Bakırhan: AKP iktidarı diyalog çabalarına karşı sabotaj yapıyor

GündemPolitika

🔴 MHP Genel Başkanı Bahçeli’ye seslenen DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “AKP iktidarı; diyalog ve müzakere çabalarına karşı sabotaj yapıyor. Van’dan Tişrîn’e kadar bugün olan HDK operasyonuna kadar barış umudunu ortadan kaldırmak isteyen sabotajcı bir aklı var” dedi.

(DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Meclis’te partisinin haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bakırhan, 21 Şubat Dünya Anadil Günü nedeniyle konuşmasına ana dili olan Kürtçe ile başladı. Kürtçe olarak, “Her dil bir güzel bir renktir, varlıktır. Biz de dilimiz, Kürtçenin onurumuz olduğunu söylüyoruz. Bu gün hem irademiz hem de dilimiz inkar ediliyor. Kayyım sistemi düşmanlıktır” dedi.

 TABELALARA SORUŞTURMA AÇILIYOR

 Türkiye ve Kürdistan’da konuşulan dillere ve tehlike altında bırakılan dillere dikkat çeken Bakırhan, dilin varlık ile yokluğun ilk kapısı olduğunu söyledi. Bakırhan, “Bizim belediyelerimiz halkın kültürünü yaşatır, dillerini korur, çocuklarının anadilinde eğitim alması için hizmet ve katkı sunar. Belediyelerimiz halkın kültürüne sahip çıktıkça kaybolan dillere kültürlere sahip çıktıkça kayyım yoluyla bunu baltalamaya çalışan bir akıl ile karşı karşıyayız. Belediyelerimizin açtığı dil ve kültür kurumları kapatılıyor. Neredeyse farklı dillere açılan tabelalara dahi soruşturma açılıyor” diye konuştu.

 KAYYIMA KARARINA TEPKİ

Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“En son olarak hepinizin de bildiği gibi Van halkının iradesi yine bu şekilde gasp edildi. Van’da halk 14 belediyenin 14’ünü de aldı. Çünkü iki dönem Van belediyesi kayyım gaspıyla, irade hırsızları tarafından yönetilmişti. Üçüncü defa halk 14’te 14 ile buna cevap verdi. Ama bu cevabı anlamak yerine Van halkının vermiş olduğu bu cevaptan dersler çıkarmak yerine yine kirli kumpaslar kurmaya, seçilmiş belediye eşbaşkanımızı yok yere cezalandırarak yerine kayyım atadılar. 3 defadır Van halkının iradesini gasp ediyorlar. AKP iktidarı kaybettiği yerleri, artık sandıkta alamayacağını çok iyi biliyor. Van’ı artık rüyasında bile göremeyeceğini çok iyi biliyor. Onun için kumpaslarla, oyunlarla, darbelerle bu iradeyi geri almaya çalışıyor. Uydurma senaryolarla gece yarısı verilen ceza talimatlarıyla Van halkının iradesini yok edeceklerini düşünüyorlar. Yaw sizin gaspçı iradeniz 14’te 14’e çarpar tuzla buz olur. Van halkının iradesini gasp edemezsiniz. Yolsuzluk, hırsızlık yapan kayyımlarınızı, onların pratiklerini Van halkına kabul ettiremezsiniz.

 ÇETEVARİ BİR ŞEKİLDE GİRDİLER

 Van halkı iradesi için günlerdir direniyor. Jopunuza merminize işkencelerinize rağmen ayakta duruyor. Maalesef bir yargı var yargı demeye bin şahit gerekiyor. AKP’nin özel kalem müdürü gibi çalışıyor. Savcı talimatla harekete geçiyor polis talimatla gece yarısı evleri basıyor, hakim elindeki mühürle haksızlığa hukuksuzluğa imza atıyor. Sonra da kalkıp yargı kararı diyorlar. İnanır mı kimse bu yargı kararına. Hangi yargı kararı, neyin yargı kararı. Sandıkta alamadığınızı yenemediğinizi yargı kumpasıyla pusu kurarak almaya çalıyorsunuz. Kimseyi inandıramazsınız. Van Büyükşehir Belediyemize bir gece yarısı çetevari bir şekilde girdiler. Bakın çetevari bir şekilde girdiler. Plastikler mermilerle, gaz bombalarıyla neredeyse insanları oradan üçüncü dördüncü kattan atacak kadar gözleri dönmüş. Bir şekilde Van Büyükşehir Belediyesi, Kürt’ün iradesini gasp etmeye çalıştılar.

 SİZDEN BÜYÜK DARBECİ Mİ VAR?

Bu darbe değil de ne nedir Allah aşkına? Darbeymiş, vesayetmiş, sizden büyük darbeci mi olur? Sizden büyük vesayetçi mi var? Bir tane memur atamışlar. Emin olun belki memur olmasa devlet görevi olmasa Van’ı hayatında görmemiş. Van’ın otlu peynirini tatmamış. Van’ın kültürünü dilini bilmeyen bir sömürge memurunu oraya atıyorlar. Evet, sömürge memurudur. Topla, tüfekle orayı gasp ederseniz biz de sömürge memurudur deriz.

 SÖMÜRGE MEMURLARI

 Hindistan’da da hatırlarsınız bir zamanlar kraliyet de oraya memur atardı. Bunların belediyelerimize atadığı bu sömürge memurlarının Britanya’nın Hindistan’a atadığı o memurlardan hiç bir farkı yoktur. Kürtler bunu böyle biliyor bilmeye devam edecek. Ne oldu kayyımın ilk icraatı biliyor musunuz? Tahmin edemezsiniz. Bizim belediyemiz daha önceki kayyımların borçlarını hırsızlıklarını yolsuzluklarını ifşa eden bir pankart asmıştı belediye üzerine. İlk oraya yöneldiler niye kayyımın hırsızlığı ve yolsuzluğu gözükmesin kimse görmesin diye. İşte bunların belediyecilik anlayışı Van Belediyesinde ilk önce indirdikleri o afişte gizlidir. Kayyım hırsızlık yolsuzluktur kimse kayyımı başka biçimde bu topraklara bu coğrafyada yaşayan halklara anlatamaz. Sanki o pankartı indirince kayyım pirûpak olacak hırsızlıktan azade olacak. Xwelî li serê we be. Sed carî xwelî li serê we be.

 KİMİN RUHUNA SARILIYOR?

İstanbul’da Kürt halkının varlığını bile kabul etmiyor. Neymiş efendim, İstanbul’da kent uzlaşısı yapılmış. Savcı, Türk ve Kürtler ittifak yapıyor diye yapılan kent uzlaşısını suçlama biçiminde bir iddianameye koymuş. Neymiş efendim, Kürt ittifak yapamaz, Kürt belediyede işbirliği yapamaz, Kürt belediye alamaz. 2025 model Mahmut Esat Bozkurt’un yaptıkları. Kürt düşmanlığını içeren savcının açıklamalarını umarım hepiniz okumuşsunuzdur. Peki, siz, Kürt-Türk ittifakını suç gören bu savcıyı, AKP yöneticilerinin mensuplarının tek bir şey dediğini duydunuz mu? Demek ki onlar da Kürtler ve Türkler ittifak yapmasının suç olduğunu düşünüyorlar. Başsavcı Abdulhaluk Renda, Şükrü Kaya’nın, Sıddıka Avar’ın, Kemal Yamak’ın, Recep Peker’in ruhuna sarılıyor. Onlar da Kürt’ü düşman olarak gören, yok edilmesi gereken bir halk olarak gören raporlar hazırladılar. Şimdi savcı beyin iddianamesiyle tam da bu ruha sarılan, bu ruhuna hitap eden bir noktada duruyor.

 AKP’Lİ KÜRTLERE ÇAĞRI

 Buradan sizin huzurlarınızda, bu kadar renkli, güzel ve umut dolu insanlarımızın, halklarımızın huzuruna, AKP’de siyaset yapan Kürtlere de sesleniyorum. Allah aşkına, Kürt belediye alamaz, ittifak yapamaz, yaparsa kelepçe vurur, içeri atar diyen bu savcının yaptığı bu antidemokratik uygulamalara siz ne diyorsunuz, nasıl bakıyorsunuz? Bunu kabul ediyor musunuz? Biz bu ülkede 100 yıldır, bu ülkenin üzerinde dolaşan bu utançla mücadele ediyoruz. Siz ne ediyorsunuz? Bu utanca ortak olmaktan artık vazgeçin. Biz Van’da iken, bir anne yanımıza geldi ve bize, ‘Kendi ekmeğini kendi tandırında pişir’ dedi. Biz de onlara diyoruz: Gelin, bu zulme karşı halkının ve belediyenin yanında durun. Utanmıyor musunuz? Bir kilo makarna için zulüm edenlerin yanında duruyorsunuz. Ayıptır, aklınızı başınıza alın.

 

ÇAĞRI BEKLİYORDUK ONLAR KAYYIM İLE MESAJ VERDİ

 Van’da yapılan darbe barış ve çözüme dair samimiyetsizliğiniz ortadadır. Biryandan çözüm naraları atacaksanız. Diğer yandan Sayın Öcalan’a yönelik devletlerarası komplonun olduğu gün Van’a kayyım atayacaksınız. AKP iktidarı; diyalog ve müzakere çabalarına karşı sabotaj yapıyor. Van’da Tişrîn’e kadar bugün olan HDK operasyonuna kadar barış umudunu ortadan kaldırmak isteyen sabotajcı bir aklı var. Toplum 15 Şubat’ta Sayın Öcalan’dan bir çağrı beklerken; iktidar çözümsüzlükte ısrar eden yaklaşımlarıyla topluma mesaj verdi. Biz çağrı bekliyorduk onlar kayyım ile mesaj verdiler. 

 FİKRİNDE KAYYIM OLANIN ZİKRİNDE BARIŞ OLUR MU?

Fikrinde kayyım olanın zikrinde barış olur mu? Bu sabah, HDK’ye dönük olan ve içinde EMEP’in, Devrimci Parti’nin, SYKP, ESP, DBP, Yeşil Sol Parti üyelerinin, gazetecilerin, sanatçıların ve MYK üyelerimizin de bulunduğu en az 52 arkadaşımız, sabah şafak sökmeden gözaltına alındı. Bu siyasi kırım operasyonu, ülkenin barış, demokrasi ve çözüm arayışına yönelik topyekûn bir saldırıdır. Bu baskıcı ve hukuksuz uygulamayı şiddetle kınıyoruz ve reddediyoruz. Arkadaşlarımıza yapılan bu saldırılar, Türkiye’yi karanlık bir ülkeye çevirme projesinden başka bir şey değildir. Her birimizin bu yolda alnı ak. Kim ne yaparsa yapsın, halklar mücadelesi, haklı mücadelemiz durmayacak ve devam edecektir.

 HDK BİZİZ, BİZ HDK’YİZ

Barış isteyen milyonların nasırına basmaktan artık vazgeçin. Biz, bu kumpasçı aklı Oslo’dan, 2013-2015 arası çözüm sürecinden çok iyi tanıyoruz, çok iyi biliyoruz. Yine aynı şeyi tekrar etmeye çalışan bu aklı kınıyoruz, reddediyoruz. HDK’yi savunmaya devam edeceğiz. Daha geçen hafta HDK, barış ve çözüm konferansı düzenledi. Ayıptır! Tam da barış hayalimiz vücut bulmuş halidir HDK. Halkların ve inançların eşit bir şekilde bir arada yaşamasının en güzel örneğidir HDK. HDK biziz, biz HDK’yiz. Bir operasyon yapacaksanız, hepimize yapın.

 

ÖLÜ DOĞUM YAPTIRMAK İSTİYOR

Buradan Sayın Bahçeli’ye de seslenmek istiyorum. Siz, Türk-Kürt ilişkilerinde yeni bir sayfanın açılmasından bahsediyorsunuz, ortağınız barış umudunu yok etmek için son hızla devam ediyor. Siz, bu sürece doğum sancısı diyorsunuz; iktidarınız bu süreci ölü doğum yaptırmak için elinden gelen bütün çabayı ortaya koyuyor. Bugün bu ölü doğuma karşı durmak, Kürt-Türk ittifakını savunmak hepimizin görevidir ve bu görevimizi her şeye rağmen layıkıyla yerine getirmeye devam edeceğiz…

 ERDOĞAN NEREDE DURUYOR?

 DEM Parti olarak biz barışa inanıyoruz, biz diyaloğa ve müzakereye inanıyoruz. Ortağınız ve yürütme erki olan Sayın Erdoğan çözümün neresindedir, Sayın Bahçeli? Bu soruyu biz de, 85 yurttaş da merak ediyor. Buradan DEM Partili olsun olmasın herkese sesleniyorum: Bugün Van’a kayyım atanıyor, yarın İstanbul, İzmir, Adana’ya da göz dikecekler, oraya da kayyım atamak için çalışacaklar. Bu sadece DEM Partisi’ne değil, hepimize, Türkiye’ye, Türkiye demokrasisine kurulan bir kumpastır. Bugün Van halkının seçtiği başkanı görevden alan irade, emin olun yarın sizin de iradenizi gasp etmeye çalışacaktır. Bu topraklarda yaşayan her yurttaş çok iyi bilsin ki bu bir parti meselesi değil, bir demokrasi meselesidir; hepimizin meselesidir. Bu haksızlıklar, hukuksuzluklar karşısında birlikte olmaktan, ortak mücadele etmekten başka bir şansımız yoktur. Demokrasi halkın sesine, halkın kararına saygı duymakla başlar. Onu gasp edenler demokratik değerlere karşı bence büyük bir savaş başlatmış olurlar. Bu kayyımcı zihniyet sadece işçiler, emekçiler, belediyelerle uğraşmıyor.” 

/Mezopotamya Ajansı/

İlginizi Çekebilir

Halk TV iddianamesi kabul edildi
EMEP Milletvekili Bayhan: 6 bin kişiyi kapsayan bir soruşturma olduğunu öğrendik

Öne Çıkanlar