Gazeteci Fatih Altaylı, Kılıçdaroğlu ile Özdağ arasında yapılan, Kılıçdaroğlu’nun kamuoyuna duyurmadığı anlaşma çerçevesinde verilen bakanlıklarla ilgili yazısında Özdağ’a verilecek 3 bakanlığı yazdı.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın, seçimin ikinci turu öncesi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmede, kendilerine üç bakanlık verilmesinin mutabakat altına alındığını açıklaması sonrası Kılıçdaroğlu’na tepkiler sürüyor.
Kılıçdaroğlu’na verecekleri destek karşılığında İçişleri Bakanlığı, iki bakanlık ve Milli İstihbarat Teşkilatı’nı alacaklarını söyleyen Özdağ, “Kılıçdaroğlu kazansaydı ben İçişleri Bakanı’ydım. AK Parti’den İçişleri Bakanlığı talep etmişsek Kılıçdaroğlu’nu desteklemek için dikiş nakış kurslarını mı talep edecektim?” demişti.
Gazeteci Fatih Altaylı, kendi blogundaki “Kılıçdaroğlu hangi bakanlıkları vermişti?” başlıklı bugünkü yazısında, Kılıçdaroğlu-Özdağ görüşmesini içeriğini ve hangi bakanlıkların Özdağ’a verildiğini açıkladı.
Altaylı yazısında şunları dile getirdi:
“Aslına bakarsanız, Kılıçdaroğlu’nun İçişleri Bakanlığı’nı Ümit Özdağ’a verdiği, seçimden önce de gündeme gelmişti, CHP ve İYİ Parti içinde rahatsızlık yaratmış ve hızla yalanlanmıştı.
Ben ise bu konuyu o zaman da araştırmıştım.
Ümit Özdağ ile Kılıçdaroğlu arasında seçim öncesi yapılan görüşmede Özdağ Kılıçdaroğlu’na, milliyetçi muhafazakar seçmenin kendisine oy vermesinin zor olduğunu, HDP’nin varlığının ve DEVA sözcülerinin bazı açıklamalarının Kılıçdaroğlu’nun terörle mücadele gibi hassas konularda zafiyet içinde olduğunu düşünmesine neden olduğunu anlatmış ve “İçişleri ve Milli Savunma bakanlıklarını kendilerine vermesi halinde muhafazakar seçmenin kafasındaki soruların ortadan kalkacağını” söylemişti.
Kılıçdaroğlu buna “İçişleri olur, Milli Savunma olmaz” yanıtını vermişti.
Bunun üzerine de Ümit Özdağ “İçişleri Bakanı ben olacağım” diye açıklamıştı. Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamadan rahatsız olması üzerine Özdağ, Kemal Bey’i arayarak, “Kemal Bey, açıklayıp, muhafazakar seçmene bunu duyurmadıktan sonra benim İçişleri Bakanı olacak olmamın seçimi kazanmanıza ne etkisi olmasını bekliyorsunuz?” diyerek mantıksızlığa dikkat çekmişti.
Taraflar daha sonra tekrar bir araya geldiler.
Bu kez Ümit Özdağ İçişleri, Milli Eğitim ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı talep etti.
Kılıçdaroğlu “İçişleri tamam, Kültür ve Turizmi ikiye böleriz. Kültür’ü size veririz. Milli Eğitim’i veremem” dedi.
Özdağ “İsterseniz partinizle ve ortaklarınızla konuşun. Sonra kesinleştirelim” önerisini getirdi. Kılıçdaroğlu “Gerek yok. Partim bana tam yetki zaten verdi. Size vereceğim bakanlıklar da CHP’ye düşen bakanlıklar. Sorun yok” deyince Ümit Özdağ bunu bir protokole bağlamayı önerdi. Kılıçdaroğlu “Protokol olur ama tek nüsha olur. Bende kalır” dedi.
Özdağ “Bana güvenmiyorsanız, seçimden sonra nasıl birlikte çalışacağız. O zaman vazgeçelim” dedi.
Bunun üzerine protokol iki nüsha olarak düzenlendi.
Biri Kılıçdaroğlu’nda, biri Ümit Özdağ’da kaldı.
Ben bunu seçimden önce duydum, tek taraflı olarak öğrendim.
Ama yalanlanması halinde elimizde tek bir belge bile olmadığı için yazamadım.
Beni şaşırtan ise Kemal Kılıçdaroğlu’nun bunu sadece milletten değil, kendi partisinden bile saklamış olması oldu.”
/rd/