaya çıkan tehdidi ortadan kaldırmak için işbirliği yapmaya yönelik olası pratik önlemler üzerinde anlaşmaya varmak üzere ikili müzakere kanallarını derhal harekete geçirme” sözü veriliyor.
Anlaşmanın 8. maddesinde Kuzey Kore ve Rusya, “savaşı önlemek ve bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliği sağlamak için savunma kabiliyetlerini” ortaklaşa güçlendirmek için “mekanizma kurma” konusunda da anlaştılar.
Aynı zamanda Kuzey Kore’ye uygulanan mevcut uluslararası yaptırım ilişkin iki ülkenin tutumu 5. Maddede yer alıyor.
Anlaşma, Putin’in 24 yıl sonra ilk kez Kuzey Kore’yi ziyaret ettiği, Kim’in havaalanında iki kez Putin’e sarılmasıyla kişisel ve jeopolitik bağlarının sergilendiği, konvoyu dev Rus bayrakları ve Putin portrelerinin önünden geçtiği ziyaret sırasında yapıldı.
Kuzey Kore lideri, son aylarda Washington’la karşı karşıya kalan ülkelerle ilişkileri geliştirmeyi amaçlayan, “yeni bir Soğuk Savaş” fikrini benimsedi. Putin ve Batılı ülkeler arasında artan gerginliğe karşı birleşik bir cephe sergilemeye çalışan bir dış politikayı benimseyerek Rusya’yı önceliği haline getirdi.
Hem Kuzey Kore liderinin nükleer silah testleri hem de ABD, Güney Kore ve Japonya’yı içeren askeri tatbikatların hızı kısasa kısas döngüsünde yoğunlaşmasıyla, Kore Yarımadası’ndaki gerilim son yılların en yüksek noktasında.
Kuzey Kore, dış dünyadan hayli izole bir ülke.
Kendine yetebilirlik amacı üzerine kurulu “Juche” isimli bir tür sosyalist sistemle yönetilen ülke, özellikle Batı ülkeleri tarafından “münzevi krallık” olarak adlandırılıyor zira resmi adıyla Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’nde (KDHC) iktidar, Kim ailesinin fertleri arasında, babadan oğula geçiyor.
Babasının 2011 yılındaki vefatından sonra, çok genç yaşta göreve gelen Kim Jong-un, ülkenin kurucusu olan dedesi Kim Il-sung ve babası Kim Jong-il’den sonra ülkeyi yöneten üçüncü Kim.
Devlet başkanlığı makamı, dedesinin ölümüyle beraber ilga edildiği için resmi unvanı “Kore İşçi Partisi Genel Sekreteri” olan Kim Jong-un, iktidardaki 13. yılını yaşıyor.
Kaynak: EURONEWS