Baki Karadeniz: Diasporadaki Kürtlerin Dayanışma Ağlarının Hayati Önemi

Yazarlar

“Diaspora” kelimesi, köken olarak Yunanca “dağıtmak, yaymak” anlamına gelen “dia” (aracılığıyla) ve “speirein” (tohum ekmek) sözcüklerinden türemiştir. Tarihsel olarak, belli bir halkın zorunlu veya gönüllü olarak ana yurtlarından ayrılıp farklı coğrafyalara dağılmasını ifade eder. İlk defa antik-Yunan’da bir yerden başka bir yere herhangi bir amaçla gidip yerleşen topluluklar için kullanılmış olsa da Yahudi halkının Babil sürgünüyle kayıtlara geçen diaspora kavramı, zaman içinde birçok halkın göç ve sürgün deneyimlerini tanımlamak için kullanılmaya başlanmıştır.

Günümüz dünyasında savaş ve şiddet sarmalından etkilenen halkların ‘güvenli’ bölgelere zorunlu göçünüde beraberinde getirmiştir. Bu bağlamda, Kürtlerin de siyasi, ekonomik ve sosyal nedenlerle topraklarından koparılarak farklı ülkelere dağılması, modern anlamda bir diaspora gerçeğini oluşturur.

Diaspora hayatı, beraberinde birçok zorluk getirir. Ancak bu zorlukların içinde büyüyen en önemli ihtiyaç, dayanışmadır. Biz Kürtler için, diaspora sadece coğrafi bir uzaklık değil, aynı zamanda kimliğimizi, kültürümüzü koruma ve örgütlenerek birbirimize destek olma sorumluluğunu da beraberinde getirir. Son bir hafta içinde Hollanda’da yaşadığımız üzücü olaylar, dayanışma ağlarımızı daha da güçlendirmenin ne kadar yaşamsal olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

İlk olarak, genç bir arkadaşımızın yaşadığı ciddi sağlık sorunu sırasında, topluluğumuzun nasıl hızla organize olup harekete geçtiğini gördük. Amsterdam/ Zandaam Kürt Kültür Derneği ve NL Onderwijs grubundaki arkadaşlarımızın yoğun çabaları sayesinde, arkadaşımıza gerekli sağlık hizmetleri sağlandı ve ülkedeki ailesiyle iletişimi sağlandı. Bu süreç, dayanışmanın sadece manevi bir bağ olmadığını, aynı zamanda somut ve hayati sonuçlar doğurabileceğini bizlere gösterdi.

Ancak en acı olay, Mansur Narin arkadaşımızın geçirdiği iş kazası sonucu yaşamını yitirmesiydi. Bu trajik kayıp, diaspora hayatının ne kadar belirsiz ve zorlu olabileceğini, sosyal, siyasal,kültürel ve ekonomik örgütlenmeye olan ihtiyacın ise ne kadar vazgeçilmez olduğunu açıkça ortaya koydu. Mansur arkadaşımızın cenazesi, Amsterdam/Zandaam Kürt Kültür derneğindeki yoldaşları, ailesi, yakın akrabaları ve dostları tarafından memleketi Amed’e uğurlandı. Onun vefatı, dayanışma ağlarının önemini ve bu ağların sadece duygusal değil, aynı zamanda pratik işlevlerinin de olduğunu bir kez daha hatırlattı.

Bu iki olay, diaspora Kürtleri olarak daha güçlü bir örgütlenmenin olmazsa olmaz bir ihtiyaç olduğunuda bize birkez daha göstermektedir. Siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel sorunlarla baş etmek için örgütlenmek ve birbirimize destek olmak artık bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu dayanışma, sadece bireysel hayatlarımızı değil, ulusal ve toplumsal kimliğimizide ayakta tutmanın bir yoludur. Birbirimizin hayatlarına dokunmak, hem bugünün zorluklarına hem de yarının belirsizliklerine karşı en güçlü silahımız olacaktır.

Diasporadaki Kürtlerin kuracağı bu öergütlenme ağları, sadece zor zamanlarda değil, aynı zamanda kimliğimizi ve kültürel değerlerimizi koruma sürecinde de kritik bir rol oynar. Yaşanan trajediler ve karşılaşılan zorluklar, bize bu örgütlenmenin ne kadar güçlü bir kaynak olduğunu her defasında hatırlatıyor. Bizler, daha iyi bir gelecek inşa etmek adına örgütlülüğümüzü güçlendirmeli, bunun sadece bir zorunluluk değil, geleceğe dair bir sorumluluk olarak görmeliyiz.

Sonuç olarak, diaspora içerisindeki Kürtlerin siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan örgütlenmesi artık bir tercih değil, kaçınılmaz bir gerekliliktir. Bu yalnızca bireysel hayatlarımızı iyileştirmekle kalmayacak, aynı zamanda diasporadaki Kürt halkının ortak çıkarlarını savunma mücadelesinde de kilit bir rol oynayacaktır. Bu olaylar bize bir kez daha gösterdi ki örgütlü dayanışma, sadece hayati değil, aynı zamanda insan olmanın, toplum olmanın gerekliliğidir.

Mansur arkadaşımızın ailesine ve tüm sevenlerine sabır diliyor, hepimizin başı sağ olsun diyorum.

İlginizi Çekebilir

İdir: Polîsan bi ser DEM Partiyê de girt: Gelek kes hatin desteserkirin
Sosyal medyada kadın kıyımı: Şiddetin piramidi

Öne Çıkanlar