Yapay zekanın (YZ) eğitimde kullanımı tartışma konusu olmaya devam ederken, yakın zamanda yapılan bir araştırma, bazı durumlarda yapay zekanın, konsantrasyon ve dikkat gibi yürütücü işlevlerle mücadele eden öğrenciler için özellikle faydalı olabileceği ve öğrenciler arasındaki performans boşluklarını kapatmaya yardımcı olabileceğini ortaya koydu.
İsveç’teki Lund Üniversitesi’ndeki araştırmacılar tarafından yürütülen çalışma, ergenlik çağındaki öğrencilerin üretken yapay zekanın sınıftaki yararlılığını nasıl algıladıklarını inceledi.
Çalışmanın başyazarı, okul psikoloğu ve Lund Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olan Johan Klarin, Euronews Next’e verdiği demeçte, “Yürütme işlevinde daha fazla zorluk yaşayan öğrencilerin, üretken yapay zeka araçlarını okul ödevleri için, özellikle de ödevleri tamamlamak için özellikle yararlı bulduklarını gördük,” dedi.
“Bu durum, bu araçların akademik başarı için hayati önem taşıyan bilişsel süreçlerle mücadele eden öğrenciler için destekleyici yardımcılar olma potansiyelini vurguluyor.”
Araştırmacılar, öğrencilerin yapay zekayı tercih etme ve kullanma eğilimleri ile planlama, duygusal düzenleme ve görev tamamlama sorunları da dahil olmak üzere belirli zorlukları daha yüksek düzeyde sahip olma eğilimleri arasında bir bağlantı tespit etti.
Bulgular, Frontiers in Artificial Intelligence dergisinde yayımlandı.
Araştırma iki çalışmayı baz aldı: ilk çalışma, İsveç’in güneyindeki dört ilkokuldan 12 ila 16 yaşlarındaki 385 öğrenciyi içeriyordu. İkincisi ise aynı liseye kayıtlı 15-19 yaş arası 359 öğrenciye odaklandı.
Çalışmalar, daha genç öğrencilerin yüzde 14,8’inin eğitimlerinin bir parçası olarak üretken yapay zekayı kullanırken, ikinci gruptaki öğrencilerin yüzde 52,6’sının bundan faydalandığını belirtti.
YZ sohbet robotları arasında ChatGPT, genç öğrencilerin yüzde 70’i ve daha büyük öğrencilerin yüzde 88,9’unun kullanmasıyla açık ara en yaygın kullanılan araç oldu.
Gelişimlerini destekliyor
Araştırmaya göre, okul çalışmalarında planlama ve bilişsel esneklik gibi zorluklarla karşılaşan öğrenciler, yapay zeka araçlarını özellikle ödevlerini tamamlama konusunda faydalı buldular.
Klarin, bu öğrencilerin ödevlerini bitirmekte zorlanabilecekleri için, “ödevlerinin son aşamalarında onlara rehberlik eden destekleyici bir aracın, ödevlerini zamanında tamamlama olasılığını artırabileceğini,” belirtiyor.
Öğrenciler ayrıca, karmaşık ödevlerin veya planlama zorluklarının üstesinden gelmek için yapay zekayı yararlı bir araç olarak kullandı.
Öte yandan araştırmacılar, okul ödevleri için yapay zeka araçlarının sürekli kullanımının onlara aşırı güvenme riski taşıdığı konusunda uyarıyor.
Görevleri tamamlamak için yapay zeka kullanmak, özellikle yürütme işlevlerinin gelişimi için kilit bir dönem olan ergenlik döneminde kritik bilişsel becerilerin gelişiminin azalmasına neden olabilir.
Sonuç olarak, bu dönemde YZ’ye aşırı güvenmek ve zorlukların üstesinden nasıl gelineceğini öğrenmek yerine hızlı bir çözüm olarak ona yönelmek, genç öğrencilerde bu yeteneklerin doğal ilerlemesine müdahale edebilir ve yaşamlarının ilerleyen dönemlerinde karmaşık görevlerin üstesinden gelmelerini zorlaştırabilir.
Klarin, “Öğrenciler mevcut yeteneklerini artırmak yerine üretken yapay zekaya güvenirlerse, bu durum okul çalışmalarını başarıyla tamamlamak için gerekli olan bilişsel becerilerin gelişmesini engelleyebilir ve hatta bozulmasına yol açabilir,” dedi.
“Böyle bir değişimin uzun vadeli etkileri olabilir çünkü YZ becerileri sadece akademik başarı için değil, aynı zamanda günlük yaşam için de çok önemlidir,” diye ekledi.
Yapay zekanın hızla ilerlemesi ve özellikle genç öğrenciler için eğitime daha fazla entegre olması ile öğrencilerin gelişimlerini olumsuz etkilemeden YZ’den faydalanmasını sağlamanın da önemi giderek artıyor.
Klarin’e göre, eğitimciler üretken YZ’nin kullanımını ve amacını dengeli bir şekilde düzenlemeli ve YZ’yi, öğrencilerin becerilerinin yerine geçmektense onları tamamlayan bir araç olarak kullanmaya odaklanmalı.
“Üretken YZ’nin okullarda güvenli ve etkili kullanımı için net standartlar ve yönergeler oluşturmak öncelik olmalı,” dedi. “Eğitimciler ve araştırma topluluğu, teknolojik gelişmelerin eğitim ortamını engellemek yerine geliştirmesini sağlamak için proaktif bir yaklaşım benimsemeli.”
/euronews/