BBC Beyrut ve Londra muhabirleri Barbara Plett-Usher ve Kathryn Armstrong haberine göre 2011 yılında Şam rejimine karşı ayaklanmanın merkezi olan Dera bölgesinin büyük bölümünü ele geçirdi.
İngiltere merkezli bir savaş gözlemcisi, “yerel grupların” hükümet güçleriyle “şiddetli çatışmalar” sonucunda birçok askeri üssün kontrolünü ele geçirmeyi başardığını bildirdi.
Reuters haber ajansının aktardığına göre, muhalif kaynaklar, ordunun çekilmesi ve askeri yetkililerin başkent Şam’a (yaklaşık 100 kilometre) güvenli bir şekilde ulaşmaları konusunda anlaşmaya vardıklarını söyledi.
BBC, Kuzey Suriye’deki İslamcı isyancıların Humus kentinin dış mahallelerine ulaştığını iddia etmesinin ardından gelen bu haberleri bağımsız olarak doğrulayamadı.
İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), güneydeki muhaliflerin Deraa bölgesinin yüzde 90’ından fazlasını kontrol ettiğini, sadece Sanamayn bölgesinin hala hükümetin elinde olduğunu bildirdi.
Deraa şehri hem stratejik hem de sembolik öneme sahip. Bir il başkentidir ve Ürdün sınırındaki ana geçiş noktalarına yakındır, aynı zamanda 2011’de protestoların patlak verdiği yerdir. Yarım milyondan fazla insanın öldüğü ve devam eden iç savaşını tetiklendiği merkezdi.
Ürdün İçişleri Bakanı, ülkenin “Suriye’nin güneyindeki güvenlik koşullarının bir sonucu olarak” sınırının kendi tarafını kapattığını söyledi.
ABD ve İngiltere’nin yanı sıra Ürdün de vatandaşlarına Suriye’yi bir an önce terk etmeleri çağrısında bulundu.
Bu arada, Dera’nın yaklaşık 50 km doğusundaki Süveyda kentindeki hükümet yetkililerinin, bölgede baskın olan azınlık Dürzi mezhebine bağlı milislerle güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmaların ardından şehirden çekildikleri bildirildi.
Haber sitesi Suwayda 24’ün editörü ve aktivist Ryan Marouf, Reuters’a yaptığı açıklamada, “İnsanlar Suriye’nin geri kalanında yaşananları Suriye’nin kurtuluşu ve rejimi devirme fırsatı olarak görüyor” dedi.
Öte yandan Kürt öncülüğündeki güçler, ülkenin doğusundaki uçsuz bucaksız çölde hükümetin ana üssü olan Deyr ez Zor kentini ele geçirdiklerini söylüyor.
Ve kuzeyde, ana isyancı saldırısı stratejik Humus şehrinin dış mahallelerine ulaştı. Suriye ordusu ve Rus müttefikleri, hava saldırılarıyla Cuma günü şehrin banliyölerinde 20 sivilin ölümüne neden oldu.
New York Times’da yer alan haberlere göre yetkililer, Devlet Başkanı Esad’ın diğer önemli müttefiki İran’ın da askeri komutanlarını ve personelini tahliye etmeye başladığını söylüyor.
Kuzeydeki isyancıların Suriye hükümetine karşı son yılların en büyüğü olan yıldırım saldırısını başlatmasının üzerinden bir haftadan biraz fazla zaman geçti ve bu, ülkenin ordusunun zayıflığını ortaya koydu.
BM’ye göre, isyancıların saldırıları sonucunda şu ana kadar en az 370 bin kişi yerinden edildi. Ayrıca, çatışmaların “ülkenin kuzeyindeki siviller için zaten korkunç olan durumu daha da kötüleştirdiğini” belirtti.
SOHR, İslamcıların liderliğindeki isyancıların geçen hafta başlattığı saldırılardan bu yana ülke genelinde 111’i sivil olmak üzere 820’den fazla kişinin öldürüldüğünü bildirdi.
Perşembe günü Humus’un kuzeyindeki Hama’yı ele geçirdiler. Bu geçen hafta Halep’in kontrolünü kaybeden Devlet Başkanı Esad’a indirilen ikinci büyük darbe oldu.
İslamcı militan grup Hayat Tahrir eş-Şam’ın (HTŞ) lideri Ebu Muhammed el-Cevlani, Humuslulara “Sizin zamanınız geldi” dedi.
İsyancılar güneye doğru ilerliyordu ve Şam yolunda bir sonraki durak Humus olacaktı.
Suriye hükümeti, Şam ve güneyin yanı sıra kıyı şeridi ve ülkenin merkezini de kapsayan en büyük alanı kontrol ediyor. Hayat Tahrir al-Sham liderliğindeki Suriye muhalif güçleri artık kuzeyde İdlib ve Halep’ten Humus yakınlarına kadar büyüyen bir alanı kontrol ediyor. Ülkenin kuzeydoğusu Kürt liderliğindeki güçler tarafından kontrol ediliyor ve ayrıca Türkiye ile kuzey sınırında Türkiye destekli Suriyeli isyancılar ve Türk ordusu tarafından kontrol edilen alanlar da var.
Devlet Başkanı Esad’ın Alevi azınlık topluluğunun korku içindeki üyeleri, Humus’u terk etmek için acele davrandıkları, arabalarla yolların tıkandığı belirtiliyor.
Saldırıyı yöneten Suriyeli grup Telegram’da yaptığı açıklamada, “Güçlerimiz Humus kentinin dışındaki son köyü de kurtardı ve şu anda kentin surlarında bulunuyor” dedi.
BBC bu hareketleri doğrulayamadı ancak SOHR daha önce isyancıların şehre birkaç kilometre mesafede olduğunu bildirmişti.
SOHR, Rus savaş uçaklarının isyancıların ilerleyişini yavaşlatmak amacıyla yakınlardaki Rastan’daki bir köprüyü bombaladığını duyurdu.
Suriye ordusunun günlerdir süren çatışmaların ardından Hama’nın kontrolünü kaybetmesinin ardından, Humus’u savunup savunamayacağı henüz belli değil.
Savunma Bakanlığı, başkent Şam’ı Akdeniz kıyısındaki Alevi merkezine bağlayan stratejik kentten asker çektiği iddialarını yalanladı.
Aleviler, Esad ailesinin de mensup olduğu Şii Müslümanların azınlık bir mezhebidir.Uzun zamandır Esad yönetimi için önemli bir destek tabanı oluşturuyorlar ve başkanın iktidardaki gücünde kilit rol oynuyorlar.
Esad, isyancıları “ezeceğini” söyledi ve Batılı güçleri bölgenin haritasını yeniden çizmeye çalışmakla suçladı.
Ancak analistler, güçlerinin moral bozukluğu yaşadığını, düşük maaş ve rütbelerdeki yolsuzlukla uğraştığını söylüyor . Devlet haber ajansı Sana’ya göre, son günlerde %50 maaş artışı duyurdu.
Rejimin en önemli müttefikleri Rusya ve İran, Esad’a desteklerinin sürdüğünü açıkladı.
Ancak şimdiye kadar iktidarını ayakta tutan askeri yardımı sağlamadılar ve Moskova şimdi Rus vatandaşlarının ülkeyi terk etmesini istiyor.
ABD, Cuma günü vatandaşlarına, “Şam’da ticari seçenekler mevcutken” Suriye’yi terk etmeleri tavsiyesinde bulundu.
Kremlin, Ukrayna’daki savaşla meşgulken, İran ise İsrail’in, en güçlü müttefik milis gücü olan Lübnan Hizbullahı’na karşı yürüttüğü cezalandırıcı operasyonlar nedeniyle zayıflamış durumda.
Suriye’de rejim topraklarının tutulmasında kilit rol oynayan Hizbullah savaşçıları artık büyük ölçüde savaş alanından çekilmiş durumda. Ancak Lübnan ve İsrail basınında yer alan haberlere göre, az sayıda Hizbullah savaşçısı Humus’un savunmasını güçlendirmek için sınırı geçti.
Rus ve İranlı yetkililerin, Suriye’deki iç savaştaki tırmanışa verilecek yanıtı görüşmek üzere hafta sonu Türk mevkidaşlarıyla bir araya gelmeleri bekleniyor.
Türkiye bazı isyancı grupları destekliyor ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aylardır Esad’a muhalefetle siyasi bir çözüme ulaşması yönünde baskı yapıyor.
Muhaliflerin son dönemdeki ilerleyişine destek veren Esad, eğer çağrılarına yanıt vermiş olsaydı saldırının gerçekleşmeyeceğini söyledi.
Analistler, bunun Ankara’nın bilgisi ve onayı olmadan gerçekleşmesinin neredeyse mümkün olmadığını söylüyor.
HTŞ lideri Ebu Muhammed el-Colani ise imajını yumuşatmak ve hem Suriye halkını hem de dış liderleri rahatlatmak amacıyla kamuoyuna açıklamalarda bulunuyor.
Yıllar önce IŞİD ve El Kaide’den ayrıldığını vurgulayan, kendisini Suriye dışındaki saldırılara karşı çıkan bir milliyetçi olarak tanıtan ve azınlık topluluklarına koruma vaat eden bir isimdi.
CNN’e konuşan el-Colani, muhalif güçlerin amacının Esad rejimini devirmek ve tüm Suriyelileri temsil eden bir hükümet kurmak olduğunu söyledi.
Daha önce HTŞ militanları ve müttefikleri, şiddetli çatışmalar sırasında Hama’yı ele geçirmiş ve merkez hapishanesindeki tutukluları serbest bırakmıştı. Ordu ise birliklerini şehrin dışına yeniden konuşlandırdığını duyurmuştu.
Bir milyon nüfusa sahip Hama, muhaliflerin geçen hafta ele geçirdiği Halep’in 110 kilometre güneyinde yer alıyor.
Nüfusu iki milyonu bulan Halep’te hastaneler, fırınlar, elektrik santralleri, su, internet ve telekomünikasyon gibi bazı kamu hizmetleri ve kritik tesisler, malzeme ve personel yetersizliği nedeniyle aksadı veya çalışmıyor.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, iç savaşı sona erdirmek için “etkisi olan herkesi üzerine düşeni yapmaya” çağırdı.
/BBC Word/