İzlenim: Suriye’de kendi evinin yıkıntıları üzerinde yaşamak

DünyaGündem

Suriye’de iç savaşın vurmadığı şehir, dokunmadığı insan neredeyse yok gibi. Milyonlarca insan yerinden-yurdundan oldu.  Savaş ile birlikte her şey değişti. Baas rejiminin çökmesiyle birlikte ise yeni bir Suriye ‘’umudu’’ yeşerdi. Ancak evlerinden göç edenlerin dramı bitmiş değil.

Deutsche Welle’den Sonia Al-Ali yıllarca mülteci kamplarında kalanların geri döndüğünde yaşadıkları zorlukları ve hayal kırıklıklarını yazmış:  

‘’Korkunç koşullar altında yaşıyorlardı: Binlerce aile, Suriye’nin kuzeyinde , Suriye-Türkiye sınırına yakın mülteci kamplarında zar zor geçiniyordu . Ne yazın sıcağında, ne de kışın soğuğunda yeterli koruma sağlamayan yırtık pırtık çadırların altında uyuyorlardı.

Suriye’nin Beşşar Esad rejiminden kurtarılması onlar için cesaret verici bir işaretti : Yakın zamana kadar “isyancı bölgeleri” olarak adlandırılan yerlerden köylerine ve evlerine dönebileceklerini umuyorlardı. Ama eski memleketteki evler de altyapı kadar büyük ölçüde harap olmuş durumda.

Bu, geri dönenlerin çok sayıda zorlukla karşı karşıya kalacağı anlamına geliyor . Yıllarca süren kaçışın ardından maddi kaynakları tükendiği için ekonomik sorunlarla da boğuşmak zorunda kalıyorlar.

“Burada her şey harap oldu”

DW’ye konuşan 36 yaşındaki Nadima el-Barakat, “Evlerimizi kaybetmiş olabiliriz ama yaşama isteğimizi ve hayatta kalma yeteneğimizi kaybetmedik” diyor. O Güney Suriye’deki köyüne geri döndü. Şimdi yıkılan evinin kalıntıları üzerinde bir çadırda yaşıyor.

Etrafına bakınırken gözyaşlarını tutamıyor. “Burada her şey harap oldu. Eşyalarımız, evlerimiz ve anılarımız da yok oldu. Döndüğümüzde evin yerle bir edildiğini gördük. Onu yeniden inşa edecek paramız yok; kocam dört yıl önce bir hava saldırısında öldürüldü.’’

Yeniden yapılanmanın maliyetinin yaklaşık 5.000 dolar olacağını söylüyor ve ekliyor:  “Onlar bende yok.”

El-Barakat’ın yaşadığı mahalledeki ev ve işyerlerinin bir kısmı yangında yok olurken, bir kısmı da Esad rejimi milisleri tarafından moloz haline getirilerek yağmalandı. Ayrıca temel hizmetlerde eksiklikler var. El-Barakat, sakinlerin normal hayatlarına dönebilmeleri için öncelikle çok fazla şeyin yeniden inşa edilmesi gerektiğini söylüyor. Örneğin elektrik ve su şebekeleri, okullar ve fırınlar.

Ama şu an her şey eksik. Hiçbir hijyen tesisi, istikrarlı bir elektrik kaynağı ve yeterli tıbbi bakım bulunmuyor. Çadırda mahremiyet de yok. Bir diğer sorun ise yangın riski.

Taş taş yeniden inşa ediliyor 

Raed Al-Hassan yorgun. 39 yaşındaki işadamı, bir süredir yıkılan evini taş taş yeniden inşa etmekle meşgul.  DW’ye konuşan bir kişi, altı kişilik ailesiyle birlikte Türkiye sınırına yakın Harbanuş kampından İdlib’in güneyindeki memleketi Maar Dibsa’ya döndüklerini söyledi. 

Basit yöntemlerle yıkılan evinin molozlarını toplayıp, duvarlar taşlarını yeniden birleştiriyor. Ayrıca çöken tavandan çıkan demir çubukları da yeniden kullanıyor. Malzemeler yeterli olmasa da “başka seçeneğimiz yok” diyor. Yeniden yapılanmanın tamamlanmasının uzun zaman alacağından yakınıyor. “Hızlı çözümlere ihtiyacımız var” diyor. 

Yıkılan hastaneler ve okullar

Muhammed er-Raslan da geri döndü. Ancak 45 yaşındaki işadamı, inşaat malzemelerinin yüksek fiyatları nedeniyle şu ana kadar evini yenilemekten kaçındığını söyledi. Bu yüzden, ailenin en azından başlarını sokacak bir evleri olsun diye, geçici bir tamirat yaptırdı.

 “Karım ve dört çocuğumla birlikte Kafr Nabuda’ya (Hama şehrinin yakınında bir yer) döndüğümde, evimden geriye sadece çatısı olmayan harap duvarlar kaldığını gördüm.  Önce evin üzerini naylon brandayla örttüm, pencere ve açıklıkları da çimento parçalarıyla kapattım diyor ve ekliyor:  

“Suriyeliler en zor koşullara uyum sağlamaya alışkınız.. Ev, bakımsız durumuna rağmen kamplardaki hayattan daha iyi. Orada hijyen eksikliği var ve hastalıklar yaygın.”

El-Raslan, sakinlerin geri dönerken çok sayıda zorlukla karşılaştığını söylüyor. Örneğin, yüksek su fiyatları ve özellikle sağlık sektöründe temel hizmetlerin yetersizliği  Bombalı saldırılarla bütün hastaneler ve sağlık tesisleri tahrip edildi veya yağmalandı. Daha da kötüsü okulların da harap durumda olması ve artık öğrenci alamaması, diyor. 

Suriye’nin kuzeybatısındaki Maaret el-Numan kasabasının sözcüsü Bilal Mahzum, “İdlib’in güneyindeki köy ve kasabaların çoğu yıkıldı ve yeniden inşa edilmeleri gerekiyor” dedi.

 Ancak eski sakinlerin yüzde 15-20’si evlerine geri döndü. Makhzoum, temel hizmetler yakında iyileşirse, bunun daha fazla yerinden edilmiş insanın memleketlerine geri dönmesini teşvik edeceğini söylüyor.

“Bunu tek başımıza yapamayız”

Kent sözcüsü, şu anda geri dönen sakinlerin sayısını belirleme sürecinde olduklarını söyledi. Ayrıca geri dönenlere küçük yardım paketleri ve bedava ekmek dağıtıldı. Ayrıca vakıf aracılığıyla 200’den fazla hasarlı evin restore edileceğini aktaran Makhzoum, şunları kaydetti: 

‘’En acil olanı, tamamen yıkılmış konut yapılarının yeniden inşa edilmesi ve kamu tesislerinin tekrar çalışır hale getirilmesidir. ‘’

Yakında sokakların asfaltlanacağını, sokak lambalarının tamir edileceğini ve kaldırımların yeniden düzenleneceği sözünü veriyor. 

Şu anda çok sayıda aile, evlerinin molozları üzerine çadır kurmuş durumda. Ancak bu uzun vadeli bir çözüm olamaz diyor:

 “Mümkün olduğunca çok sayıda kuruluşun yeniden yapılanmaya katılmasını umuyoruz. Bunu tek başımıza yapamayız .”

/DW/

 

İlginizi Çekebilir

Koma Ma’dan Paris’te coşkulu konser
Araştırma: Sanna dilinin sadece 900 kişi konuşuyor

Öne Çıkanlar