HDK soruşturması kapsamında adliyeye sevk edilen 50 kişiden 30’u tutukladı

HDK soruşturması kapsamında adliyeye sevk edilen 50 kişiden 30’unun tutuklanmasına karar verildi. 13 kişi ev hapsiyle, 7 kişi de adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Halkların Demokratik Kongresi’ne yönelik soruşturmada Atila Özdoğan, Ece Yıldız Karabacak, Özlem Feza Sezer Bayram, Yakup Kadri Karabacak, Aynur Cengiz, Ayşe Bengi Çelik, Dilek Posl, Erkin Barın Göylüler, Kardelen Taş, Melek Kızılcaok, Şengül Erdoğan, Elif Akgül, İlknur Melengeç, Mehmet Saltoğlu, Ayşe Panuş, Ercüment Akdeniz, İbrahim Halit Elçi, Tarık Yıldız, Zeyfu Fakir, Alya Akkuş, Esengül Demir, Melih Kayhan Pala, Osman Zorba, Pınar Aydınlar, Saime Oğuzhan, Sema Barbaros Durmuş, Semiha Şahin, Ahmet Saymadi, Berfin Azdal ve Emrecan Bayram tutuklandı. 13 kişi hakkında ev hapsi kararı verilirken, 7 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Halkların Demokratik Kongresi’ne (HDK) dönük başlattığı soruşturma kapsamında 18 Şubat’ta 10 ilde yapılan ev baskınlarında aralarında gazeteci, sendikacı, sanatçı ve siyasetçilerin de olduğu 50 kişi ‘örgüt üyesi olmak’ iddiasıyla gözaltına alındı.

Gözaltına alınan 50 kişi, sabah saatlerinde İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin tamamlanmasının ardından savcılık ifadeleri için Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’ne getirildi.

35 KİŞİ HAKKINDA TUTUKLAMA TALEBİ

İfade işlemlerinin ardından aralarında EMEP İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros, DEM Parti MYK üyesi Mehmet Saltoğlu, SYKP PM üyeleri Halit Elçi ile Ahmet Saymadi, gazeteciler Elif Akgül ve Ercüment Akdeniz, senarist Ayşe Bengi ile sanatçı Pınar Aydınlar’ın da aralarında bulunduğu 35 kişi tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi.

Filor Uluk, Mehmet Turp, Ender İmrek, Mehmet Aslıvar, Mehmet Özcan, Taner Güven, Yıldız İmrek, İzzettin Yaman, Yazgülü Yıldırım, Yunus Öztürk, Nurcan Kaya, Naci Sönmez ve Şeref Can Dilaver hakkında ise ev hapsi talep edildi.

Tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edilen isimler şöyle:

Duygu Karadayı, Elif Akgül, Filiz Çay, İlknur Melengeç, Mürvet Hande Bulut, Atila Özdoğan, Ece Yıldız Karabacak, Özlem Feza Seser Bayram, Ahmet Saymadi, Emrecan Bayram, Gülsüm Ağaoğlu, Ercüment Akdeniz, Erkin Barin Göynülüler, Kardelen Taş, Ayşe Bengi Çelik, Şengül Erdoğan, Aynur Tokmaktepe, Melek Kızılocak, Dilek Posl, Esengül Demir, Osman Zorba, Sema Barbaros Durmuş, Semiha Şahini, Melih Kayhan Pala, Pınar Aydınlar, Mehmet Saltoğlu, Saime Oğuzhan, İbrahim Halit Elçi, Tarık Yıldız, Ayşa Panuş, Zeysu Fakir, Şenol Karataş, Alya Akkuş, Yakup Kadri Karabacak ve Berfin Azdal.

30 KİŞİ TUTUKLANDI

İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği; Atila Özdoğan, Ece Yıldız Karabacak, Özlem Feza Sezer Bayram, Yakup Kadri Karabacak, Aynur Cengiz, Ayşe Bengi Çelik, Dilek Posl, Erkin Barın Göylüler, Kardelen Taş, Melek Kızılcaok, Şengül Erdoğan hakkında, “kaçma, saklanma, delilleri yok etme şüphesi” gerekçeleriyle tutuklama kararı verdi.

İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği ise gazeteci Elif Akgül, İlknur Melengeç, Mehmet Saltoğlu ve Ayşe Panuş’un “kaçma şüphesi” olduğu gerekçesiyle tutuklanmasına; Duygu Karadayı, Mürvet Hande Bultan ve Filiz Çay’ın adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına hükmetti.

İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği de Ercüment Akdeniz, İbrahim Halit Elçi, Tarık Yıldız, Zeyfu Fakir, Alya Akkuş, Esengül Demir, Melih Kayhan Pala, Osman Zorba, Pınar Aydınlar, Saime Oğuzhan, Sema Barbaros Durmuş, Semiha Şahin’in tutuklanmasına karar verdi. Ev hapsi talebiyle sevk edilen 13 kişinin de ev hapsine hükmedildi. Tutuklama kararı, “şüphelilerin kaçacaklarına yönelik somut olguların varlığı ve delillerin henüz toplanmamış olması” gerekçesiyle verildi.

Son olarak İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği; Ahmet Saymadi, Berfin Azdal, Emrecan Bayram’ı tutukladı. Gülsüm Ağaoğlu, Şenol Karakaş yurt dışı çıkış yasağı şeklinde adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

ELİF AKGÜL’ÜN SAVUNMASI: TAPELER HUKUKSUZ BİR ŞEKİLDE ELDE EDİLDİ

Gazeteci Elif Akgül, savunmasında gazeteci olduğunu, Gezi Parkı ve 1 Mayıs eylemlerinde sahada haber takibinde olduğunu söyledi.

Akgül, suç olarak isnat edilen tapelerin de Fethullahçı hakim ve savcılar tarafından hukuksuz bir şekilde 2011-2014 yıllarında elde edildiğini, konuşmalarda suç teşkil eden ifadeler olmadığını belirtti.

Akgül’ün savunması şöyle:

“Ben gazeteciyim, hak odaklı haberler üretiyorum. 2015 yılında üniversitede yüksek lisans yaparken sivil toplum örgütlerinin çağrısı üzerine ben de bağımsız feminist bir kadın olarak Ankara’daki toplantıya gittim ve delege olarak seçildim. Siyasi bir bağlantım yok, genel meclise bir kere gittim. Kurulda kimlerin olacağına yönelik isimler konuşulmuştu lakin amaçlarını bilmiyorum, siyasi faaliyetler yürüttüklerini biliyorum. 2011-2014 yıllarındaki Fethullahçı hakim-savcılar tarafından hukuksuz bir şekilde elde edilen tapeler… Zehirli ağacın meyvesinin zehirli olacağı ilkesi benim için de geçerli olmalı.

3 Aralık 2012 yılından itibaren resmen gazetecilik yapmaya başladım. Gazeteciyim, tarafsız ve nesnel olmalıyım, ben sadece meslek örgütlerine üyeyim, diğer örgütlerle bağım yoktur, basın kartına sahibim. Hukuksuz bir şekilde alınan tape kayıtları çok eski tarihli, hatırlamıyorum lakin konuşmalar suç içermiyor, günlük ve haber niteliği taşıyan mesleğim ile ilgili konuşmalar. Hem Gezi hem de 1 Mayıs eylemlerinde gazeteci olarak sahadaydım. Terör örgütü üyesi olduğum iddiasını kabul etmiyorum. Hiçbir suç örgütüne üye değilim. Neyin doğru neyin yanlış neyin suç neyin suç olmadığını biliyorum. Yasalara her zaman riayet ettim. Üzerime atılı suçu kabul etmiyorum, serbest bırakılmayı talep ediyorum.”

Kaynak:Duvar

İlginizi Çekebilir

DEM Parti Eş Genel Başkanlarından HDK tutuklamalarına tepki: Aklınızı başınıza alın
ABD Genelkurmay Başkanı Brown görevden alındı

Öne Çıkanlar