Devlet, siyaset ve mafya ilişkilerini hangi tarihten itibaren başlamak gerekir ama biz son otuz seneye baktığımızda geçmişi de öğrenebiliriz. En önemli başlangıç 90’lı yılların kirli savaşında oldu. Devlet içinde çeteleşme, kurumlar içinde iç çatışmalar, JİTEM, korucu ve özel harekât gibi oluşumlar bizleri bugüne getirdi.
Bu oluşumlar ve onların bu ülkeye yaptıkları kanunsuzluklar devamlı dile getirildi. Maalesef dile getirenler vatan haini ilan edildi, faili belli cinayete kurban gitti veya cezaevine konuldu. Ama Vatan- Millet-Sakarya diyenler parayı cukka ettiler, onların deyimiyle. Keşke yalnız parayı cukka etselerdi. Öyle bir ortam yarattılar ki sokaklar kirlendi, gençlerimiz uyuşturucuya ve fuhuşa itildi ve çok zayıf içi boş bir gençlik yarattılar.
Kurtlar Vadisi’ne çevirdiler ülkeyi. Bilhassa Kürdistan’da teşvik edildi. Halen o davalar devam ediyor. Cumartesi Anneleri’ne yapılanlar ortada. Hem yakınlarını kaybettiler hem de işkence görüyorlar. Senelerdir hükümet olan iktidarlar bu sorunları çözemediler veya çözmek için güçleri yetmedi. Peki, bu güç kimin elindeydi. Bilinen bir konunun failleri de belli. 80’li yıllardan beri bu kirli işleri yapanlarda belli ve bugüne geldik.
Sedat Peker kendisine suç örgütü mensubu yakıştırmasına karşı çıkıyor çünkü biliyor ki bu suç örgütünün tek kişisi o değil. Söylüyor zaten ben o tedrisattan geçtim diye, demek ki bu örgütün içinde başkaları da var. Onları da isim isim sayıyor. En önemlisi her dönemin suç örgütü lideri Mehmet Ağar, Peker’in deyimiyle “Derin Mehmet” var.
‘Derin Mehmet’ boşuna dememiş, “bir tuğla çeksem duvar yıkılır” veya “biz bin operasyon yaptık” diye. O zaman bunları söylediğinde müthiş bir güç elinde vardı ve kimse de soru soramıyordu. Çünkü ertesi gün ne olacağınız belli olmazdı. Geçmişle fazla uğraşmadan geldiğimiz zaman birimi içindeki gelişmelerden bahsedelim.
Demek ki ”tuğla “ kendi yaptığı kirli işlerle donatılmış olduğundan duvarın yıkılmasına neden olacaktı. Operasyonlarda faili meçhuller ve diğer birçok yasa dışı eylemler. Şimdi Sedat Peker geçmişteki olayları ve şu anki yasa dışı olayları ifşa ediyor. Derin Mehmet sessiz, aynı şekilde oğlu da sessiz. Bu oğullar da ayrı bir konu ve bir de damatlar var. Erdoğan’ın oğlu, Yıldırım’ın oğlu, Güler’in oğlu, Ağar’ın oğlu. Allahtan Bahçeli’nin oğlu yok. Ama onun da manevi oğlu Alaattin Çakıcı var.
Uyuşturucu ticareti yaptınız, yolsuzluk yaptınız, ama en büyük suçunuz insanların hayatını çaldınız. Çok büyük hırsızsınız, kirlisiniz ve katilsiniz. Utanmadan bu yaptıklarınızla övünüyorsunuz ve ülkenin bekası için yaptık diyorsunuz. Ülkenin haline bakın da neler yaptığınızı görün.
Birde çok komik önerilerde bulunuyorsunuz; bir suçumuz varsa hukuk devletiyiz bizi yargılasınlar diyorsunuz. Kim sizi bu korku imparatorluğunda yargılayabilir. Her şey tek adamın elinde onun onaylamadığı bir yargı soruşturması olabilir mi? Peker’in iddialarını bakalım hangi hukuk organı dikkate alıp soruşturma açacak.
Susurluk devlet – siyaset – mafya ilişkilerini ortaya çıkardı. Şimdi ise daha somut bir şekilde içlerinden birisi iddialar ortaya atıyor. Eski Türkiye’de Susurluk olayı oldu yeni Türkiye’de Peker olayı devam ediyor. Herhalde devamı gelecek…..
/26.05.2021 Batman/