15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümü ile ilgili paylaşım yapan EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan; “Darbe girişimi tek adam rejiminin yolu açmış; tek adam yönetiminin zemini oluşturulmuştur” dedi.
15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümü ile ilgili Twitter hesabından paylaşım yapan Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan “Darbe girişimi tek adam rejiminin yolu açmış; tek adam yönetiminin zemini oluşturulmuştur” dedi.
Selma Gürkan’ın yaptığı paylaşım şöyle;
“15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle iktidar bugün bolca hamaset yapacaktır. Ama darbe girişimini “Allahın lütfu” olarak değerlendiren iktidar ve sözcülerinin bu hamaseti, esas olarak darbecilerin yapacaklarını kendilerinin yaptığı gerçeğini değiştirmeyecektir.
Darbe girişimini fırsata çeviren iktidar, KHK’larla üniversitelerde, kamu kurumlarında, demokratik kitle örgütlerinde cadı avı başlatmış, muhalif medya ve basın kuruluşları kapatmış, “havuz medyası” ile medya tekleştirilmeyi amaçlamış, yağmanın dizginsizce önü açılmıştır.
Darbe girişimi sonrası tek adam rejiminin yolu açılmış; Anayasa değişikliği yapılarak Erdoğan’ın tek adam yönetiminin zemini oluşturulmuştur.
Baskıcı, faşist bir rejime gidişin taşları 15 Temmuz ile birlikte daha sık döşenmeye başlanmıştır. “FETÖ” ile mücadele adı altında esasında işçi sınıfına, emekçi halka ve siyasi muhaliflere karşı iktidar cephesinin açtığı savaş muhtelif uygulamalarla devam etmektedir.
Ekonomi, siyaset, dış politika, yargı, kamu hizmetleri, sivil ve askeri bürokrasi tek adamın kararlarına bağlanırken aynı zamanda tekellerin ve emperyalist blokların çıkarlarına hizmet edecek politikaların uygulanmasını kolaylaştırıcak “yol temizliği” de böylece yapılmış oldu.
Bugün ekonomiden ticarete, bürokrasiden toplumsal hayata kadar tarikat ve cemaatlerin hegomanyası artmıştır. Bu, AKP iktidarı ve müttefiklerinin ders almadıklarını göstermez. Bilinçli bir tercihtir. AKP bu yapılara muhtaçtır.
Darbelere karşı mücadele, darbecilerle kol kola bir rejim inşa etmekle olmaz. Tam tersine tüm darbelerle birlikte 15 Temmuz’un karanlıkta kalan tüm noktaların aydınlatılması, girilen ilişkilerin, müdahalelerin, yapılan pazarlıkların halka açıklanması gerekmektedir.
Darbeyle mücadele demokratik haklar ve siyasal özgürlükler mücadelesinin bir parçasıdır ve gerçek bir demokratikleşme ile darbelerin önü kesilebilir. Faşist bir rejime ve siyasal gericiliğe geçit vermeyecek bir mücadeleyle kazanacağız, halk kazanacak.”